Canon 450D’ yi aldığım gün daha dün gibi… Onunla ilk fotoğraf çekme deneyimim ise tam bir felaket – ti :) Gel zaman, git zaman; çözdüm dilini makinenin… Tanıdık birbirimizi, kaynaştık bolca… Bir süredir aklımdaydı ama yollarımızı ayırmak – aşk da karın doyurmuyor ki :) Canon 550D alacakken ben, 600D gözüme çarptı – ne fark vardır, vs. diye araştırırken öyle bir makine gördüm ki; bütçemi biraz aşsa da gönlüme hitap ettiğini anlayınca “Tamam, işte budur” dedim *-* Canon 60D idi yeni yoldaşım; klasmanı da Pro-DSLR imiş ya, olaya ne kadar ciddi yaklaştığımın ufak bir göstergesi olsun istedim – bu kadar değil tabii, devamı gelecek, bekleyiniz ;) Not: Bu fotoğraf da 60D’ nin dün evimize girişi şerefine dolapta kalan son 4 elmayı konu alarak çekilsin; makine daha bolca kurcalanacak olsa da şimdiden kullanıcının yüzünü güldürdüğü bilinsin :)
Elinizde Bir “Canon” Varsa…
Yanına yaklaşmaya korktuğunuz kedilere objektifinizi yönlendirebilir, Sokaktaki renkli, ışıldaklı şeylere iştah kabartabilir, Çiçeklere karşı içinizden taşan sevgi seline kendinizi kaptırabilir, Hayatınızda hiç ot görmemiş gibi davranabilir, Görselini nerede kullanacağınızı dahi bilmeden gördüğünüz bir tabelayı baş tacı yapabilir, Hiçbirşey bulamasanız Taksim’ in göbeğinde eşinizi nişan alıp sonra “Bunun adı portre fotoğrafı” diye kafa ütüleyebilirsiniz :))
Elim, Ayağım, Gözüm Canon :))
Herkes aynanın karşısına geçip kamera ile poz veriyor ya; ben de dedim değişiklik olsun; lens kapağı ile vereyim ilk pozumu, haha :D Tabii, diğer poz da aklımda; onun için doğru zamanı beklemedeyim :p Fotoğraf demişken bu kadar kısa kesmeyelim, değil mi? Bu aralar zaten boş kaldığım her dakika fotoğrafçılıkla ilgili kitaplar kurcalayarak, yeni siteler keşfederek geçiyor. Haftasonları için planlar yapıp duruyorum – havalar müsaade ettikçe; İstanbul’ u didik didik etmem lazım :) Bilir misiniz; ben daha Canon ile tanışmadan yıllar yıllar önce fotoğrafları inceler, şu arka planın nasıl silik, flu, blurlu bir hal aldığını merak eder, dururdum. Hele ki ETSY ile tanışınca el emeği adı altında satılan ürünlerin o fotoğraflarına öyle hayran hayran bakardım ki “Yok arkadaşım” derdim, “Bunlar ya tasarımlarını başkasına yaptırıyorlar ya da bu fotoğraflar için özel fotoğrafçı tutmuşlar” :)) Eminim bunun için fotoğrafçı tutanlar da vardır ama genel olarak kazın ayağı öyle değilmiş -* Ben arka plan…
Bir Fotoğraf Çekilebilir miyiz? :)
Profesyonel olsun, olmasın; fotoğraf makinenizi elinize yeni yeni aldığınız günlerde yakınınızda kim varsa onları dürtüp durmaz mısınız? :) Şanslıysanız o kişi fotoğraf çekilmekten hoşlanıyordur; eğer uzun süre ilgi odağı olmaktan sıkılan birisi ise işiniz zor… Bugün işyerine giderken fotoğraf makinemi yanıma almıştım; Cuma neşesi etkisiyle olsa gerek :)) Ve anladım ki ben o şanslı gruptayım; çevremde fotoğraf çekilmek isteyen birçok insan buluverdim bir anda :D Kısıtlı bir zaman diliminde haşır neşir olduğum makinemin objektifine takılan, doğallığı sebebi ile hoşuma giden bir kare; Siz nasıl buldunuz peki? Önemli Not: Yorumsuz bırakmayın amaa; özellikle tavsiyelere çok ihtiyacım var *-* Not-2: Bir önceki yazıma bıraktığınız yorumlara henüz dönemedim; yarın bebeği görmeye gideceğim, çok erken uyanmam lazım çoook :) Dönüşte yorumlarla bir bir ilgileneceğiiimmm :)
Bir Dost
Sakın seni unuttuğumu düşünme blogum; uzun zamandır beklediğim bir dostum geldi de uzaklardan… Aylardır yolunu gözlediğim hem de… Onca çektiği zahmete karşılık misafirliğini çıkartmak boynumun borcuydu. Ne olur, darılma bana; alt tarafı biraz dolaştık sahilde beraber, tavşanlara niyet çektirdik, çiçekleri kokladık,… Hasretimiz öyle kolay dinecek değildi, anla… Velhasıl, evin yolunu kaybetmeden geri döndük işte :) Bak, sana da gelirken bunları getirdik; Not: Bu yazıda dost olarak bahsi geçen, Canon fotoğraf makinamdan başkası değildir :) Ve görmüş olduğunuz fotoğraflar da ilk ortak çalışmalarımızdandır.
İçimden…
Her gün işten çıktığımda kafamda planlar yaparım; günümün kalanını dolu dolu yaşanmış kılmak için kabarık listeler… Altından kalkamayacağımı, her birine yetişemeyeceğimi bile bile her akşam oynarım ben bu oyunu, kimi zaman farkında bile olmam. Zihnim bedenimin bulunduğu yerden çok daha farklı şeylerle meşgul, beni mutlu çerçevelerin birinden alır diğerine sürükler… Çalışan bayan olmak gerçekten çok zor; hiçbirşeye tam anlamı ile yetişemiyorsunuz. Hele ki ruhunuza mükemmeliyetçilik bulaştıysa kıyısından köşesinden; huzursuzluk hep içinizde sorguluyor sizi yapamadıklarınızla… Aslında fazla da aceleye gerek yok; nasılsa yapılacak işler hiçbir zaman bitmeyecek, değil mi? İmreniyorum bunu diyebilen insanlara! Ne yazık ki mi demeliyim bilmiyorum ama ben onlardan olamadım, olamayacağım da… Hep kurallarım var benim katı katı; sanırım çocukluktan kalma bir alışkanlık – temelinde disiplinli bir anne… Bazen diyorum anneme de zaten “Sana benzemeye başladım” diye… ……………………. Ben ne anlatmaya gelmiştim buraya?! Neler yazmışım beş dakika içerisinde? Ah şu hınzır parmaklar! İzinsiz döktüler hemen de kafamdan geçen…
Yavru Canon Tamirde :)
Dün merakıma yenik düşüp Canon yetkili servisinin beni aramasını bekleyemeden taciz ettim onları telefonla :) Talihsiz yaşadığım bu olayın üzerine bir de fotoğraf makinasının kargo yolunda kaybolmasını kaldırmayacaktı yüreğim çünkü… Aksilik ya; bir başladı mı peşi kesilmez… Ben sadece paketim ulaştı mı diye teyit etmek için aradıysam da tamir masrafını öğrenmem an meselesi oldu. Kafamda üç haneli bir rakam tasavvur etmediğim için duyduklarım pek içimi açmasa da buna da şükür diyerek elim mahkum, tamire onay verdim. Yoksa bundan sonra fotoğraf makinasını sadece çektiklerimin kamera ekranında nasıl göründüğünü test etmek için kullanmam gerekecekti; ki bu ne benim işimi ne de sizinkini görürdü :)) Dün Twitter hesabım üzerinden de yazdığım gibi; fotoğraf makinamın hafıza okuyucusuna 155 TL’ cik sıkışmış. Nasıl; Facebook iletisi yapsam beğenilir mi :)) Alt tarafı küçük bir zedelenme diyen fotoğrafçı abilerime de kapak olsun bu! Canon’ um sağolsun; kendisi gibi karizma tamir masrafları çıkarıyor :) Neyse, yapacak birşey yok.…
Canon’ la İlk Fotoğrafım: Mutsuzluk
Mutsuzluğun resmini çektim ben dün gece yeni aldığım Canon fotoğraf makinamla… Buna sakınan göze çöp mü batar derler bilmiyorum ama gıcır gıcır makinam kullanmak için elime aldığım ilk gün kendini kullandırmamakta ısrar etti. Sonuç; kırık bir kart okuyucu bölmesi ve teknik servise gitmek için bekleyen bir adet gövdeden ibaret! Üretici firmanın değil, tamamen kullanıcı hatası. Hatta biz buna üç kişilik kullanıcı hatası diyelim de hepiniz OHA falan deyin… Yanlış hafıza kartını makina ile entegre etmeye çalışmanın bedeli bu, başka da bir açıklaması olamaz. Hoş, olması gerekenden daha küçük olan bu SD kart nasıl o dişlilerin arasına kamp kurmayı başardı, hala aklım almıyor ya… Biraz bilinçsizlik, biraz yanlış yönlendirme de katılınca işin içine, bu sarsıcı sonucun üzerine benim göz yaşlarım da sos oldu… Makinayı bir kez dahi kullanamadan hevesimin kursağımda kalmasına mı, makinanın hiç hesapta olmayan bu tamir masrafına mı yanayım, bilmiyorum. Ancak bildiğim birşey varsa; ki bir kez daha yaşanarak…