ben yaptım

8 Yazılar Ana sayfaya dön

Yeni Dikiş Denemeleri

İzmir seyahatime ilişkin ikinci günün özeti bekleyedursun; bu haftasonu Ikea kumaşları ile hasret giderdiğimden bahsetmiştim. Evet, yeni dikiş denemelerim bu kumaşlar üzerinden gerçekleşti, tahmin ettiğiniz gibi :) Yine minik cüzdanlar, çantalar ile uğraştım, durdum. Ara ara hatalarım olsa da her bir adımda yeni şeyler öğrenip, kendimce pratik fikirler geliştirebilmenin mutluluğunu yaşadım *-* Bu işin aslının da bol pratikten geçtiğini daha iyi anladım :) Kendimdeki gelişmelere bir yandan hayret ederken diğer yandan çok daha iyi dikebilme azmi ile sabırsızlığım beni dikiş makinesine bağladı :)) Ben; ki dikiş makinesi eve ilk girdiğinde iğneden ipliği nasıl geçireceğimi kara kara düşünürdüm :)) Kimse annesinin karnında öğrenmiyor ya; tecrübe bunların hepsi, değil mi? :) Bu arada, belirtmeden geçemeyeceğim; şu ana kadar dikiş denemelerimin neredeyse hepsi kendimce uydurduğum şeylerdir, ne bir kitaptan, ne de internet üzerinde bir videodan neyin nasıl yapıldığını araştırarak öğrenip de uyguladığım şeyler değildir; adı üzerinde deneme işte :) Bakalım neler yapmışım; Sonra…

Basit Dikiş Denemeleri

Filmimizin ikinci seansına hoşgeldiniz :) Beni en çok mutlu eden kısım bu idi, bakalım aynı duyguları size de yaşatabilecek miyim? :)) Başlamadan önce filmin ilk bölümüne ilişkin bırakmış olduğunuz güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim, içimi ısıttınız :) Henüz birebir dönemesem de yorumlarınıza, her biri ile ilgileneceğimden ve dönüş yapacağımdan şüpheniz olmasın ;) Gerçi söylememe bile gerek yok ama neyyse :)) Cumartesi gece 23.00 civarıydı bu kolyeyi yaptığımda. Genelde haftasonlarım geç vakitlere kadar ıvır zıvıra boğulmuş, hobi odasını darmaduman etmiş şekilde geçer zaten :)) O gün de sabah 04.00′ ü gördüğümü hatırlıyorum *-* Ne diyordum… Bu noktaya kadar ben hala yaptıklarımdan tatmin olmamış bir halde yeni bir arayış halindeydim. Yuh ama değil mi :)) Yeni birşey denemeliydim. Derken elim Kadıköy Pazarı’ ndan aldığım süet tarzı bir kumaşa gitti ve dikiş makinesi bana göz kırptı. Ve ben kendimi doğaçlama olarak minik minik parçalar keserken buldum, ölçmeden, kafama göre… Ve bir, iki,…

Siyah Puanlı Sarı Çiçek Kolye

Eeeeveeet, kaldığımız yerden devam edelim. Tokalardan sonra kendimi kolye yaparken buldum :) Bu kolyenin benzerini Koton’ da görmüştüm, nasıl yapmışlar diye didikleyip hemen deneyimledim :) Yaz için cıvıl cıvıl bir kolye oldu. Severek kullanacağım :) Bir de pembesini yapmayı düşünüyorum. Onu da beraber yapalım mı İzmir dönüşü? :) Şimdi kısa bir mola. En heyecanlı bölüm bir sonraki yazımda ama :) Güm-güm, güm-güm :)))

Geçtiğimiz Cumartesi | Yeni Aksesuarlar, Yeni Fikirler

Geçtiğimiz Cumartesi gününü “Hobi Günü” ilan ettim :) Bu haftasonu buralarda değilim malum, o yüzden hobi odamı sardım sarmaladım bol bol :)) Babet süslemelerine biraz ara verdim; çünkü elden çıkardıklarımın yanında stoklarım o kadar çok doldu ki aralarına kardeşleri gelirse evimin “babet ev” olarak anılmasından korktum :)) Önce birkaç tarak toka ile ısınma turları yaptım. Hatta ilk önce kumaştan tomurcuk güllerle başladım, daha ne yapacağımı bile bilmeden… Birşeyler tasarlamaya ara verince elimi alıştırmak için genelde birşeyleri mıncıklarım önce anlamsızca. Sonra onlar anlam kazanır :) Çünkü, ben o sırada ilhamı çağırıyorumdur :)) Hatta yaparken gülleri nasıl yaptığımı fotoğraflamayı da düşündüm soran arkadaşlar için ama düşünmekle kaldım :) Bir yandan gül yapıp bir yandan fotoğraf çekmem imkansızdı çünkü :D Eşimden destek almam lazım bu noktada. Bakalım ne zamana… Derken birkaç tarak toka çıktı ortaya; Yok ama benim istediğim bunlar değildi. Farklı bir şeyler yapmak istiyordum ben. Yaptım da :) Ne mi yaptım?…

Haftasonundan…

Havaların güzelleşmesini fırsat bilip mini bir piknik düzenledik geçtiğimiz haftasonu; ancak İstanbul halkının hepsi mi bu fırsatı bekliyordu bilinmez, neredeyse bir saatimiz orman alanında boş masa aramakla geçti… Sonunda pes edip yere oturan bizimkilere ise ottan, böcekten huylanan biri olarak ne yazık ki eşlik edemedim. Zaten çantamın üzerinde gezinen bir böcek saatlerce kaşınmama yetti de arttı bile :)) Olsun, benim böyle durumlar için bir B planım her zaman vardır :) Başıma geleceği bildiğim için, hehe :D Tahmin ettiğiniz üzere imdadıma Canon’ um yetişti. Yalnız ağaçların arasında objektifinize sürekli yeşilliklerin takılması bir noktadan sonra sıkıcı olabiliyor; sanki aynı karenin üzerinden ezber yapar gibi :)) O yüzden biraz harekete ihtiyacınız olması an meselesi :) Onu da çözdüm, çok şükür *-* Nasıl mı? İşte böyle;

Aksesuarlarıma “Canon” Etkisi

Tasarım konusunda ne kadar yetenekli olursak olalım, el emeği ürünlerimizi iyi fotoğraflayamazsak eğer tüm uğraşımızı çöpe gitmiş sayabiliriz. İyi fotoğraf çekmenin altın kurallarından biri de şüphesiz gün ışığından faydalanmak. Ben çook eskiden gün ışığı deyimini güneşli hava ile karıştırır, güneş tam tepedeyken çektiğim fotoğraflarımda neden o doğallığı yakalayamadığımı düşünürdüm kara kara :) Sonradan öğrendim ki – gerçi bunu öğreneli çok olmuyor – altın saatler sabahın çok erken saatleri ile gün batımı zamanıymış… Güneş tam tepedeyken çekilen fotoğrafların da insan portreleri, nesneler üzerinde derin gölgeler oluşturmaktan başka hiçbir katkısı yokmuş ki; bu da zaten istenmeyen bir şey… Ben de Canon’ umla yeni bir gezintiye çıkarken bugün, yanıma birkaç aksesuarımı aldım çok öncelerden tasarladığım. Genelde beyaz karton ya da bir kitap sayfası üzerinde fotoğrafladığım ürünlerimi bu kez parktaki tahta masa üzerinde kamera karşısına aldım. İşte buraya taşıyabildiğim birkaç görsel – yeni makinemden eski aksesuarlar; Yer: Yıldız Parkı

Bebek Hediyesi

Herşey bir tütü ile başladı; nerden aklıma düştüyse gece gece… Tulumu da olmalı dedim; ertesi gün aldığım beyaz bir bebek üstünü en kokoş hale getirmek için tüm hayal gücümü seferber ettim :) Madem bu kadar uğraştım; hediye paketi de bizzat benim elimden çıkmalıydı – çıktı da :) Şimdiyse sıra küçük sahibine ulaşmakta; onu da yapabilirsem…

Kutu Süslemeleri

Bu kutuları İstinye Park’ taki Macro Center’ dan almıştım; daha doğrusu şeker ve çikolataları demem lazım ama ben kutuları için almıştım zaten onları :)) Biri kalp, diğeri daire şeklinde kutularım sonunda süslendi – püslendi ve yerlerini aldılar :) — Kırmızı çiçeği hatırlayanlar olacaktır; kırmızı renkli astar kumaşını yakarak yaptığım çiçeğim kutunun üzerine kondu :) — Daire şeklindeki kutunun üzerini ise elimdeki kordonu yuvarlayarak geri dönüştürdüm :) İster sevdiklerinize minik birer hediye kutusu olabilecek, ister evinizde dekoratif birer obje olarak kullanılabileceğiniz şık alternatifler… Bu ebatlardaki kutuları fazlası ile Macro Center’ da bulabilirsiniz, bir yandan şekerlerini yiyip diğer taraftan kutuları süslemek sizlere de hoş vakit geçirtecek eminim ;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme