Remzi Kitabevi’ nin özellikle İzmir’li yıllarımda kapladığı yer çok büyük… O zamanlar İstanbul’ un Beşiktaş’ ındaki Kabalcı’ yı bilmezdim tabii :) Varsa yoksa Konak Pier’ in içindeki Remzi’ ydi benim sıklıkla uğrak yerim… Ne çok gider, didiklerdim ordaki hobi kitaplarını, kartları, defterleri, ajandaları… O zamanlar yabancı dergilere pek pas vermezdim gerçi. Şimdiki aklım olsa arşivi bir on sene öncesinden yapardım da olsun, bu da çok geç sayılmaz :)) Ne diyordum… İşte bir çarpı işi dergisi keşfettim geçen gitmemde. İtalyan işi sanırsam :) Derginin adı: “Appassionate Di Punto Croce”. Dilini anladığımı söyleyemem ama içindeki şablonlar bir harika. Dergi fiyatları da biraz pahalı haliyle, yurtdışından geldikleri için… 40 TL’ ye kadar çıkanını gördüm, dudağım uçukladı resmen :)) Ama ne yalan söyleyeyim; kendi dilimizde yayın yapan hobi dergileri beni pek tatmin etmezken ve artık birbirinin tekrarı, ısıtıp ısıtıp önüme aynı şeylerin sunulduğu hissiyatı tüm benliğimi sarmışken pahalı –mahalı bu yabancı dergiler beni baya…
İyi Haftalar
Yine su gibi geçip gitti haftasonu… Sipariş almaya başladığımdan beri de daha bir hızlı geçer oldu sanki :) Duymayanlar buraya ;) Neyse ki planladıklarımın çoğunu yaptım; listeyi her zaman kabarık tuttuğumdan vicdan azabı da çekmiyorum haftanın şu son saatlerinde :)) Birsürü ürün görselim var burda sizlerle paylaşmak istediğim ama yoğun çalışma şartlarına maruz kaldığımdan blogum mecburen biraz geriden takip edecek mevcut durumumu… Anlık paylaşımların adresi bu aralar Instagram – “Nerede bu kız?” diye merak edenleri oraya alabilirim :) Neyse efendim, haftanız güzel geçsin… Herşey gönlünüzce olsun…
Cupcake’ li Birşeyler…
Bu cupcake’ lerin şablonlarını görür görmez yapılacaklar listesine eklemiştim :) Fazlaca büyük olmadıkları için bir akşamlık hobi çalışmaları için ideal olduklarını söyleyebilirim… Genelde birşeyler tasarlarken ne yapacağımı belirlemeden bir adım atıp ortaya çıkan sonucu değişik fikirlerle bir yerlere çektiğimden olsa gerek; işledikten sonra köşede bir süre bekleyen cupcake’ lerden biri evdeki çerçevenin, diğeri de keçeden diktiğim defter kabının üzerine kondu; bence çok da güzel oldu :)
Yeni Yıl Geliyoooorr :)
Bu ara çarpı işinden gözüktüler bana… Duruldum ama, nerdeyse iki hafta önce yaptıklarım bunlar :) Blog güncellemelerim biraz geride kaldı; çektiğim fotoğrafların çokluğu arasında sıkışıp kaldılar diyeyim :) Zaten çektiklerimin yüzde birini bile düzenleyip buraya aktaramıyorumdur da neyse… Eh, çarpı işine sarınca böyle, yeni yıl süslemelerim de haliyle onlardan çıktı :) Çıktı da… Ne bunlar acaba diye bakıyorsanız vereyim cevabını hemencik :) Bu gördükleriniz “Kapı kolu yastıkları” oluyor *-* Uppss, o da mı ne? Uydurdum, oldu işte :) Her çarpıladığımı çerçevenin içine koyamayacağımdan bir kısmını böyle minik minik yastıklar halinde kapı kollarına assak pekâla olur diye düşündüm :) İçlerine de elyaf doldurdum. Ohhh, pofuduk pofuduk :)) Hatta ve hatta harfleri yazdıktan sonra, çarpı işi ile değişik notlar yazıp kapı kollarına asabileceğim fikrine de çok sıcak baktım; mesela “Rahatsız Etmeyin”, “Kitap Okuyorum”, “Bebek Uyuyor”, “Sessiz Olun”, “Sigara İçmeyin” gibi gibi :) Şimdi tek ihtiyacım olan şey daha çok zaman – zira…
Çarpı işi | Küçük Prenses
Fırsat buldukça çarpı işi yapmaya devam ediyorum. Bu da yeni bitenlerden… Şablonu geçenlerde tuhafiyeden aldığım bebek-çocuk kanaviçe modelleri kitabından seçtim. Öyle güzel şeyler var ki içinde; vaktim olsa hepsini yapıp yapıp dizeceğim, kendimi zar zor frenliyorum :) Bu sevimli prensese de kitabı alır almaz göz koymuştum, gerçi seçim yapmam pek kolay olmadı… Bu arada, öncesinde kitaptan başka şablonlar da kullanarak işlemeler yaptım ama henüz fotoğraflarını çekme fırsatım olmadığı için onları paylaşamadım sizlerle… Sıralamayı bozup bu çalışmayı paylaşmaya öncelik vermemin sebebi de; bu çerçevenin bu haftasonu Deren bebeğin odasına doğru yola çıkacak olması :) Başka ciciler de var yaptığım – yapacağım; inşallah fotoğraflarını çekemeden hediye etmek zorunda kalmam *-*
Let It Snow – Çarpı işi
Hâlâ Geyik Yapıyorum : )
Çarpı işi geyikleri öyle sevdim ki; durmadan geyik işleyesim var *-* Bu sevimli geyiğin şablonunu da çarpı işinin kraliçesi sevgili Ahu’ dan aldım; onu tanımıyorsanız Lavanta Bahçesi’ ne mutlaka uğramanızı tavsiye ederim. Öyle zevkli ve insanın içini açan seçimleri var; ki belki de sadece bu yüzden el oyalayıcı olmasına rağmen çarpı işine çabuk ısındım :) Ahu işlediği bu geyikleri mum bantlarında kullanmış vakt-i zamanında, çok da güzel olmuş… Ben de Ikea çerçevemin içine koyup yeni yıl süslemelerine uydurdum gitti :) Ayrıca, fazlaca büyük bir şablon olmadığından da elimde uzamadan çabucak bitmesi benden tam puan aldı, geyiğimin sevimliliği ile yüzümü gülümsetmesi de cabası *-*
Geyik Yaptım : )
Bu haftasonunun nasıl geçtiğini anlayamadım. Rutininden farklı olduğunu söyleyebilirim ama :) Cumartesi günü çalıştığım şirketin düzenlemiş olduğu bir eğitimdeydim. Tüm gün farklı bir mekanda bile olsa mesai arkadaşlarıyla geçince ister istemez tatilim bir gün gibi birşey oldu ve bu durumun sadece bu haftasonuna özel olduğunu kendime hatırlatıp rutinime şükrederken buldum kendimi bir an :)) Sadece bir Pazar günü pek işe yaramıyor zira; insan ne yapacağını şaşırıyor – tıpkı bugün olduğu gibi *-* Temizlik, çamaşır, bulaşık, alışveriş, hobiler, kişisel bakım,… Bu liste gittikçe uzar, zaten uzadıkça da siz hiçbirşeyi tam layıkı ile yapamadan günü bitirirsiniz… Bir de benim gibi ekstraları fazla olan birisi iseniz vay halinize :) Fotoğraf mı çeksem, çarpı işi mi yapsam, dikiş mi diksem derken bugün ışığı kaçırdım mesela, fotoğraf çekme fırsatım kalmadı, ben de kendimi son zamanlarda müptelası olduğum çarpı işine verdim, gitti :) Bu sabrı bu aralar nereden bulduğumu bilmiyorum. Mümkünse farklı şeyler, yeni deneyimler tercihimdir…