Demet

8 Yazılar Ana sayfaya dön

Deren Bebeğe LC Waikiki’ den Aldığımız Ciciler

İşte aramıza yeni katılan Deren bebeğe LC Waikiki’ den aldığımız ciciler. İçeride bebekler için o kadar güzel parçalar vardı ki kendimizi zor frenledik hepsini alıp çıkmamak için :))Bu eteği görür görmez vuruldum :)Mor elbise görümcemin hediyesi;Kalpli sweat’ i eteğine uydurduk.Ve rengarenk pelerini; Ne kadar ciciler, değil mi? :)Yarın bebişi görmeye gideceğiz, çok merak ediyorum Deren’ i :) Zaten görmeden torpilli benden; hem 9 Aralık doğumlu, hem YAY burcu, hem de adı D harfi ile başladığı için :)) Hele saçları da kıvırcıksa alıp onu eve getiririm artık :))))

Bugün;

Öğle arası D&R’ da dolaşırken sonunda ilgimi çeken bir kitap buldum :)Google manyaklığımda son nokta diyelim ;)Akşam paypal hesabımı kurcalarken, bir de baktım hesapta olması gerekenden fazla bir miktar var :) Nasıl yani derken; sürpriizzz :) Geçen sene yaptığım bu güllü tokam Amerika yolcusudur, ehem ehem :D Bu gülleri nasıl yaptığımı anlatacağım ama söz ;) Özellikle Jeliboncuk’a ;)) Ve daha fazla güllü tokam için tık tık :) Bir de, LC Waikiki’den kız bebek cicileri aldık :) Kendim için almayı çok isterdim ama değil :) İşte bu süslerin sahibesine :) Gerçi o dünyaya merhaba diyeli bir ay oldu neredeyse ama ziyaret edemedik fırsatını bulup… Aldığım parçalar yarın burada ;) Yalnız ne güzel şeyler yapmışlar yaa, özellikle kız bebeklere :) Gördükçe hepsinden alıp turşusunu kurasım geliyor evde :D Belki evrene sipariş vermiş olurum hem :p Bu eve pembe bebek giysileri girdiyse sıradaki bebek kıvırcıklı saçlı bir kız olmalı ve “Ingaa” diye çığırma…

Yeni Bir Mim ve Ben :)

Selamlar Herkese,Bugün daha iyiyim, sesim biraz açıldı ve aldığım bahar kokulu Selpak mendilin kokusunu duymaya başladım :))Yorumlarınızı yanıtladım ve blogları gezerken bir mim dikkatimi çekti. Unutmadan yanıtlayayım dedim :) Teşekkürler Adını Sen Koy *-*1- Kaç Yaşındasınız ? Söylememe gerek var mı :)) Davul zurna ile tacını bile dağıttım. Bilmeyenler için cevap burada saklı :))2- İsminizin Son Harfi Ne ? Trabzon’ un T’ si :D3- En Sevdiğiniz Renk ? Mor, mor, mor :)4- Kilonuz Kaç ? 45, belki 44, 43 de olabilir :)) Ama en fazla 45 kiloyumdur :)5- Boyunuz Kaç ? Tereddütsüz 1.50 :))6- Ailenizin Kaçıncı Çocuğusunuz ? 1. :)6- En Sevdiğiniz Şarkı ? PAS! Değişiyor çünkü :) Ve zaten iki tane 6 numaralı soru var bu mimde :)))7- Sizce Sarışın Mı Esmer Mi ? Artık seçme hakkım kalmış olabilir mi :) Olamaz sanırım :)8-Sigara Kullanıyor musunuz ? Kesinlikle hayır! Evimde içilmesine bile dayanamam :S9-Alkol? Türk kahvesi? :))10-Çayı Fincanda mı…

