Cumartesi günü Beşiktaş’ ta “küçücük, içi dolu kumaşçık bir dükkânı” sık ziyaret edilecekler listesine ekledim; sevgili Ayda sağolsun :) Benim gibi adres bulmakta bu kadar başarısız birine öyle güzel tarif etti ki gittiği kumaşçıyı, elimle koymuş gibi buldum. Tabii, eşimin de ucundan azıcık müdahalesi oldu ama sonuçta tek başıma gittim, kumaşçıyı ben buldum ve kumaşlarımı aldım – büyük başarı :)) İçeri girdiğimde hangi kumaşı alacağım konusunda öyle kararsız kaldım ki; beş adımda bitecek dükkânda yarım saatten fazla oyalandığımı söyleyebilirim. Benden önce oraya gelen bayan “Sizin işiniz kısa sürecek sanırım” diyerek bana öncelik verme inceliğinde bulunsa da kabul etmedim :) Çünkü işimin uzun sürmeyeceğini biliyordum ve kabul etseydim o baskı altında en beğendiğim kumaşları es geçip sonradan “Ben niye aldım ki bunu?!” diyebileceğim tercihler yapabilirdim – kendini tanımak da güzel şey :) Meydan bana kalınca, önce kumaşların fiyatlarını sordum. Sonra minik bütçeme göre ne kadar fazla kumaş alabilirim hesabına girip, her…