Herşey geçtiğimiz haftasonu Ikea’ ya gitmemle başladı. Her zamanki gibi içeri girer girmez gözüm döndü :) Onu da alayım, bunu da alayım diye koşturup durdum aksesuar bölümünde. Gerçi yanımda eşim olduğundan ve bana orda dolaşmam için kısıtlı bir süre tanıdığından, sürekli “Hadi” lerine maruz kalsam da aklımda olan birçok şeyi aldım neyse ki ^_^ Yine gidesim var, orası ayrı ama bir süre beni idare eder bu alışveriş turu :)) Önce şu ufak rafı kurdum. İtiraf edeyim, aslında onu alırken niyetim fotoğraf çekimlerimde kullanmaktı. Zaten ben gereksiz gibi görünen bir nesneyi almak için ısrar ediyorsam, sebebi mutlaka budur; fotoğraf çekmek :) Ama düşündüğümden daha kullanışlı olduğu muhakkak; masamdaki ıvır zıvırları fazlasıyla topladı. Bir dahaki gidişime birkaç raf daha alırsam şaşırmam :)) Rafımın üzeri de en sevdiklerimle dolu; Deconohut bulut yastığım, Joker’ den aldığım bez bebeğim ve atlıkarıncam – o da yurtdışından… Bilgisayarımın da tam karşısına koydum ki hep gözümün önünde olsunlar,…
Evimin Salonu
Gidip gelip üzerinde değişiklikler yapsam da, duvarlarına asamadığım çerçevelerle içim yana yana, Paşabahçe’ den alamadığım dekorasyon ürünleri aklımda, gözüme bir sürü eksiği-gediği (bazen fazlası) batsa da, ihtiyaçların hiçbir zaman bitmeyeceğinin ve zevklerin her daim değişebildiğinin bilincinde, işte benim evimin salonunun şu anki hali diyorum :) “Şu anki” kelimesinin altını özellikle çizmek istiyorum; çünkü yarın ne yapacağım hiiiç belli olmaz :)) Neyse, siz onu-bunu bırakın; buyurmaz mıydınız? :) Not: Bu yazı istek üzerine hazırlanmıştır. Daha önce hobi odamın görsellerini paylaşmıştım. Şu an o halinden eser yok yalnız :) Onun da güncel görüntülerini en kısa zamanda sizlerle paylaşıyor olacağım…