Nasıl bir zaman kıtlığı yaşıyorum bu aralar; son bir haftadır ne bloglarınızı takip edebildim, ne de son yorumlarınıza henüz dönüş yapabildim. Böyle durumlarda içten içe artan huzursuzluğum beni dürtmektedir hep… Yalnız hediye çekilişini sonuçlandırmam, kendimi rahatlatmam için ilk yapmam gereken şeydi ve bunun için ne olursa olsun zaman yaratmalıydım; bu yüzden bu sabah (aslında öğlen demeliyim) gözümü açar açmaz hediye kutusu içinde son düzenlemelerimi yaptım :) Toplam 43 yorumla katılımını 15 Ağustos’ ta sonlandırdığım çekiliş, çift bırakılan yorumlar ve bir katılımcının çekiliş kuralına uymaması sebebi ile 40 katılımcıdan oluşan bir liste ile son adıma yaklaştı. “Acaba listede miyim?” diye düşünmemeniz için sizinle de katılımcı listesini paylaşmak isterim :) Tekrar teşekkürler ilginize *-* Vakit kaybetmeden Random sitesi üzerinden çekilişi de gerçekleştirdim, merak etmeyin :) En çok kim istediyse hediye kutusu onun olsun dedim veee bastım butona *-* Ta-tamm! Ve sevgili arkadaşım yaseminkale, benim örgü oyuncak kraliçem kazanan oldu :) Tebrikler Yasemin’ciğim;…
Akıbet-i Çekiliş :)
“Şu Demet de bir çekiliş yaptı, sonucunu açıklamadı, gitti” değil mi? Yok, vallahi kimseyi bekletme niyetinde değilim, hiç de sevmem askıda kalan işleri ama gel gör ki üzerimden kamyon geçmiş gibi oluyorum bazen… Hele bu hafta başıma yapışan o ağrı yok muydu; bir ortalardan kaybolup bir gözüken… Feleğimi şaşırttı bana resmen. Evham yapıp felaket senaryoları yazmak istemesem de elime aldığım gazetedeki “Başı şiddetli ağrıyordu, hastahaneye gitti, beyin ölümü gerçekleşti” haberinin de pek içimi açtığını söyleyemeyeceğim. Nasıl da bulur beni, nasıl da çekerim üstüme öyle manşetleri… diyerek bir nokta koyuyorum bu paragrafa. Yazımızın ana fikrinden şaşmayalım lütfen :) Çekiliş diyordum… Blogumun yan sütununda kısa bir bilgilendirme yapmıştım aslında, kaçıranlar olmuş sanırım, bir de buradan yazayım istedim. Henüz çekilişi sonuçlandırmadım arkadaşlar. Önce katılım kurallarını çiğneyen var mı, onları tespit etmem lazım geliyor; ki kimsenin hakkı yenmesin ;) Onun dışında, beni sürekli takip eden, yorumlarını esirgemeyen arkadaşlarım da şüphesiz çekilişe dahil ediliyorlar; başımın…
Hediye Kutusunun İçindekiler :)
Bu haftasonu yine dikiş makinesi ile haşır neşir olduk :) Ama bir farkla; bu kez diktiğim tüm keseler hediye etkinliği içindi *-* İşte son diktiklerim: En süslüsü, en miniği bu kese oldu :) İçine bozuk paralarınızı atabilirsiniz ;) Bunun da adını “çizgilerin dansı” koydum *-* Bunda aplike yapmaya çalıştım :) Müthiş kelimesini hak etmese de ilk göz ağrım *-* Ve sanki şekillerin kenarlarında düzgün olmayan dikişlerle modeli öyleymiş gibi bir izlenim yarattı; ben sevdim onu :) Zaten sevmesem hediye kutusuna giremezdi :)) Bu da yine Ikea kumaşlarından diktiğim kese. Bununla da astar dikmeyi deneyimledim ve başardım :) Keselerimiz bir araya toplanır ve kutunun içindeki diğer arkadaşlarının yanına yollanırlar :) Bunlar da kutunun içine önceden girmiş aksesuarlar. Kendilerini hatırlayacaksınız :) Ve tüm ciciler hediye kutusunun içine girer :) Merakla yanlarına yeni arkadaşları gelecek mi diye beklerler :)) Onlar beklerken siz de bu kutunun içindekileri kazanmak isterseniz şu yazıma göz atmanız yeterli…
Hediye Zamanı
Uzun zaman oldu çekiliş yapmayalı, değil mi? En son hediyelerimizi 14 Şubat Sevgililer Günü vesilesi ile vermiştik. Araya blogların yasaklanması, benim Wordpress’ e taşınmam, akabinde çoğu izleyicinin izleme sütununda yazılarımın güncellemelerinin gözükmemesi gibi sorunlar girince tüm planlar altüst oldu. Yapılacaklar listem kabardı, kabardı ve hala yapamadığım birçok şeyle beraber artık herşeye yetişemeyeceğimi kabullenip hayatı biraz daha ağırdan almaya başladım :) Listemde yer alan diğer maddeler bekleyedursun, Demetoloji olarak isim değişikliğine geçtiğim günden bu yana yapmayı planladığım hediye etkinliğimi daha fazla ötelemek istemedim. Önce her zamanki gibi “Ne Hediye Versem?” diye düşündüm durdum. Hem diğer yaptıklarımın benzeri olmasın, hem de hediyesiz geçen aradaki zaman açığını kapatırcasına dolu dolu bir hediye kutusu olsun istedim. Derken elime cici bici bir kutu geçti ve “Buldum” dedim. Bu kutuyu dolduracağım işte! İlk başta daha önceden yaptığım (kesinlikle kullanmadığım) aksesuarlarımdan birkaç tane yerleştirdim kutunun içine. Zaten uzun süredir beni takip edenler, onları hatırlayacaktır ;) Aklıma geldikçe…