Yıllaaar yıllaaar önce İzmir’ de Adil Işık’ tan aldığım bir kot eteğim vardı; yırtmaç derinliği sebebi ile pek giyemediğim, yırtmacını kapatsam giyince içinde yürüyemeyeceğim bir etek olur kendileri :) Dolabımda o kadar çok bekledi ki giyilmeden; artık onu farklı bir amaç için kullanmamın vakti gelmiş de geçiyordu. Eh, ne yapalım; o da biraz daha giyilebilir bir parça olsaymış, etrafta İzmir havası estirmek yerine :)) Ama ahı tuttu sanırım eteğimin; yılların hatrı vardı aramızda, bozuldu sanırım bana; ki ben kot çantaya dönüşüm projemi tamamlayamadım. Keçe kırpıntılarından kestiğim kalplerle aşıklar teması işlediğim, sürahinin içinden arakladığım boncuklarla da biraz daha süslediğim çantam, ne içine astar dikmeme izin verdi, ne de askılarını eklememe… Makinenin ağır aksak bir hal içine girmesinin sinirlerimi zıplatması, etekten artan kot kumaşının yetersiz kalması derken tahammül sınırımın uç kısmında bıraktım onu odada bi’ çare ve sakinleştiğim bir zaman aralığında çalışmamı tamamlayacağıma dair kendime söz verdim. Size de söz vereyim de…