Fotoğraf Aşkına

Bahar Dallarım Var : )

Baharın gelişi ile çiçek açan ağaçlar gözümden kaçmadı elbet… Geçen yıl bu zamanlarda fotoğraf makinemi aldığımdan, aldığım gibi de başına gelen talihsizlikten ötürü tek bir kare bile çekemeden servisine gönderip üzüntüden kahrolduğum o günlerde bir çiçek yaprağı bile görecek durumda değildim malûm. {Hatta şimdi dikkat ettim, tam bir sene olmuş} Kısmet bugüne imiş… Uyandığım gibi işe giderken tereddütsüz yanıma aldığım makinem her ne kadar alet-edevatı ile taşınması pek kolay olmasa da günümün neşe kaynağı oldu; kendimi işe gider gibi değil de sanki bir fotoğraf çekimine gidiyormuş gibi hissetmemden olsa gerek diye düşünürken çevremdeki insanlar ve hayvanlarla yaşadığım diyaloglar günümü bi’ hayli hareketlendirdi. Aslında 06.30’ da uyanıp yarım saat erken işyerine geçip yol üzerinde yerlerini daha önceden tespit ettiğim çiçek dolu ağaçların fotoğraflarını çekmekti amacım. Uyanamayacağımı bile bile o saatin alarmını kurup 07.00’ de uyanarak düştüm yollara :)) Sabah işe giderken fotoğraf çekmek için ekstra bir dakikam bile yokken, makineyi boşuna taşımış…

Yeni Fırının Aramıza Katılmasının Şerefine : )

Yook, bunu yapmayacaktım; fırınımı değiştirmemem lâzımdı – ben söylemiştim size, değil mi? :)) İşte canıma tak etti der, alırsan böyle; bir gün kekler, diğer gün börekler… Çok tehlikeli çoook :)) İşte bunlar da kalp olmaya yeltenmiş “topik” kekler :)) Yalnız alt kısımdan kalbe benziyor; hadi, itiraf edin *-* Kalpli kek kalıbı: Tantitoni Fırın: Arçelik {demek yenilik demek} Çay fincanı: Karaca Peçete : English Home {Her ne kadar gözükmese de – yakında bol bol boy gösterir, emin olun) Akşamın bir saati kekleri yapıp, gün ışığı yeminini bozup abajur ışığından istifade ederek fotoğrafları çeken: O ben oluyorum işte; huzurlarınıza çıkıp hepinize kalorisi az, enerjisi yüksek bir hafta diliyorum *-*

Mutlu Haftasonları {Kelebekli Nokta}

Kelebeklerle başladım haftaya, yine kelebeklerle nokta koyuyorum – size bol kelebeğim olduğunu söylemiştim :) Hem madem havaların ısınmaya niyeti yok, biz de buralara bahar gelmiş gibi yaparız; belki duyar sesimizi, adımlarını hızlandırır :)) Bu arada, hani bugün Google Friend Connect kaldırılıyordu Blogger kullanmayan bloglardan? Unuttular mı? :) Yoksa bana mı torpil geçtin Google Amca? :p

Bu Pazar: Kelebekler, Poğaçalar

Bu Pazar kelebeklere boğdum kendimi… Bir süre burada bol bol uçuşan rengârenk kelebek görebilirsiniz – baştan söyleyeyim :) Bir de anne tarifi denedim; cevizli ve peynirli poğaça *-* Hamur işleri ile aram pek iyi olmasa da, daha doğrusu ben yaptıkça yiyecek, yedikçe de şişecek biri olduğumdan; unlu mamûl yapımına pek girişmesem de, fazla deneyimli olmamama rağmen fena bir sonuç almadım: Test ettim, yenilebiliyor :)) Her ne kadar eşim kendilerini az tuzlu bulmuş olsa da gidip gelip yediğine göre olmuş demektir *-* Hem fazla tuz sağlığa zararlı :)) Ha bu arada, taa Almanya’ lardan bana telefonda tarifi verip, “Yaptıktan sonra fotoğrafını çek de internete koy, bakayım” diyen, son dönem teknolojik trendlere oldukça uyumlu anneme de kocaman bir alkış :))

