Hatırlarsanız, makarada örgü örme aşamalarını resimlerken neon pembe renkte bir ipten kordon örmeye başlamıştım. İşte orada gördüğünüz kordon bitti ve yanına bir de beyaz örgü kordon eklendi :) Aslında çok yeni sayılmaz; iki haftayı geçmiştir ben bu kordonları örmeyi bitireli… Sanırım örme sabrımı da ortalamadan uzun süren “hobi” tatilime borçluyum :) Ne tatilmiş; neredeyse Şubat ayının tüm hobi dosyasında onun imzası var :)) Her gün evde olsam acaba bu üretkenliğimi beşle çarpabilir miyim? *-* Bu sorunun cevabını bilemem şu aşamada ancak size pembe ve beyaz renkli örgü kordonlardan yaptığım broşu gösterebilirim :) Ortasındaki ponpon ile çiçeği andıran, aslında tamamen doğaçlama bir şekilde birbirine dikerek şekil verdiğim bu kordonlar sanırım tek renk bir elbisenin üstünü süsleyebilir… Pembenin göz alıcı tonu ile, ebat olarak biraz da büyük olduğu düşünülürse bu tarz bir aksesuarla beraber farklı bir şey takıp takıştırmaya ihtiyaç duymaz sanırım insan :) Kombinlediğim bir gün kendisini tekrar buralarda görmek ümidi…
Ponponlu Fırfırella
Keçem olmadığı için ilk denemesini süetimsi bir kumaştan yapıp adını fırfırella koyduğum bu boyunluk, şimdi de keçe ve ponpon farkı ile karşınızda :) Bu şekilde daha tok durduğu gibi, düğme yerine eklediğim ponponlarla tam şeker kız kıyafetlerine yaraşır bir aksesuar oldu *-* Henüz yeni fırfırella’ mı kullanabilme fırsatım olmadı; üzerimde nasıl durduğunu gösterebilmek için de fotoğraflarımı çekmesi konusunda sanırım eşimi tavlamam lazım :)
Desenli Bant ile Mandal Süsleme
Mandalları kumaşla kaplamaktan daha kolay birşey varsa o da kendinden desenli bantlarla kes-yapıştır yapmaktır sanırım :) Yine farklı birşey ararken karşıma çıkan, çıktığı gibi de vurulduğum 10’ lu olarak satılan bu bantlar şu an evde iki kavanozu doldurmuş durumda *-* Tahmin ettiğiniz gibi ben bir paketle yetinmedim… Sanırım beş paket aldım :) Beş diyorum ama emin de değilim, gözüm dönmüştü :D Hatta ilk önce bir paket alıp eve geldim; test edip onayladıktan sonra o kar yağan buz gibi havada üşenmeden tekrar dışarı çıktım diğer paketleri de almaya :) Hobi aşkı sanırım böyle bir şey *-* Ya da hobi manyaklığı :)) Aç olsam, evde ekmek olmasa çıkmam o havada dışarı, biri bana ekmek getirsin diye beklerim ama kıytırık bir bant için o yolları yine teperim… Neyse canım, manyaklık da zaten aşkın başka bir boyutu :) Bantlara kavuştuktan sonraki durumumsa apaçık ortada; bantlar ve tahta mandallar arasında kaybolmuşum. Her bir bantın mandal…
Kelebekli Peçete Halkaları
Uzun zamandır aklımdaydı kelebekli peçete halkaları; taa ki English Home mağazasında gördüğümden beri… Aplike tarzında yapılan o kelebeklerden şu aşamada yapamam; ama kendi yorumumla pekâla yemek masama kelebekleri kondurabilirim :) Ve en düzgün şekilde kelebekleri nasıl yapabileceğimi düşünürken keçelerim imdadıma yetişir… Tam da aradığım kelebek şablonunu işte burada bulurum :) Kelebekleri kestikten sonra orta kısımlarından dikiş makinesinde dikip başlarım oraya, buraya kondurmaya *-* Konduğu her yeri anında güzelleştiren bu kelebekler, şimdi güzel bir Pazar kahvaltı sofrasını şenlendirmek için beklemekteler – bakalım kimlere kısmet :)
Keçe Çiçeklerden Bileklik
Yine minik minik kesilmiş keçeler… Kalpli olanın çiçekli versiyonu bu da :) Pes etmeden kestim, kestim… Bir bir elimde diktim… Sonuç ortada – çiçek bahçesi tadında bir aksesuar; toka, broş da olabilecekken bu kez bileklik olmaya karar vermiş *-* Model olan kuzucuğum sizi yanıltmasın yalnız – o bileklik benimdir, benim olacak :)) Bu arada, son bulduğum kelebek şablonu ile kestiğim keçeler yeni parçaların sinyalini veredursun; haftaya kaldığımız yerden devam etmek üzere… (Henüz o beş günlük tatilde yaptıklarım bitmedi *-*) Hepinize renkli bir haftasonu dileklerimle… Neşeniz daim olsun :)
Uzun, İnce Bir Yastıktayım : )
Biri bu kumaşı özel olarak yastık dikeyim diye poşetin içine atmış; uzuuun ince bir kumaş. Durduğu yerde “Beni yastık dik” diye bas bas bağırdığından ona başka birşey yakıştıramadım ve daha önce diktiğim renkli kelebekli yastıkta kullandığım şablondan faydalanarak bu kez sadece tek bir renk üzerinden gidip beyaz kelebekler kestim ve diktim. Kırmızı – beyaz işbirliğinde uzunca bir yastık oldu kendisi. Şu kapı altlarına konulan soğuk önleyicileri andırdı bir yandan da bittikten sonraki görüntüsü ama bu kelebekleri ben yere koymaya kıyamam, arkadaşlarının yanında takılsın şimdilik :) Ve böylelikle dikiş makinemi aldığımda annemin yardımı ile ilk dikiş denemem olan kahverengi yastıklarıma bir bir veda etmeye başladım… Hani hâlâ yastıklardan elyaf aşırdığımı düşünmeyin :)) Sadece yastıkları yeniliyorum *-*
Gipür Detaylı Keçe Yaka
Serde açgözlülük var ne de olsa, babet süslemek için tuhafiyeden aldığım gipürün metresini biraz uzun tutunca bu kez artan çiçeklerden ne yapabilirim derdine düştüm :) Son zamanlarda yakalar oldukça ilgimi çekerken ve halihazırda değişik yaka kalıpları arayışı içerisindeyken, adını fırfırella koyduğum yakanın şablonunu indirdiğim sitede farklı bir modele denk gelmiştim; ki o projeyi hayata geçirmek için keçelerimin gelmesini bekliyordum. İki hafta kadar önce keçelerim elime ulaştığında bir yandan o minik kalpleri kesiyor; yok, sonra vazgeçiyor, kelebeklere bulaşıyor; onu bırakıyor, çiçekler kesip dikiyor; bir de israf etme korkumla başa çıkmaya çalışarak kalıba döktüğüm yaka modellerini çıkarmaya çalışıyordum :) Yeni keçelere bir yıl sonra kavuşunca, kıymete biniyor parçalar ister istemez *-* Yok, ama bundan sonra Hobi Keçe vazgeçilmezimdir, bir daha bu kadar uzun süre beklemem keçe siparişi vermek için. İlaç gibi geldi resmen… Hele havalar soğukken gidip de dikiş makinesinin başına oturmaya üşendiğimde, salonda oturduğum yerde saatlerimi öyle verimli geçirdim ki sayelerinde;…
Gelin Olmuş, Gidiyorsun; Bu Babeti Giyiyorsun : )
Geçen yıl babet süsleme olayına kendimi fena kaptırdığımda sanırım çevremde çoğu tanıdık bu durumdan nasiplenmişti. Öyle ki evde kolilerce ayakkabıyı gören önce dükkânım olduğunu sanıyor, sonra hobi odasına şöyle bir göz attığında babetten fazlasına şahit olunca (bir yanda kumaşlar, başka tarafta kutular içinde birsürü ıvır zıvır, dikiş makinesi filan), “Burası atölye mi?” diye soruyor, hatta bazıları itiraf edemese de delirdiğimi düşünüyordu :)) Süslediğim babetlerin bir kısmını satarak, satma kısmına nokta koyunca da bir çoğunu hediye ederek babet stoğunun 2/3’ lik kısmını erittiğimi söyleyebilirim, yalnız daha 10-15 tane kadar babetin süslenmiş püslenmiş bir halde dolapta beklediğimi biliyorum ve çoğu da 36 numara. Şansıma kimselerin ayağına olmayınca hepsi bana kaldı :)) Artık bahar gelince bizzat benim ayağımda görebilirsiniz *-* O kadar süsledim, onlar da benim hakkım olsun, değil mi? :) Gencinden yaşlısına süslü babetleri gören çoğu bayan şöyle bir ayağına geçirip sokakta giyip giyemeyeceğinin muhasebesini yapmışken kafasında; eminim ruhu genç kalan belli…