Ben Yaptım

Kırkyama Yastığım

Elime geçen her kumaş küçük ve eşit ebatlarda kesilir, kesme matı ve bıçağına yürekten teşekkür edilir, yeni bir parmak faciasına yol açmamak için o sabırsız yanım frenlenir, 16 adet kumaş parçası hazır olduğunda kendi aralarında 4′ lü olarak eşleştirilir, ardından makinede dikilir, tüm parçalar birleşirken kumaşların denk gelmesi için maksimum çaba sarfedilir ve diktiğim, belki de dikebileceğim en parçalı dikiş olarak ortaya çıkan sonuç yeni bir yastığın ön yüzü olarak boy gösterir. Ehh, o zaman okuyucudan bir alkış da hak edilir :)))

Artan Kumaş da Çerçeve İçine

Burada anlattığım sehpa yenilemesinden artan kuşlu kumaşım vardı; onu da ne yapsam, ne yapsam diye düşünürken köşede içi boş kalmış bir çerçeve dikkatimi çekti. Geçmiş dönemlerde aldığım o kadar çok çerçeve ve beraberinde bir o kadar içi dolu fotoğrafım var ki; fotoğrafa düşkün olduğumu düşünüp bana bol bol çerçeve hediye eden kişi sayısı da eklenince bu sayıya, artık çerçeve içlerine fotoğraf koyasım bile gelmiyor, ne yalan söyleyeyim :)) Durum böyle iken, böyle güzel kuşlu bir kumaşı bu amaç uğruna kullanmam, her ikisinin de değerlendirilmesi adına iyi bir hareket oldu kanımca :) Hem sehpa ile de uyumlu oldular, kardeş kardeş takılıyorlar beraber *-* Sahi, English Home bereket kuşlarını ve mumluğunu da es geçmeyelim lütfen :)

Sehpamı Yeniledim

Bundan dört sene kadar önce, İstanbul’ a geldiğim yıl, Ikea’ dan altı tekerlekli bir sehpa almıştık; ancak taşınma esnasında sehpanın üst kısmı delinmiş ve artık kullanılamayacak hâle gelmişti. Atmaya kıyamayıp bir yıl kadar bir süre bekâr evimin boş odasında tutup evlendikten sonra da krem renkli kapitone bir kumaşla kaplamıştım – gelin evine yakışmaz diyerekten :)) Artık iki yıl geçmişti ki ben o görüntüsünden sıkıldım ve Beşiktaş’ taki kumaşçıda görür görmez yarım metre diyerek aldığım bu kuşlu kumaşla sehpaya yeni bir soluk getirdim *-* Sehpanın yüzeyinde delik olan kısmı daha önce doldurduğumuzdan çok uğraşmadığımı söyleyebilirim. Üstteki kapitoneyi de sökmeden kuşlu kumaşı ütüleyip üzerine geçirdim, altlardan gererek silikonla yapıştırdım. Kumaş kalın olduğu için köşeleri katlamak biraz zorlasa da Kadıköy Pazarı ganimetleri imdadıma yetişti ve sehpam yeni nostaljik havası ile köşede yerini aldı :) Bir süre de böyle gitsin bakalım… Sıkılırsam, bir kat daha çıkarım :D

Çantamı Astım Koluma…

Mini boy kızlara özel bir kol çantası tasarladım :) Henüz takacak birileri yok ama olsun, köşede dursun… Maksat artık kumaşlar değerlensin, kırkyama konusunda bir adım daha ilerlensin, çantaya sap yapılabildiği test edilip onaylandıktan sonra bir adet büyük boy plaj çantası dikme hayalleri ile kollar sıvansın :)

Baykuşum Artık Yalnız Değil :)

Hatırlarsanız, bir baykuş dikmişliğim vardı günün birinde… Aramıza katıldı katılalı pek bir boynu bükük geliyordu ama bana… Sonunda dayanamayıp bir baykuş daha diktim; oyun arkadaşı oldu bizimkine :)) Görüntüsü itibari ile erkeği andırmıştı bana ilk diktiğim baykuş… Bu kez kirpikleri, rengi ile biraz daha dişi bir çizgisi olsun istedim :)) Sonra bir baktım; nazlı nazlı sokuldu bizimkinin yanına :) Artık bundan sonra baykuş ailesi iki kişi olarak mı sürdürür hayatını yoksa geniş bir aile mi olurlar; orası onların bileceği iş – ben aralarını yaptım :))) Dip Not: Bu dikiş denemesi ile beraber çift taraflı yapışkan telanın da tadına baktım – gayet kullanışlı bir şey :)

Kes – Dik – Yapıştır «Önizleme»

Yine bir Pazartesi yoğunluğunun göbeğindeyim, öğleden sonra işlere gömülmeden bir ses vereyim dedim. Geçtiğimiz haftasonu hobi odamda geçirecek vakit bulamadım çok fazla; ancak daha önce yaptığım, fotoğraflarını çekemediğim birkaç parça imdadıma yetişti. Şimdilik önizleme ile eşlik etsinler sayfama; fırsatını bulur bulmaz da sırayla boy göstersinler *-*

Kadife “Patchwork” Yastık

Küçük kumaş parçalarının birleştirilerek bir araya getirilmesi sonucu yapılan dikişler “Patchwork”, Türkçe adı ile “Kırkyama” olarak adlandırılıyordu, değil mi? {Pek bir ders anlatır edada oldu bu giriş de *-*} Eğer birleştirilen parçaların adeti sayısında bir kısıtlama yoksa – ki olduğunu sanmıyorum – benim bir yüzü dört küçük parçadan oluşan pembiş kadife yastığım da bu grupta değerlendirilebilir öyleyse :) Bu kumaşları Üsküdar’ da keşfettiğim kumaşçıdan aldım geçen hafta – açılışı bunlarla yaptık anlayacağınız :) Yan yana görmek istediğim bu desenleri de değerlendirmek için bu yola başvurdum; yoksa kırkyama konusuna da iyice girip kırk parçaya bölünmeye hiç niyetim yok :)) Tamam, yine üç-beş çalışma yapabilirim; ama yok öyle devasa örtüler filan beklemeyin benden – vallahi çat diye çatlarım makinenin başında :D Yalnız Singer’ in kesme matı, cetveli ve döner bıçağı çok güzel iş çıkardı; o üçlüye ne kadar teşekkür etsem az, yoksa ben bunları elde makasla kesmeye çalışsam hayatta bu kadar düzgün…

Fermuarlı Çanta(lar)da Son Nokta : )

En puanlısından fermuarlı bir çanta daha diktiğimi söylemiştim ama sayının “bir” ile kalmadığından bahsetmemiştim sanırım :) Gerçi, siz biliyordunuz, değil mi? *-* Yeni kumaşları görünce, fermuar mevzusuna da bu kadar ısınmışken; bir tane, bir tane daha diyerek kendimi kaptırmış, gitmişim :)) Tabii, her dikiş denememde yeni şeylerin farkına varıp biraz daha yol kat etmem de cabası *-* Yine zaman zaman aklıma takılanlar da oluyor ama sorularımı annemin gelişine bırakıyorum, şunun şurasında bir ay kaldı :)) Artık şu morlu, çiçekli olanla puanlıyı (bakınız, hemen aşağıda) kendime alır, diğerlerini hediye verilmek üzere stok dolabına kaldırırım :) Yani, uzun lafın kısası; fermuar dikme konusu tarafımdan bu noktaya kadar getirilmiş olup bir süreliğine tekrar gündeme gelmemek üzere kapanmıştır. Hadi, hepimize geçmiş olsun :)) Favoriniz varsa yazın, merak ederim ;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme