Örgü ile aramın pek iyi olmadığını biliyorsunuz sanıyorum artık :) Şişlerle örebileceğim şey, bir atkı ile sınırlıdır *-* Örgü örmeye karşı soğuk olmamı ise çocukluk yıllarıma dayandırıyorum – tam psikolojik bir açıklama oldu bu da :) Küçüktüm, ilkokul-ortaokul yılları… Annemi birşeyler örerken görür, heveslenirdim ama… Annem ne yazık ki örgü örmeyi bana öğretme konusunda pek sabırlı değildi, ne zaman “Şunun şurasını nasıl yapıyordum?” diye sordum, o zaman şişleri elimden alır, “Bırak, bırak, sen yapamazsın” derdi… Hâl böyleyken, benim örgü aşkım zaman zaman alevlenip zaman zaman yerlerde gezerken anneanne-babaanneden öğrenebildiğim birkaç şeyle idare etmek zorunda kaldım… Gerçi, hoş kendim de pek öğrenmek istediğimi söyleyemeyeceğim, çünkü örgü örmek söylenenin aksine beni rahatlatmıyor, ben ördükçe ve o kadar uğraşın karşılığı katettiğim yolu gördükçe strese giriyorum. Belki zamanımın azlığından… Belki benim çabuk biten işleri daha çok sevmemden… Belki örgü örmek rutin bir işleyiş gerektirdiğinden benim içimdeki tasarımcı çocuğu dışa vuramamamdan… Belki de bunların tümünden…