Günlerden Cuma olduğunda kendimi işyerinden Kadıköy Pazarı’ na atasım gelir, ama öyle böyle bir istek değil. Benim için pazara gidebilme mümkünatı olmadığından o kumaşçılar, ıvır-zıvır satan tezgâhlar hep gözümde tüter. Tabii, bunda yıllık iznimin olmayışının da etkisi büyük sanırım :) Ayrıca, izninin bir gününü pazarda geçirmeyi düşünebilecek kadar da enteresan bir insanımdır :)) Ben böyle gün sayadurayım; eşimden geçenlerde bir öneri geldi. Dedi ki bana: “Zaten Anadolu Yakası’ nda çalışıyorsun. İş çıkışı gitsene pazara. Hava geç karardığı için pazarı erken toplayacaklarını sanmıyorum.” Kulağa gayet mantıklı geliyordu :) Ama gel görelim, pazara sadece Avrupa Yakası’ ndan gitmiş biri olarak pazar yerine farklı bir şekilde ulaşmayı nasıl hale, yola koyacağımı bilemedim ve eşimi sunduğu öneri yüzünden pişman ettim; çünkü Kadıköy Pazarı’ na o da benimle gelecekti :) Ben: “Yolları karıştırırım, bulamam şimdi; sen de gel, lütfeeeen!” diyerek eşimi ikna ettim. Zafere ulaşmak güzel bir duygu :) Eşime poşetleri taşıtmak gibi hain planlarım…