Hani dönem dönem bir şeylere taktığımdan bahsetmiştim ya bir önceki yazımda, işte son zamanlarda taktığım şeylerden biri de geceleri mum – mumluk fotoğrafları çekmek :) Her ne kadar gün ışığında fotoğraf çekmeyi sıklıkla tercih etsem de bu aralar loş ışıkta fotoğraf çekmek de keyif vermeye başladı. Bunda Ikea’ dan aldığım şu lambaların da etkisi olduğu muhakkak tabii ^_^ Bir de fotoğraf makinemin ISO ayarı sağolsun :)) Şimdilerde heyecanla mağaza vitrinlerinin yeni yıl konsepti ile süslenmesini bekliyorum ben aslında :) Her sene eve yeni yılı erkenden getirdiğimi bilmeyen yok artık zaten ^_^ Gidip yeni ürünleri daha mağaza görevlileri raflara yerleştirirken kurcalamam lazım benim ve her sene sonuna doğru da yeni yıl heyecanından payıma düşen şeyler olmalı – evet, bunu uzun zamandır alışkanlık haline getirdim ve bu zamanlarda doğum günümü de bahane edip kendi kendime aldığım hediyelerde limitleri fazlasıyla aştığım çok doğru :)) Tabii, genelde hep ıvır zıvır şeyler alıp, eşimin “Ne…
Mumları Yakalım : )
Elektrikler kesildiğinde mum sıkıntısı yaşamayacak evlerden biridir bizimki.. Hatta komşuya yetecek kadar mum mevcuttur – yaşayarak test edildi :)) Evdeki mum stokları bir yana, bir de mumluk konusu var ki; eşim “Ne aldın?” sorusuna “Mumluk” cevabı almaktan bıktı adeta :)) Ama siz söyleyin şimdi; havalar soğumaya başladıkça battaniyenin altına kıvrılıp, sehpanın üzerinde danseden mum ışıklarını izlemekten keyifli başka ne olabilir ki? ^_^ Hele bir de TV’ de ilginizi çekecek bir program var, üstelik haftasonu da gelmiş, çatmışsa.. Sıcak bir kahve ya da çay belki yanında… İşte tüm bunlar karşıma çıkan tüm mumlukları alma sebebim olabilir :)) Eskiden mumluk mu vardı gerçi.. Varsa da bizim evde yoktu. Elektrikler kesilince yanardı mum bizim evde sadece; annem şu beyaz, uzun mumlardan birini yakıp çay tabağına birkaç damla damlatır, üzerine sabitlerdi.. Pek sevimsiz gözükürdü o zamanlar gözüme.. Hele bir de çocukken o karanlıkta elimde mumla bir odadan diğerine geçme hallerim vardı ki evlere şenlik;…