nikah

3 Yazılar Ana sayfaya dön

Fatoş & Soner Düğün Fotoğrafları

Senenin ilk düğün fotoğrafını çekmek geçtiğimiz Cumartesi gününe kısmet oldu… Model yönünden fazlasıyla şanslı olduğumu söylememe gerek yok sanırım :) Eğer İstanbul trafiği vaktimizi çalmasaydı ve biz çekim yerinde planladığımız saatten daha önce olabilseydik çekmek istediğim daha çok fotoğraf vardı ama… Neyse ki çekime kuaförde başlamıştık da hazırlık aşamalarına da dahil olup detayları da fotoğraflandırabildim *.* Yoksa dış mekanda geçen bir saatlik süre bana hayatta yetmez, çifti de bir yere yollamazdım :p :)) Eh, az laf, bol foto diyerek çektiklerimin bir kısmı ile devam edeyim, daha fazlasını görmek isteyenleri Demetoloji’ nin Facebook sayfasına davet edeyim madem :)

Nikâh Masasına Oturdun İşte…

Eğer işyerinden öğleden sonrası için izin aldıysam, sabahtan nasıl bir hızla çalışıyorsam işten çıkmama en az bir saat kala tüm acil işlerimi toparlamış oluyorum :) Son dakika aksiliklerine pek tahammülüm olmadığından, çevremde işimle ilgili bilgi alışverişinde bulunmam gereken her kim varsa da o gün burnundan getiriyorum *-* İşte böyle adrenalini yüksek bir Cuma gününe “Merhaba” dedim :) Saat 12.30 olduğunda Anadolu Yakası’ ndan Avrupa Yakası’ na geçmek için mücadelem çoktan başlamıştı bile… Eve git, kıyafetleri ayarla, saçı-makyajı yap; arada “Ne durumdasın?” diye arayıp duran kocaya laf yetiştir derken nikâh şekerleri sepetini kaptığım gibi soluğu gelin arabasında aldım. Gayet neşeli bir şekilde, oyun havaları eşliğinde gelini kuaförden almaya giderken ne olduysa öyle bir trafik içerisinde kaldık ki; hani arabanın bulunduğu noktadan kımıldamadığı o geçmez dakikalar arka arkaya sıralanır, hani hep de en acil işinin olduğu zamanı bulur ya – işte bizzat onu yaşadık, deneyimledik. Bana günler öncesinden kendi nikâhına geç kalsan…

Yüzdük, Yüzdük, Kuyruğuna Geldik :)

Yarın nikâhımız var; yani kardeşimin nikâhı – olayın içinde fazlasıyla olunca birden kendiminmiş gibi geldi :)) Öğleden sonrası için işyerinden izin aldım; işten çık, koşa koşa eve git, hazırlan, çık, salona yetiş şeklinde bir maratona gireceğim. Eminim zamanla yarışırken ben, bir türlü hazırlanamayacak, o kafamdaki harika saçı ve makyajı ASLA yapamayacağım :)) Sonra, eşimin binbir söylenmesi ile arabaya binip elimdeki minik ayna ile rötuş peşinde koşacağım – bu hep böyle oldu, böyle olur :)) Aslında sırf bu hengâmeye engel olmak için kuaför randevumu da almıştım ama son dakika gereksiz masraf olarak görüp iptal etmekten yana kullandım tercihimi. Zira Pazar günü düğün için zaten kendilerinin yollarını aşındıracağım :) Hatta bizim yarından itibaren yataklarımızı düğün salonlarına taşımamız daha yerinde olur; ki Cuma günü kardeşimin nikâhı + Cumartesi günü eşimin yakın bir arkadaşının düğünü + Pazar günü kardeşimin düğünü şeklinde bir rutimiz mevcut :) 3 gün boyunca topuklu ayakkabı üzerinde durup geç vakitlere…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme