Ne Emirgan’ mış kardeşim; anlat anlat, bitiremedim :) Ama çantamın yüklü olduğunu söylemiştim baştan, değil mi? *-* Neler yoktu ki çantamda? Kavanoz mumluklar, Scrabble taşları, nostaljik şemsiye, renkli kayıklar, rüzgâr gülleri, sünger baskılar, gül topu, bıyıklar, dantelli çerçeve ve hatta vaktim yetmediği için daha fotoğrafını çekemediğim birkaç parça şey daha… Çantanın içinden dökülenlerden atladığınız varsa, üzerlerine tıklayarak detaylı içeriklere ulaşmanız mümkün ;) Ben hepsini bir araya ancak toparlayabildim; evet, tam bir haftada :))
Emirgan Korusu’ nda Bir Pazar
Ne zamandır gitmek istediğim bir yerdi Emirgan Korusu. Çok şükür, geçtiğimiz Pazar günü gitmek nasip oldu da o da ben de rahatladık, karşılıklı bir “Oh” çektik :) Bol fotoğraflı bir gün oldu *-* Bu kez biraz daha büyüttüğüm oyuncak çantam eşimi pek mutlu etmese de yuvarlanarak gittik, geldik :)) Evde kayıklar yaptım elişi kâğıtlarından, nazar boncuklu kürdanlar hazırladım her birine üşenmeden… Gerçi boncuklu kürdanlarım bir şanssızlığa kurban gittiler; tüm kayıklarım boncuklanamadılar dolayısıyla ama böyle de fena olmadılar sanki :) Ve korunun kapı girişinde bulduğum rüzgâr gülleri; ne mutlu ettiler beni :) Halbuki bir önceki akşam ben rüzgâr gülü yapmak için kesmiştim o elişi kâğıtlarını *-* Yoook, bu kadar değildi elbet çantamdakiler :) Yoksa hiç yuvarlanarak gider miydik oralara :))