Ben Yaptım

Bol Kalpli Broş

Keçelerim geldiğinde ilk yaptığım şeylerden biri bu minicik kalpleri kesmek oldu :) Sık sık internette elişi, hobi sitelerinde gördüğüm bir modeldi, bir tane de kendime yapayım dedim… Mor rengi ne çok sevdiğim zaten aşikar; o nedenle mor ve yakın arkadaşları olan renklere torpil geçtiğimi itiraf edebilirim *-* O kadar çok mor ve türevleri olan parçam var ki; bu kalpli broş çantamla, paltomla, birçok elbisemle uyumlu oldu. Geçen hafta fotoğraflarını çekemediğim için Sevgililer Günü konseptine yetiştiremediğim bu kalp broş görseliyle size sevgi dolu bir hafta diler; artık broşumu takar, gezmelere giderim :)

Bugün Hava Yağmurlu : )

Evet, bugün hava yağmurlu… Yanınıza şemsiye almanıza gerek yok ama ;) Bu bulutlar “mutluluk” yağdırıyor çünkü *-* Keçeden yapılmış, pullarla süslenmiş… El uğraşı ile geçen birkaç güzel saatin hatırası… Arkasındaki çengelli iğnelerle kıyafetinize, çantanıza, bir objeye iliştirin sıra sıra; gri renkli bulutun bile sizi gülümsettiğine şahit olacaksınız ;) Not-1: Aslında “Güneşi Gördüm” diye bir başlık atsam da fena olmazdı, velhasıl geçen haftanın acısını çıkarırcasına fotoğraf makinesini elimden düşürmedim bugün :) Yarın da devam edeceğim gibi *-* Zira daha kameralara boy gösteremeyenler var :) Not-2: Biten broş aparatlarının yerine çengelli iğne kullanmayı akıl etmem iyi oldu – daha sık uygulamalı bu fikri. Sizlere de tavsiye olunur ;)

Örgü Makarası ile Kordon Nasıl Örülür?

Zamanında bu kordonların nasıl örüldüğüne dair sorular almıştım, fırsatım olmadığından o an açıklayıcı bilgi verememiştim ama not defterimde yazılı idi ;) Hem evde birkaç gün fazla vakit geçirme imkanı bulmuşken, hem de bu kadar örgü kordona dolanmışken konuya değinmenin tam sırası diyerek Pazar günü bir yandan ördüm, bir yandan fotoğraf çektim :) Hem örüp hem fotoğraf çekme konusunda ne kadar başarılı oldum, onu bilmiyorum ama fotoğrafların en azından merak edenlere fikir vereceğini ümit ediyorum. İki tane örgü makaram olduğundan bahsetmiştim. Küçük olan makara ile daha ince kordonlar örerken, daha büyük olanı ile daha geniş kordonlar örebiliyoruz. Benim elimde olan makaralardan daha büyükleri olduğunu da duymuştum ama denk gelmedi henüz :) Küçük olan makarada pembe renkli ipten başlanan örgü kordonumuz bekleyedursun, biz büyük olan makara ile bu işi kıvırabilir miyiz, bir bakalım *-* Önce makaranın içinden ipi geçirin ve alt kısımda bir ya da iki karış kadar uzunlukta bir ip bırakın.…

Sar Makarayı Sar Sar :)

Örmeye sabrım pek olmasa da zaman zaman örgü makarası ile hiç beklemediğim bir samimiyet doğar aramızda :) Yalnız enteresan olanı, ördüğüm kordonları kıyıda – köşede unutmam :)) Meselâ, iki sene kadar önce örgü makarasını aldığımda bir heves örüp, incilerle süslediğim ve sadece bir kez (!) taktığım saç örgüsü kolyem gibi; O saç örgüsüne bir ikincisi de eşlik etmiş olabilir :) Hatta o diğeri kadar şanslı bile olmayabilir :)) Bulabildiğim bir büyük boy makara ile içlerine iri boncuklar yerleştirerek ördüğüm farklı bir kolye… Kaç senedir açma – kapama kısımlarına aparat takılmayı bekliyor :)) Minik nazar boncukları ile yaz sezonu için diyerek tasarladığım yine bir başkası; Son zamanlarda da bu makaralarla mumlu ip yerine yün ip örebilir miyim diyerek yaptığım fiyonk kolye ve çiçek broşum; Bugünlerde de yeni aldığım ipler içinde neon pembe rengine takılmış bir hâlde yeni kordonlar örme telaşım; Bir de tuhafiyede görüp de sonra alırım diye bıraktığım ama aklımda…

Ocak 2012 Hobi Dosyası

Geçtiğimiz yıl biterken tasarladığım, diktiğim parçalardan genel bir kolaj hazırlamak istemiştim. Ancak fotoğraf bolluğundan neye uğradığımı şaşırmış, vakit bulamadığım için de başladığım fotoğraf düzenleme işini bir türlü tamamlayamamıştım. “Bir gün, bir gün” diye diye yeni yılın ilk ayını da bitirince 2012 için çok geç kalmadan harekete geçmeye ve bundan sonra her ayın son gününü o ayın tasarımlarından oluşan bir kolaja ayırmaya karar verdim – böylelikle sene bittiğinde 12 ayın kolajını birleştirmek benim için çok daha kolay olacak :) İlerleyen aylarda da devamını getirmek ümidi ile; 2012 yılının ilk ayına ait hobi dosyasını sunarak bu ayın kapanışını yapabilirim sanki :) Fark ettim de bu ay düğmelerle haşır neşir olmuşum… Çuval bezi de hobi odamın baş tacı olmuş :) Mandallar süslemişim, kasnak duvar panosu yapmışım çuval bezi ile… Süslediğim mandalları kasnak üzerine sabitleyerek notluk yapmışım… Kasnaklarla aram iyi iken bir de kalpli bir duvar panosu çıkmış ortaya… Raptiyeler ve ataçlarla kırtasiye dünyasına…

Düğmeli Ataçlar

İnsan birşeyleri süslemeye bulaşınca bu hayatının her alanına sıçrıyor sanırım :) Öyle ki; en ufak bir nesneye dahi kendi bakış açınızla farklı bir hava vermeye çalışıyorsunuz… Yeri geliyor, bu parçalardan biri evinizde kutunun içinde bekleyen ataçlar da olabiliyor… Ve bir bakıyorsunuz, kırtasiye ürünleri tuhafiye malzemeleri ile birleşip bambaşka bir havaya bürünüyorlar :) İhtiyacınız olan; birkaç ataç, birkaç cici düğme, bir de silikon tabancası oluyor bu aşamada… Düğmelerinizin arkadan dikilebilir olması, onları ataçlarınıza takma konusunda size yardımcı oluyor ve silikon tabancası da sabitlemenizi sağlıyor… Benim gibi silikonun kurumuş görüntüsüne pek tahammülü olmayan bir yanınız varsa da keçe artıklarınız işinizi görebilir – tabii onları çöp diye atmadıysanız ;) Atmadınız, değil mi? :)) O keçeler biraz minik minik olup el oyalasalar da düğmeleri ataçlara yapıştırdığınız kısmın üzerine dikkatli bir şekilde yapıştırırsanız, 10 numara ataçlarınız olacağı garanti – benden söylemesi ;)

Üşümesin Kulaklar :)

Şu yağan karın bana garezi var sanırım :) Haftasonu yağsın diye bekledim durdum, öyle bir serpiştirdi, ara ara yağdı, kesti sonra… Bugün işe gidiyorum; otobüse binerken pek fazla birşey yoktu; Anadolu Yakası’ na bir geçtim – her yer bembeyaz… Ve yanımda fotoğraf makinem yok… Zaten olsa bile o dakika fotoğraf çekecek zamanım da yok ya… Dur, şunu da çekeyim, bunu da derken herhalde iş yerine öğleye doğru varırım :)) Tabii o da kaymazsam, düşmezsem, bir yerimi kırmazsam… Bir de öyle bir sorunumuz var tabii… Karın üzerinde dengeyi sağladım da ben; hem fotoğraf çekip hem de işe yetişeceğim :) Böyle zamanlarda geçirdiğim düşme tehlikeleri sadece heyecan yaratmakla kalırsa eğer, kendimi tebrik ederim o anahtarla evin kapısını açtığım an… Bugün de kaya kaya eve dönerken acaba çantama birkaç poşet tuz mu atsam dedim :) Yolda yürürken serpe serpe giderim :)) Bir de çok üşüyen biriyim ben; ellerim başta olmak üzere kulaklarım, burnum…

Adını “Fırfırella” Koydum :)

Görünümü fuları andıran, yalnız kıyafete broş iğnesi ile tutturulan ama broş olmaktan daha fazlasını hak eden bu aksesuara ne isim versem bilemedim; düşündüm, düşündüm, en sonunda o volanlı görüntüsünden dolayı adını “fırfırella” koydum :) – bu da böyle malûm dizi ismi gibi birşey oldu ama idare edin artık :D Yapım aşamalarını ve şablonunu burada bulduğum, orjinali keçeden yapılan bu parçayı ben elimdeki süet kumaştan yapmayı denedim. Gömlek üzerinde kullanılabilecek şık bir aksesuar olmakla beraber keçe ile daha tok bir görünüm elde edebileceğimi düşünüyorum. Keçe siparişi verene kadar farklı kumaşlardan değişik versiyonlarını da deneyebilirim *-* İmkanım olursa, üzerimde de nasıl durduğunu fotoğraflar, size de gösteririm ;) Not: Beni bu site ile tanıştıran sevgili blogger arkadaşım Sevgi’ ye teşekkürü bir borç bilirim *-*

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme