Aslında kelebekler kondu demeliydim… Dur bakayım; 1,2,3,… toplam 16 adet kelebek konmuş yastığıma… Parşömen kağıdına çizilen bir kelebek şablonu ve ardından eldeki tüm keçe kırpıntılarının kelebeğe dönüşüm aşamaları :) Her biri özenle kumaşın üzerine iğnelenir (haftasonu – önizlemede paylaşmıştım) ve kendi renklerine uygun dikiş ipleri ile makinede göbeklerinden çizilir. Kâh bir yere konmuş, kâh kanatlanmış uçacak gibi duran renkli kelebekler ayrı ayrı sevilir ve yine kumaş krizi yaşandığı an yastığın arka rengi pembe olarak değiştirilir… Kelebekli yastığım da artan kumaşlardan değerlendirilen son yastık olmanın haklı gururu ile yastık serüvenine son vermem gerektiğini bana ayrıca hatırlatır :) Not: İlham kaynağı bu sitedir. Dikmek isteyenler kelebek şablonuna da site üzerinden ulaşabilirler.
Çiçek Yastık
Artık dikerken düz yolda ilerleyebiliyorum, biraz da döne döne dikeyim bakalım dedim :) Önce tencere kapağından iki adet daire kestim. Sonra annemin kışlık bir kıyafetinden fazlalık olarak kalan kumaştan çıkardığım şeritleri makinede büzerek fırfır haline getirdim ve yastığın ön yüzü üzerinde döndürerek diktim (dıştan içe doğru). Kumaşım yine (!) fazla olmadığı için denk getirmek zorladı biraz. Aslında çok daha fırfırella birşey olmasını isterdim :) Yine de kaymaya çok müsait olan kadifemsi bir kumaşın üzerine çiçek formu verebildiğimi düşünüyorum :)
Rengârenk Yastıklar
Bu haftasonu elbise dikme hayallerim suya düşünce Ikea’ dan aldığım kumaşlarıma el attım. En sevdiklerimden bir tanesi olan bu rengârenk yuvarlaklarla bezeli kumaştan bir tane yastık çıkarttım. Kumaşım az olduğu için bir taneye müsaade etti ama artan bir şeritlik kısımdan sade bir kumaşı hareketlendirerek rengârenk yastığa bir de eş diktim. Yalnız o sade kumaşı da hiç ummadığım bir anda buldum, ben tükendi diye biliyordum. Görünce altın bulmuş gibi sevindim :) Önizlemesini daha önce burada paylaştığım yeni yastıklarımı çok sevdim. Yine kısa süren basit bir proje olmakla beraber dikişe yeni başlamayı düşünen arkadaşlarıma bu tarz kumaşlardan yastıklar dikmelerini tavsiye ederim. Dikerken kumaş kolay kolay kaymadığı için rahatlıkla dikebilirsiniz, o renkli desenlerden ruhunuzun alacağı pozitif enerji de cabası ;)
Fermuar Detayı
Yastık üzerine fermuar dikmenin nereden aklıma geldiğini anlatacaktım. Fermuar yastığımı kaçıranlar; bakınız sahife 168 :) Yabancı bir blogta, arkasına fermuar dikilerek bambaşka bir havaya bürünen bir t-shirt görmüştüm, hele üzerine bir de fisto dikmişlerdi; ki o basit t-shirt’ ün sırt kısmı beni kendisine aşık etmişti. Kaynak için tık tık ;) Bir tane de ben yapmalıydım, ama hiç fermuar dikmemiştim :) Yapabilir miyim, ya t-shirt’ ü bozarsam, vs. derken bir gece yine elimde makas ve bir t-shirt’ le buldum kendimi. Yan tarafta fermuarlar, fistolar,… Öyle de aceleciyim ki ne elimdeki kitaplara bakıyorum, ne de internetten araştırıyorum. Hiç yapmadıysan bir sor, bir oku, değil mi? Yok, fazla vaktim yok zaten, uyudum, uyuyacağım :) Hemen fermuarı dikmem ve “Ohh bee! Yapabiliyormuşum” deyip yatmam lazım :)) İlk denemem dört dörtlük olmasa da olur, ben sadece o fermuarı fistolu bir halde t-shirt’ ümün arkasında göreyim, yeter :) Sizde de oluyor mu bazen böyle haller? Yoksa…
Keçe Cameo’ lu İğnedenlikler
Yastıkların kumaşlarından artan ufak parçalar vardı; ya çöpe gidecekti ya da değerlendirilecek, hayatlarına farklı bir şekilde devam edeceklerdi. Tahmin ettiğiniz üzere, ben ikincisini seçtim :) Hangi amaca hizmet edeceğini dahi bilmeden diktim bunları. Yine örgü fisto kurtarıcım oldu, bu kez beyaz olanı… Daha önceden Cameo’ lu yaptığım taçlar için kullandığım şablonum vardı elimde. Aklıma onu kullanmak geldi ve keçe kırpıntılarından kestiğim bu bayan silüetini inci kolyesi ile biraz kokoş hale getirdim :) Ve diktiğim ultra minik minderimsi şeyin üzerine keçe şablonu silikon yardımı ile yapıştırdım. Sonuca bakınca, içindeki elyafla olsa olsa bu iğnedenlik olur dedim, hemen birini kendime hediye ettim :) Birini de hediye kutusunun içine attım ;) Bu arada, hediye kutusu deyince aklıma geldi: Biliyorsunuz, köşede bekleyen bir hediye çekilişimiz var ve ben bu çekilişi yapmak için 100 kişinin katılmasını kıstas koymuştum; bunu yapmaktaki sebebim de hem durgunlaşan blog dünyasını biraz hareketlendirmek, hem de yazdığım yazıların okunmasına insanları teşvik…
Romantik Yastık
Danteller, gipürler oldum olası büyülü gelir bana; sanırım romantik kelimesinin hakkını verecek daha iyi malzeme bulunamaz… Bu kez konu malzememiz, örgü fisto :) Adını öyle dedi vallahi tuhafiyedeki kız, ben de onun yalancısıyım :)) Bir metre kadar aldım yanlış hatırlamıyorsam, yastık kumaşımın ön yüzüne yatay ve dikey olmak üzere şeritler halinde diktim. Çok basit bir projeydi. Hareket vermesi için de üzerine düğmeler ekleyecektim ama bir türlü beğenemedim, düğmeleri dikip dikip geri söktüm :)) En sonunda daha ince olan başka bir örgü fistodan fiyonk yapıp yastığımın romantikliğini taçlandırdım *-* En küçük yastık bu oldu içlerinde; artık kumaşım can çekişiyordu, bu kadarına izin verdi. Ebatları itibari ile bana bebek yastığını andırdı biraz da. Şimdilik diğer kardeşlerinin yanına oturttum, en minik üye olarak masum masum bakınıyor çevreye, aslında biliyorum o da merak ediyor acaba sevimli yastıkların sayısı üç ile kalacak mı diye… :)
Tablo Gibi Yastık
Ikea’ dan aldığım kumaşlardan artan bir parça vardı. Yeşillikler içinde, tablo gibiydi; onu keserek anlamını yitirmek olmazdı. Belki bir çerçevenin içine koyabilirdim, ama yok, daha güzel bir fikrim vardı benim; onu yastık yapmak :) Tablo görünümlü kumaşın kenarlarını içe katlayarak yastık yapmayı düşündüğüm kumaşın üzerine diktim. Makinede dikerken kumaşın kayma riski olduğunu bildiğimden önce elde diktim; ki temiz olsun :) Annem usta terzilerin bile bazen önce teğel yapıp da diktiğini söylemişti, e o zaman ben ustadan da usta olmamalıydım, değil mi? :)) Zaten ne zaman dikerken acele etsem, içime sinmeyecek bir şey yapıyorum; sonra ayıkla pirincin taşını :) Yok ama kendime bulunduğum telkinler işe yaradı; acele etmeden, sakin sakin diktim, temiz de oldu sanki ;)
Fermuar Yastık
Ama bildiğiniz fermuarlı yastıklardan değil bu :) Geçtiğimiz Cuma eve dönerken aklıma düştü bu yastığı dikmek; öyle abuk zamanlarda üretme aşkım depreşir benim :)) Eve giderken en yakın tuhafiyeye gidip fermuar almak istediğimi söyledim. Ne için kullanacağımı sordu doğal olarak :) “Yastıkların üzerine dikeceğim” desem ne anlayacak şimdi; üstüne deli muamelesi göreceğim :)) “Birkaç işte kullanacağım” dedim ve bu cevap karşısında satıcı kız beni tezgâhın arkasına davet etmek zorunda kaldı :) Seve seve geçtim tabii, çuvallar içinden gözüme en canlı gözüken birkaç fermuarı kaptım. Gerçi o kızın bana artık alışmış olması gerekiyor, çünkü aldıklarım bu kadar dedikten sonra bile tam ödeme esnasında “Şu nedir?”, “Bu güzelmiş”, “Bu ne işe yarar?” diyerek aldığım bir yığın şey oluyor, hepsi de birbiri ile alakasız :)) Hele bazen aradığım şeyin ismini bilmiyorum, tanımlayamıyorum da doğrudüzgün; işte o zaman alışveriş maceram evlere şenlik oluyor :))) Nereden geldiği meçhul beyaz bir kumaşım vardı elimde; kumaşın türünü…