Parmaklarım gibi bileklerim de ince olduğu için kendime uygun bilezik bulmakta zorlanırım. Hatta yaz geldiğinde şıkır şıkır rengarenk halka bileziklerden takmak isterim hep ama hiçbir zaman istediğim ebatta bir bilezik bulamam. Hatta mağazaların aksesuar bölümünde ilk olarak bilezikleri dener, hayal kırıklığı ile yerine bırakırım hepsini :)) Ben tam ümidi kesmiştim ki; İzmir’ e gittiğimde bir bijuteride tam da benim bileklerim düşünülerek yapılmış plastik bileziklere denk geldim. Çocuk bileziklerinin bir büyüğü diyelim *-* Gözüm dönmüş olmalı, sanırım 12 tane almışım :))) İşte öncesi ve sonrası ile yeni bileziğim: Bu arada, siz bakmayın dün fiyonklu eteğin kendini beğenmiş tavırlarına. Benim diktiğim iki numaralı bebek eteğinin de yeri bir başkadır :) Sadece sizlerle paylaşmayı atlamışım, hemen fırsat bildi bu boşluğu tabii :)) Siyah tül üzerine sarı renkli ince kurdele dikerek, içi astarlı, beli lastikli yaptığım basit bir çalışma yine :) Neden sürekli bebek eteği diktiğime gelince; sadece kumaşların ziyan olmaması için :) Evde…
Fiyonklu Bebek Eteği
Abilerim, Ablalarım; Ben Demet Abla’ nın elinden çıkan 3 numaralı eteğim :) Hişşt, çaktırmayın; bir ve iki numaradan daha çok sevdi beni ♥ ♫ İki numaralı eteği dikeli iki hafta oluyor ama daha fotoğrafını bile koymadı buraya :) Ben daha dün katıldım aralarına onların amaa içlerinde en havalısı benim :)) Biliyorum, biliyorum yerim ayrı; çünkü Demet Abla’ nın rengi mor *-* Ve Demet Abla beni uzun uzun sevip diğer eteklerin üzerine astı, hihohoo :D Ama aramızda kalsın; dördüncü etek benim havamı bastırırsa sultanlığım uzun sürmeyecek ve korkuyorum, çok korkuyorum hem de; çünkü hislerimde yanılmam :))
Hediye Kutusunun İçindekiler :)
Bu haftasonu yine dikiş makinesi ile haşır neşir olduk :) Ama bir farkla; bu kez diktiğim tüm keseler hediye etkinliği içindi *-* İşte son diktiklerim: En süslüsü, en miniği bu kese oldu :) İçine bozuk paralarınızı atabilirsiniz ;) Bunun da adını “çizgilerin dansı” koydum *-* Bunda aplike yapmaya çalıştım :) Müthiş kelimesini hak etmese de ilk göz ağrım *-* Ve sanki şekillerin kenarlarında düzgün olmayan dikişlerle modeli öyleymiş gibi bir izlenim yarattı; ben sevdim onu :) Zaten sevmesem hediye kutusuna giremezdi :)) Bu da yine Ikea kumaşlarından diktiğim kese. Bununla da astar dikmeyi deneyimledim ve başardım :) Keselerimiz bir araya toplanır ve kutunun içindeki diğer arkadaşlarının yanına yollanırlar :) Bunlar da kutunun içine önceden girmiş aksesuarlar. Kendilerini hatırlayacaksınız :) Ve tüm ciciler hediye kutusunun içine girer :) Merakla yanlarına yeni arkadaşları gelecek mi diye beklerler :)) Onlar beklerken siz de bu kutunun içindekileri kazanmak isterseniz şu yazıma göz atmanız yeterli…
Pembe Kız Bebek Eteği
Yine minik bir çalışma ile karşınızdayım :) Özellikle şu aralar yaptıklarım küçük olsunlar istiyorum; ki ilk denemede falso olursa kumaşım ziyan olmasın *-* Belki daha iyi olabilirdi, dikiş tekniğimde mutlaka hatalar vardır (çünkü lastikli etek dikmeyi henüz bilmiyorum, hehe) ama ilk kez yaptığım ya da yapmaya çalıştığım düşünülürse fena sayılmaz sanırım :)) Neyse, ben çok konuşmayayım da puanı siz verin.
Yeni Dikiş Denemeleri
İzmir seyahatime ilişkin ikinci günün özeti bekleyedursun; bu haftasonu Ikea kumaşları ile hasret giderdiğimden bahsetmiştim. Evet, yeni dikiş denemelerim bu kumaşlar üzerinden gerçekleşti, tahmin ettiğiniz gibi :) Yine minik cüzdanlar, çantalar ile uğraştım, durdum. Ara ara hatalarım olsa da her bir adımda yeni şeyler öğrenip, kendimce pratik fikirler geliştirebilmenin mutluluğunu yaşadım *-* Bu işin aslının da bol pratikten geçtiğini daha iyi anladım :) Kendimdeki gelişmelere bir yandan hayret ederken diğer yandan çok daha iyi dikebilme azmi ile sabırsızlığım beni dikiş makinesine bağladı :)) Ben; ki dikiş makinesi eve ilk girdiğinde iğneden ipliği nasıl geçireceğimi kara kara düşünürdüm :)) Kimse annesinin karnında öğrenmiyor ya; tecrübe bunların hepsi, değil mi? :) Bu arada, belirtmeden geçemeyeceğim; şu ana kadar dikiş denemelerimin neredeyse hepsi kendimce uydurduğum şeylerdir, ne bir kitaptan, ne de internet üzerinde bir videodan neyin nasıl yapıldığını araştırarak öğrenip de uyguladığım şeyler değildir; adı üzerinde deneme işte :) Bakalım neler yapmışım; Sonra…
Basit Dikiş Denemeleri
Filmimizin ikinci seansına hoşgeldiniz :) Beni en çok mutlu eden kısım bu idi, bakalım aynı duyguları size de yaşatabilecek miyim? :)) Başlamadan önce filmin ilk bölümüne ilişkin bırakmış olduğunuz güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim, içimi ısıttınız :) Henüz birebir dönemesem de yorumlarınıza, her biri ile ilgileneceğimden ve dönüş yapacağımdan şüpheniz olmasın ;) Gerçi söylememe bile gerek yok ama neyyse :)) Cumartesi gece 23.00 civarıydı bu kolyeyi yaptığımda. Genelde haftasonlarım geç vakitlere kadar ıvır zıvıra boğulmuş, hobi odasını darmaduman etmiş şekilde geçer zaten :)) O gün de sabah 04.00′ ü gördüğümü hatırlıyorum *-* Ne diyordum… Bu noktaya kadar ben hala yaptıklarımdan tatmin olmamış bir halde yeni bir arayış halindeydim. Yuh ama değil mi :)) Yeni birşey denemeliydim. Derken elim Kadıköy Pazarı’ ndan aldığım süet tarzı bir kumaşa gitti ve dikiş makinesi bana göz kırptı. Ve ben kendimi doğaçlama olarak minik minik parçalar keserken buldum, ölçmeden, kafama göre… Ve bir, iki,…
Siyah Puanlı Sarı Çiçek Kolye
Eeeeveeet, kaldığımız yerden devam edelim. Tokalardan sonra kendimi kolye yaparken buldum :) Bu kolyenin benzerini Koton’ da görmüştüm, nasıl yapmışlar diye didikleyip hemen deneyimledim :) Yaz için cıvıl cıvıl bir kolye oldu. Severek kullanacağım :) Bir de pembesini yapmayı düşünüyorum. Onu da beraber yapalım mı İzmir dönüşü? :) Şimdi kısa bir mola. En heyecanlı bölüm bir sonraki yazımda ama :) Güm-güm, güm-güm :)))
Geçtiğimiz Cumartesi | Yeni Aksesuarlar, Yeni Fikirler
Geçtiğimiz Cumartesi gününü “Hobi Günü” ilan ettim :) Bu haftasonu buralarda değilim malum, o yüzden hobi odamı sardım sarmaladım bol bol :)) Babet süslemelerine biraz ara verdim; çünkü elden çıkardıklarımın yanında stoklarım o kadar çok doldu ki aralarına kardeşleri gelirse evimin “babet ev” olarak anılmasından korktum :)) Önce birkaç tarak toka ile ısınma turları yaptım. Hatta ilk önce kumaştan tomurcuk güllerle başladım, daha ne yapacağımı bile bilmeden… Birşeyler tasarlamaya ara verince elimi alıştırmak için genelde birşeyleri mıncıklarım önce anlamsızca. Sonra onlar anlam kazanır :) Çünkü, ben o sırada ilhamı çağırıyorumdur :)) Hatta yaparken gülleri nasıl yaptığımı fotoğraflamayı da düşündüm soran arkadaşlar için ama düşünmekle kaldım :) Bir yandan gül yapıp bir yandan fotoğraf çekmem imkansızdı çünkü :D Eşimden destek almam lazım bu noktada. Bakalım ne zamana… Derken birkaç tarak toka çıktı ortaya; Yok ama benim istediğim bunlar değildi. Farklı bir şeyler yapmak istiyordum ben. Yaptım da :) Ne mi yaptım?…