Daha önce alkol – sigara ikilisi ile aramın pek iyi olmadığından, aslında kendilerinin benimle arkadaşlık etmesine bir kere dahi izin vermediğimden bahsetmiştim sanırım… Hâl böyleyken, benim pek tanışık ve alışık olmadığım bu ikili ile yoğrulmuş bir mekanda bulunmak zorunda kalınca; bir bardak meyve suyu eşliğinde, mümkün mertebe sigara dumanından uzak, içip güzelleşenleri hoşgörmeye çalıştığım, bir yandan da gözümü saatten ayırmadığım bir süreç başlıyor kendiliğinden… Deneyimler öngörüleri beraberinde getiriyor tabii; bir teras katının ışıkları, tereddütsüz yanıma aldığım fotoğraf makinemle buluşuyor – her ne kadar gün ışığında fotoğraf çekmek genel tercihim olsa da – bu kareler de “benim gece hayatı anlayışım” olarak kayıtlara geçiyor :)