Renkli Bir Hafta Olsun

Bugün evdeyim. Hava şansıma iyi :) Belki çıkar, dolaşırım… Hele şu keçelerim elime ulaşsın da… Zira heyecanla kendilerini beklemekteyim. Az değil, bir yılı geçti en son keçe siparişimi vereli. Nereden keçe siparişi verebileceğini soranlara da “AZ SONRA” diyeyim *-* Önce kalitesine, renklerine not verelim, sonra kendilerini size burada tavsiye edelim ya da etmeyelim :) Hadi kargocu amca, nerde kaldın ki?! Bak, gözlerim yollarda :) En iyisi beklerken renkli iplere dolanmak belki de… Tabii, fırından yeni çıkan rengârenk ponponlarım varken, aydınlatsın sizin gününüzü de… Mutlu bir hafta olsun hepimize ;)

Akıllara Zarar Bu Düğmeler :)

Bu düğmeleri son Kadıköy Pazarı gezmemde keşfettim. Yanlarına gittiğimde tezgâh bomboştu. İki koca sepetin altını üstüne getirdim ve sanırım her gördüğüm poşeti satın aldım :) Ya bir poşeti 1 TL idi ya da iki poşeti 3 TL; fiyatını çok net hatırlamıyorum, o an aklım başımda değildi :)) Zaten öyle bir aşkla kurcalamaya başlamışım ki poşetleri, birkaç kız da benden sonra kurcalamaya başladı sepetleri ama geç kaldılar; çünkü en güzellerini ben kaptım :p :)) Sembolik olarak birkaç grup düğmenin de fotoğrafını çektim. Tüm poşetleri dökecek cesareti kendimde bulamadım ne yalan söyleyeyim, yoksa birkaç haftasonu sadece düğme fotoğrafı çekmem gerekecekti :)) Daha kumaş kaplılar, kalpliler derken bir sürü çeşit var; artık onlara sıra geldikçe yeni projelerde görürsünüz burada :) Not – 1: Anne dantelleri burada devreye giriyor :) Not – 2: Ben iki yıl önce bu düğmeleri evrene sipariş vermişim aslında, bakınız burada ;)

Teni’ nin Yılbaşı Kurabiyeleri :)

Teni, işyerinden arkadaşım ve çok güzel kurabiye yapıyor :) Onları ofise getirdikçe de aklımı başımdan alıyor ve an itibari ile kendimi yeni bir konunun kollarına atmamak için zor tutuyorum *-* Neyse ki bu kadar meşakkatli bir iş için mutfağa girecek vaktim yok da yırtıyorum :)) İki hafta kadar önce yılbaşı için yaptığı kurabiyelerin fotoğrafını çekip çekemeyeceğimi sorduğunda seve seve kabul ettim. Zaten artık çevremdekiler tarafından şu çok iyi biliniyor ki; milletin çöplerini (!) toplamak dışında fotoğrafını çekecek nesneler bulmak da beni acayip mutlu ediyor :) Aslında bu fotoğrafları geçen hafta çekmek istemiştim, ancak kurabiyeler elime geç ulaşınca bu haftasonuna kaldı. Malûm haftaiçi fotoğraf çekmem özellikle kış zamanı imkânsız. Ben ne yapacaksam hepsi haftasonuna birikiyor… Bugün de hava kapalı bile olsa, Kadıköy Pazarı’ ndan fon yapacağım diye aldığım kumaşı da kullanmak için döktüm kurabiyeleri sehpanın üzerine, oynadım onlarla :) Yenmeyeceğini bildiğim için rahatım *-* Uzun yol kat eden ve bana ulaşana…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme