Karalamalar

Belki de Evren…

Belki de tüm suçlu e v r e n… :))Sinyalleri yanlış yorumladı :DNe istediğimizi söylemeliydik, ne istemediğimizi değil ;)Belki de ben kadın yönetici ile çalışmak istemiyorum derken üzerime kadın yöneticileri çektim, olamaz mı? İki senedir başımda hepsi :STersini denesem?Aklı selim bir erkek yönetici lütfen.. Evren, sipariş ediyorum, duy beniiii :) Ne yapmam lazım, olması için? Erkek yöneticim varmış gibi mi davranmam lazım şimdi? Peki o nasıl olacak?Evren bak ben çok ciddiyim; duy sesimi ve neyin var, neyin yoksa, harekete geçir, benim için sakladıklarını sunma zamanın artık, ne bekliyorsun!! Fazla zamanım yok- sana iki hafta süre!Bekliyorum, sabırsızlıkla!!Not: Ne saçmaladığımı düşünenleri buraya alayım ;)

Kadın Yöneticiler

Siz de benim gibi kadın yöneticilerden muzdarip olan topluluk içinde misiniz yoksa? Hemcinsimiz diye koruyup kolladığımız, bağrımıza bastığımız, arkasında durduğumuz türünün son örneği bu canavarlar sizin de mi baş belanız? Egosundan geçilmeyen, kendini dağları yaratmış yücelikte görüp burnundan kıl aldırmayan, her ne şekilde olursa olsun yaptığı yanlışları doğru olarak görüp, bunu çöplüğünde kural olarak kabul ettirmeye çalışan, çevresinde şak-şakçılar arayan, pekala çoğunlukla da bulan bu ukala dümbeleklerinden biri de sizin başınızda mı?O zaman ben ne haldeyim, çok iyi anlarsınız beni… Şu kocaaaa İstanbul’ da iki sene içinde çalıştığım beşinci firmamdayım (öyle çok da iş değiştirmem ama mahvettiler beni, anlayın işte); yaa arkadaşım tüm yöneticiler mi kadın çıkar karşıma? Peki hepsi mi sorunlu, çirkef, mahalle kavgasına hazır edada, yüzünde gülümseme, arkasında sopası dolaşır? Ben anlamadım ki!Yalnız ne anladım, biliyor musunuz?Bu tarz tiplerin bazı ortak özellikleri var, hangi bilimin ilgi alanına giriyorsa mutlaka incelesin!! İki senelik ömrü hayatımda ben bunu gördüm, bunu…

Yırtarım Siyahları, Beyazlara Sığmam, Taşarım :)

Metroda, otobüste, yolda giderken bayanları incelemeyi çok severim; ne giymiş, ne ile uydurmuş, aksesuarları nasıl,.. kendime uydurabileceğim bir fikir elde edebilir miyim, vs. :) Olmus dedigim kombinasyonları hafızama kazır, zamanı gelince sakladığım yerden çıkarır, kullanır; olmamış dediklerimi de çöp kutusuna atarım :) Bir nevi esinlenme benimki ve yolda geçen zamanımı kendimce etkin kullanma yöntemlerimden biri :))Yalnız son zamanlarda çalıştığım şirkette bir arkadaş vardı ki; onun siyah-beyaz sevdasına anlam verememekle beraber bir gün çenemi tutamayıp bu tutkunun aslını bizzat kaynağına sorma girişimim oldu :)) Öyle böyle değil ama; her gün ya siyah, ya beyaz, ya da siyah-beyaz içinde onu görmekten bu iki rengin uyumuna karşı içimden böğürme sesleri geliyordu, ne yapayım :)) Normalde muhabbet konusu dahi yapmam. Aldığım cevap ise beni pek tatmin etmedi, ne yalan söyleyeyim; küçüklüğünden beri siyah-beyaz giyermiş sadece; desenli hiçbirşeyi yokmuş; çünkü kendisine farklı bir rengi yakıştıramıyormuş. Nasıl yaa oldum içimden! Bir insan nasıl dolabında morlara, pembelere…

CTRL+A –> DELETE & Başlat

Hayatımızda istemediğimiz insanları, istemediğimiz nesneleri, istemediğimiz olayları da böyle silebilsek keşke.Baş parmağım CTRL, işaret parmağım A tuşunda; aynı anda, uyum içerisinde ve sonra pufff :)Üç tuşla bitse işleri, yok olsalar, hayatımıza giremeseler bir daha, belleklerden silinseler; olmaz mı?Ne yazık ki şu an mümkün gözükmüyor… İcat edilirse bir gün ama, ilk kullanıcılarından olmak isterim :)Peki, başlat kısmına geleyim ben. Orası daha zengin, uygulanabilirliği daha kolay en azından :)Başlat diyorum ve 24 Ağustos Şükran dosyasına tıklıyorum efendim; Uyumadan önce nasıl duygularla gözlerimizi kapatırsak aynı duyguların devamı niteliğinde sabah gözlerimizi açarmışız.Enerjimiz düşükse kaldığı yerden devam edermiş.. Artık dolana kadar :)Uyumadan önce dolduralım da o zaman, sabaha uğraştırmasın bizi :))Sorarım sana Cheerful; bugün nelerden ötürü şükran duydun? Şöyle kapat gözlerini, neler yaşadın an be an, değerlendir. En ufak anlatılası olaya değin ama; ki bu hayatta şükran duyulacak ne kadar çok şey olduğunu görelim.Nefes almak, evinde şu an sağlıklı bir şekilde eşinle, sevdiğinle olmak, bir…

Pozitifiz (+) :)

Geçen hafta bahsettiğim kitabın ardından yeni bir çekim yasası kitabı okumaya başladım; “EVRENDEN TORPİLİM VAR”Ne yalan söyleyeyim; şu çekilmez İstanbul trafiği bile bitmesin dedirtti ya bana, helal olsun :))Çok akıcı, bol örnekli, uygulamalı, sizi düşünmeye davet eden, son dönem içerisinde okuduğum en anlam içeren kitaplardan biri diyebilirim.Anladım ki; hayatımızda başımıza gelenlerin tek sorumlusu bizmişiz. Herşeyin ama herşeyin…Yaşadığımız sorunlardan, yüzümüzü gülümseten en ufak şeye kadar herşeyi düşünce yapımızla mıknatıs gibi biz çekiyormuşuz kendimize.Öğrendim ki; bu hayatta pozitif cümleler kurmak lazımmış (hep söylenir ama uygulanmaz). Evrene istemediklerimizi değil istediklerimizi listelememiz lazımmış.Çünkü bilinçaltı öyle kurulası bir şeymiş ki, sizin yapma dediklerinizi de yap diye algılar, evrene siparişinizi öyle verirmiş :)Aslında temel nokta bu, biliyor musunuz ;) İstemek.. Ve tabii istedikten sonra o gerçekliğe uygun bir yaşantı içine girmemiz gerekiyormuş ki, yani istediğimiz şey olmuş, biz ona sahip olmuşuz gibi davranmamız gerekiyormuş ki evren bunun farkına varsın ve isteğimizi kısa sürede hazır etsin…Ben de…

Türk Kahvesi ve Kitap İkilisi

Farkettim de günde üç öğün içmezsem başıma ağrıları üşüştüren, neredeyse sanrılar görmeme sebebiyet veren “vazgeçilmezim” mis kokulu “Türk Kahvesi”nden bahsetmemişim sizlere :) Evet, evet, ben kahve tiryakisiyim, bildiniz :D Ama sadece Türk Kahvesi.. Ne nescafe ne de başka birşey. Tutamaz hiçbirşey kokusu metrelerce uzaktan ruhumuzu okşayan bir fincan Türk Kahvesi’nin yerini… Şöyle bol köpüklü, orta şekerlidir benim tercihim :) Ardından fal bakanım da varsa oooh değmeyin keyfime :))Çocukken içersen kararırsın diye bir yudum bile vermedikleri, bunu sadece büyükler içermiş diye düşündüğüm, ehh benim de yaşım elbet gelir diye kendimi avuttuğum,… Sonra üniversite yıllarında staj yaparken içmeye alıştığım, Alsancak-Kıbrıs Şehitleri caddesindeki falcıların da bu bağımlılığımı desteklediği; gel zaman, git zaman derken bağlandıkça bağlandığım; evimde bu bakkaldan, bu kahveciden, bu İzmir’den, bu İstanbul’dan diyerek kahve arşivi oluşturmama kadar uzanan,… Sanırım en zararlı alışkanlığım benim :)) Gerçi kimi yerde zararlı kimi yerde yararlı diye okuyorum ama kahve başlığı altında tek “içkim” olduğu için…

Sen de Blogumun Ilk Başlıksız Yazısı Ol :)

Yuzyuze gorustugum insanlardan , en yakinlarimdan ; esimden , annemden , kardesimden acaba kim blogumu takip ediyor acaba , cok merak ediyorum :) Aslinda duzenli olarak hicbirinin burayi kurcalayip neler yaptigima baktigini dusunmuyorum :))…Ki coguna gore blog olayinin pek de anlami yok :) Halbuki burasi benim evim gibi yaa , ben burada kendimi mutlu , huzurlu hissediyorum … Sanirim zevkler , renkler meselesi bu :))Gecen esime sabaha kadar pc basinda futbol oynamaktan ne zevk aldigini sormustum , bunun icin uykudan feragat etmek bana cocukca geliyor demistim de ; bana da senin blogunda bugun sunu yaptim , bunu yaptim demen daha cocukca geliyor demisti :)))Napayim , benim ruhum cocuk :) Ogrencilik yillarimda da severdim cicili bicili kalemleri , defterleri :))Bugun de sirketten bir arkadasa blogumu takip edip etmedigini sordum da , seni burada goruyorum ya , blogunu ne yapayim dedi bana :)) Nasil yani dedim …Benim bir yakinimin blogu olsa her…

Tebrikler Istanbul :)

17 Mayis 2010 PazartesiVayy bee ; iki sene olmus …Valizimi alip annemin evinden ” Ben Istanbul’ a gidiyorum ” diyerek cikmamin uzerinden tam 2 sene gecmis. Annemin ” Kizim sen Istanbul’ da yapamazsin , iki gune kalmaz valizini aldigin gibi Izmir’ e geri donersin ” sozleri daha dun gibi aklimda :)Anneler de her zaman dogru bilmiyormus demek :)) Saka bir yana , onun gonlu gitmememden yana oldugu icin sanirim , beni kapidan cikarken dahi engelleyebilir mi , onun hesabini yapiyordu sanirim :)) Istanbul … Beni hos karsilamadin aslinda , ne yalan soyleyeyim. Once isyerlerinden attigin kaziklarla biraz sarstin beni maddi , manevi …Yalniz hatani da kolay telafi ettin ; bir gun icinde arka arkaya 3 firmadan is gorusmesine cagrildigim gunu de unutmadim , bir isyerinden ayrilip aninda is bulabilmenin keyfine seninle vardim ; cok sagol , hic bos birakmadin beni :)Ama yokuslarini sevemedim gitti bir turlu ; ben Izmir de…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme