benden

8 Yazılar Ana sayfaya dön

Toplanın, Bir Şey Diyeceğim

Amaaan, yine yazıp yazıp siliyorum. Bir türlü giriş cümlesini bulamıyorum. Başlığı attım, şimdi neresinden başlayayım diye düşünüyorum :) Hadi bakalım, Demet; topladın insanları buraya, anlat bakalım, neymiş diyeceğin… Blog yazmaya başlayalı beş sene olacak. Bazılarınız ile uzun süredir tanışıyoruz, kimileri ile yüzyüze, kimileri ile sadece sanal alemde ama sanki hep berabermişiz gibi… Belki içinizde tesadüfen sayfamı keşfetmiş, bir yazımı okuyup kendine yakın bulmuş, takipte kalanlar da olabilir… Belki yıllardır, belki de sadece birkaç saattir ahbap olsak da, ara ara ucundan – kıyısından yaşadıklarımı acısıyla tatlısıyla burada paylaştığım gözünüzden kaçmamıştır muhakkak. Gerçi son bir senedir pek başarılı bir blog yazarı olamasam da, geldim deyip, günlerce tekrar buraya uğrayamasam da, hep hayatın koşuşturmacasından, zamanımın yetmediğinden bahsetsem de, birazdan anlatacağım şeylerin üzerinden haftalar geçse de olsun, geldim ya, anlatıyorum ya :) Evet, eski dostum… Hatırlarsın, bundan dört sene önce kendime bir kutu yaratmıştım. Okuduğum tüm çekim yasası kitaplarını hayatımda uygulayarak, kendime bir istek…

Kelimelere Sığdırdım Yıllarımı…

Benim böyle hayatımın nereye gittiğine dair irdelemelerim, iç hesaplaşmalarım meşhurdur; bıdır bıdır kafamın içinde kendimle söyleşir dururum saatlerce :) Bugün de öyle kendi kendime fikirler arası gezintiye çıkmışken bir soru sordum kendime – böyle de çok kendi kendine oldu ama sonuçta kendi kendime :))) Hem sordum, hem cevapladım anlayacağınız. Hazır kağıda karalamışken cevabımı; oracıkta kaybolmasın, blogumun bir köşesinde de bulunsun istedim. Zaten soruyu sormamla, yılları yazıp yanlarına birer başlık atmam bir oldu. Ben çok düşünürüm diyordum cevaplarken ama beş dakika geçmeden bir de baktım her senenin başlığını atmışım. Kendi kendime sorduğum soru şuydu: “Evet, sevgili Demet, bana son 10 yılını birer kelimeyle özetle. Her yılın bir kelimeyle karşılığı olsun yani, senin için en çok neyi ifade ediyorsa o yıl…” Bakalım, geçmiş yıllarım benim için en çok hangi kelimeyi ifade ediyormuş, neden… 2004 yılı: Sorumluluk Üniversite bitmişti, artık kendi paramı kendim kazanıyordum. Tek başıma eve çıkmıştım; ev kirası, elektrik, su; hepsi…

Gittim, Gezdim, Gördüm, Geldim :)

Bir süredir buralara uğrayamıyorum; sebebi malûm… Instagram üzerinden takip edenler tatilde olduğumu biliyordu gerçi, bilmeyenler de böylelikle sebeb-i sessizliğimi öğrenmiş oldular :) Bayram tatili ile birleştirdiğimiz bir hafta öyle iyi geldi ki tatilimin bittiği şu son saatlerde yarın tekrar erkenden uyanıp işe gidecek olmam bana kendimi nasıl hissettiriyor, tahmin edersiniz :) Neyse, daha işyerinden kullanacağım yıllık izinlerim var; o yüzden moral bozmadan, sendroma girmeden enerjiyi yüksek tutmak lâzım diyerekten hepinize güzel bir hafta diliyorum :) Keyfiniz daim olsun…

Maksat Muhabbet Olsun # 1

Bugün bir blogger organizasyonuna davetliydim. “Evet, buna gidebilirim… Evet, evet, gidebilirim” deyip kendimi gaza getirerek iş çıkışı davete katılma planı yapmışken ben, şansıma bugün İstanbul’ da trafiğin kilitleneceği tuttu; şu meşhur konser sebebiyle! 10 dakikada gittiğim yolu 1 saatte gidince tahmin edersiniz ki sonuç yetişilemeyen bir organizasyon oldu. Servisten inince savaştan çıkmış bir haldeydim zaten, araç içerisinde yaptığımız dur-kalk’ lar Perşembe’ nin bonusu oldu. Neyse, sağlık olsun, başka bir organizasyona inşallah… Gerçi çalışırken neye nasıl yetişeceksin ki! Ben neredeyse her akşam gözlerimi ovuşturarak dikiş makinesinin başına geçmesem veyahut birşeyler tasarlamak için kendimi oturduğum koltuktan kazımasam, hayatım sadece iş ve ev arasında dokuduğum mekikten ibaret olacak. Gerçi her akşam aynı başarıyı gösteremiyorum, orası da bir gerçek. Bazen öyle oluyor ki; uyuklarken saçmalıyorum, bazen de ne yapacağımı bilemeyip daldan dala atlarken o gün hiçbirşey yapamadığımı fark ediyorum – hazin son :)) Biz çalışanların günü sadece ofis içerisinde bulunduğumuz zaman demek değil ki;…

Uzman TV – Babet Süsleme Videoları

Aslında farklı şeyler yazacaktım bugün ama Uzman TV’ de babet süsleme videolarının yayına girdiği haber verilince sizlerle de paylaşmak istedim. İlk çekim deneyimi olduğundan heyecanla karışık fazla ciddi takılsam da orda, buyrun burdan diyerek sizi videoları izlemeye davet edeyim :) Video başlıkları aşağıdaki gibidir, üzerlerine tıklayarak ilgili videolara ulaşabilirsiniz. Babet süslerken hangi malzemeleri kullanabiliriz? Güpürle babet nasıl süslenir? Gelin babeti nasıl yapılır? Keçeyle babet nasıl süslenir? Tüllü çiçekli babet nasıl hazırlanır? Babet üzerine kumaştan gül figürü nasıl yapılır? Boncuklarla babet nasıl süslenir? Renkli taşlarla babet nasıl süslenir?

İğnelik ve Ötesi : )

Çarşamba akşam olunca yavaştan haftasonu moduna girmeye başlıyorum. Aslında daha iki gün var ama ertesi sabah uyanınca Perşembe olacağını, ardından geleninse Cuma gününün ta kendisi olduğunu bilmek yetiyor :) Eğer Çarşamba gününe kadar bloguma yazı yazmaya hiç vakit bulamamışsam – meselâ şu an olduğu gibi – bu haftayı yazamadan bitirmiş ilan ediyorum kendimce :) Çünkü sonraki günlerde genelde yaşadıklarım, hissettiklerim, düşündüklerim, deneyimlediklerim, artık her ne varsa yazılamadan kalıyor – tatil psikolojisi mi ne *.* Bir ara toparlayacağım dedikçe de birikiyor ve çoğu da zaten unutuluyor… * * * Öldükten sonra yaşamak istiyorsak günlük tutacaktık, değil mi? :) Şu şartlar altında 3-4 sene kadar fazladan yaşayacak varsayabilirim ben de kendimi madem :)) Bir nev’ i günlük burası da… Tabii şu noktayı da göz ardı etmeyelim; öbür taraftayken ben, alan adı ve hosting ödemelerimi yapamayacağımdan yaşayan canlı bir varlığın da bu sorumluluğu bizzat üstlenmesi lazım :D Nerden geldim şimdi bu konuya… Annemin…

Bir Sürü Kalp :)

Normalde birkaç cümle yazıp gitmek pek tercih ettiğim bir yazı şekli olmasa da yazamadıkça gözüme daha çok batan haftasonu yazısı orada öylece asılı kalmasın diye kalplerimi bırakıp en kısa zamanda tekrar geleceğimin sözünü vereyim istedim :) Yeni haftasonu geldi neredeyse; utandım vallahi :)))

Mutlu Haftasonları…

Hava yine bozdu, halbuki birkaç gündür ne güzel gidiyorduk ılık esen rüzgarla… Renkli babetlerime “Merhaba” bile demiştim oysa ki.. Bugün yağmur ve soğuk havayla tekrar çizmelerle buluştuk, uzun da zaman olmamıştı hani, özlememiştim de kendilerini ama zorunlu bir birliktelik oldu işte :) Bu haftasonu için bol fotoğraf çekme planlarım vardı; eğer ki şu gri hava yerini biraz daha açık bir gökyüzüne bırakırsa amacıma ulaşırım, yoksa bir sonraki haftasonuna kalacak benim hayaller… Gerçi bu haftasonu yağmur yağsa da yağmasa da mümkün olduğunca evden çıkmamaya özen göstermem gerek; zira hobi malzemeleri alışverişi konusunda ipin ucunu fazlasıyla kaçırdığım için bir süre hobi odasından çıkmasam ancak haklarını veririm o malzemelerin :)) Şu fotoğrafta gördüğünüz teneke kutular da iştahımı öyle kabarttı ki, Euro Flora’ da kaç saat gezip kendimden geçtiğimi hatırlamıyorum :)) Hele ki şu cupcake’li tek kalan ve şansıma düşene nasıl saldırdım, bilmiyorum vallahi :))) Kasaya ulaşıp da acı gerçekle karşılaştığımda abarttım mı acaba…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme