Yeni evimin mutfağında ilk gün… Misafirlerimiz de gelmiş birer, ikişer… Hoşgeldiniz dostlarım! Sizleri tekrar görebilmek ne güzel; çok özlemişim vallahi… Kısa aralıklarla verdiğim sesleri saymazsak neredeyse on gündür yazmıyorum, daha doğrusu yazamıyorum… Öyle alışmışım ki yazmaya, duygularımı, düşüncelerimi yazarak paylaşmaya; elimden kalemim, kağıdım alınınca soluksuz kaldım sanki… Şunu da o kadar iyi anladım ki; ben blogumdan, sizlerden besleniyor, ilhamımı buradan alıyormuşum tamamen… Yazmak, okumak ve tasarlamak birbiri ile içiçe, birbirinden ayrılmaz parçalarımmış benim… Fotoğraf bile çekmedim şu son bir haftada, inanır mısınız… Çok yazık çok… Eminim sizler de benimle benzer duyguları paylaşıyorsunuz; içinizden bir parçanız kopmuş gibi, yaşantınızda büyük eksiklik hissediyorsunuz… Hele zaman zaman açılan Blogger kumanda paneli yok mu; içinizdeki ümidi alevlendirdiğinde aniden kapanıverince suya düşen hayallerimiz, şiddetli bir depremden sonra her an yıkılacak evimize koşa koşa girip değerli birkaç parça eşyamızı alıp geri kaçar gibi davranmamıza sebep oluyor ister istemez… Hayatımıza kendi kararımız ile dahil ettiğimiz ancak tarafımızdan…