Türk kahvesinin benim için yeri çok farklı… Üniversite yıllarında staj yaparken başlar muhabbetimiz… Demiştim ya daha önce; Alsancak – Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerindeki kahve falcıları ile pekişir aşkımız… Ofis ortamında çalışmanın en güzel yanı bu olsa gerek. Hatta her Türk kahvesi içtiğimde “Çalışmanın en çok bu dakikalarını seviyorum” moduna girerim :) Gerçi son bir senedir bu keyfi yapabildiğimi söyleyemeyeceğim ne yazık ki… Sebebi malûm; Türk kahvesi, çalıştığım şirket içerisinde yasaklanan içecekler listesinde. Benim gibi bir kahve tiryakisi için ne acı haber, değil mi? Alışamadım bu duruma tabii… Kriz anında en yakın pastaneden şirkete bir fincan Türk kahvesi siparişi verdiğimi yalanlayamam :)) O da benim kendi yaptığım tazecik mis kokulu, köpüklü kahvelerin yerini tutmadığından pek tercih etmem aslında; bazen o kadar acı olur, bazen de şekerini o kadar fazla kaçırırlar ki; o sinirle gidip onları mutfaktan atıp kendime kahve yapasım gelir :)) Tek çözümün akşam eve gitmek ve yemekten sonra ilk…