Çalıştığım için misafir ağırlayabildiğim günler kısıtlı oluyor; genelde Cumartesi ya da Pazar. Zaten haftasonuma sıkışan misafir yemeğe de geldiyse ben hobi odasının kapısını ikinci bir emre kadar kapalı tutarım :) Hal böyle olunca, o hafta için bloguma ekleyebileceğim yeni bir projem genelde bulunmaz. Zor günlerim için sakladığım fikirlerim de pek olmaz kıyıda köşede, ne yaptıysam hemen fotoğrafını çeker, paylaşırım mutlaka. O yüzdendir ki çoğu zaman siz gece uyurken ben yazı yayınlarım, sabahı bile bekleyemem yani, o derece :)) Misafir diyordum, değil mi? Geçtiğimiz Pazar günü yemeğe davetli misafirlerimiz vardı, evet. Ben de o haftasonu mutfağı hobi odam ilan ettim; fırınım dikiş makinesi, dolaptaki sebzeler kumaşlarım oldu. Bu kez başladım onları süslemeye :) Görsellik tutkusu bir yerden yapışınca insanın yakasına, hayatının her alanına işliyormuş; onu anladım. Göze hitap eden bir aksesuar tasarımı ya da bir kıyafet, yine göze hitap eden bir tabak yemek ya da hazırlanmış bir yemek masası olabiliyormuş. Mutfakta…