Home Office Çalışmak

Sizin kulağınıza da hoş geliyor mu?Yoksa zaten home office çalışanlar arasında mısınız? O zaman ne mutlu size :)Son dönemlerde home office çalışma şekli, diğer bir tabirle işlerini evden yürüterek gelirini sağlama fikri iyiden iyiye yayılmaya ve kabul görmeye başladı. İlk başlarda evde çalışan insanlar tam olarak anlaşılmazken, şu an evde çalışan bir bireyin ofis ortamına göre çok daha fazla enerji harcadığı muhakkak.Tabii mutlaka evde çalışmanın kişiden kişiye farklılık gösteren avantaj ve dezavantajları vardır. Çoğunluk için en zorunun odaklanmak olduğunu düşünüyorum; ki siz ne kadar kendi iç disiplininizi sağlayabilen bir birey olsanız da, sizin evde çalıştığınızı bilip, bunun ne demek olduğunu anlayamayan yakınlarınızın zaman zaman kapınızı çalıp sizin düzeninizi bozma konusunda girişimleri olacaktır. Ne kadar insanlara hayır diyebildiğiniz, bu dengeyi nasıl sağlayabildiğiniz bu noktada büyük önem arz ediyor.Nasıl olsa evdeyim mantığı ile yataktan çıkamayan, saatin alarmını beşer dakika, onar dakika öteleyip, hep biraz daha uyuma taraftarı olan ya da çalışırken beş…

Hastayım ama Bulaştırmam; Korkmayınn :))

Hasta-masta geldim yine vallahi… Burnum silmekten kıpkırmızı oldu, acıyor artık… Bu sabah güne “sümüklü” başladım :)) Hala da öyleyim *_*Neyse ki bloglar arası grip bulaşıcı değil henüz, doyasıya sarılıp öpebilirim hepinizi :)) Mucakkaa mucakkaaa :DBugün değişen ses tonum neticesinde telefonda kimsecikler tanımadı beni, görümcem dahil :o :D Gülüyorum ama bakmayın; nefes alamıyorum resmen… Çok kötü bir durum yaa… Geçen sene değil de bu sene bugünlerde evlenmek isteseymişim eğer, nikah salonuna bir kutu Selpak mendille gidecekmişim :)))Memur – Siz, sayın Demet Şen…Ben – Hapşuuu…Memur – .. oğlu…Ben hırıltılar eşliğinde, sümkürürken filan :D Iyyy, iğrenç :))))Herhalde bir gelinin o gün başına gelmesini isteyebileceği son şeylerden biridir; grip olmak, yüzünde kapanmaz bir sivilce çıkması, dudağının uçuklaması,…İnsanın hayatında bir kez yaşanan şeyler ne strese sokuyor insanı, hep üstüne titreyince de başına birşey geliyor… Gerçi benim gibi pimpirikli bir hatunun başına hiçbirşey gelmedi neyse ki :) O yüzden endişelenmeyin henüz evlenmeyen arkadaşlarım, size de birşeycik…

Uzmanlaşmak Lazım

Siz hiç pidecide yediğiniz bir pizzaya 10 üzerinden 10 verdiniz ve “Bundan sonra ben pizzalarımı pidecide yiyeceğim” dediniz mi? :) Yemekten sonra canınız tatlı çektiğinde kaç restaurant ağzınızı tatlandırma konusunda yüzde yüz memnun etti sizi?Şahsen kendi adıma pideyi pidecide, pizzayı pizzacıda yeme taraftarıyım. Ev yemekleri, iskender, pizza, vs. ne ararsan bulursun mesajını veren yerlere de pek girmeyi tercih etmem. Çünkü aslında gerçekten iyi yapabildikleri bir ya da iki şey vardır, ancak o uzuuun liste içerisinde sizin onu bulabilmeniz o gün şansınızın yaver gittiği anlamına gelir :)Konu ister istemez uzmanlığa dayanıyor bu noktada. Sadece yemek konusunda değil elbette.Hal böyleyken, başımızı hemen biraz sağa, kendi ilgi alanlarımıza, üzerinde çalıştığımız işlere çeviririrsek; temelde aslında bir ürün / hizmet üzerinde uzmanlaşmak kilit nokta. Bu işlerle haşır neşir olmaya başladığım zamanların en başlarında bir dükkanın neden sadece yoyodan çiçek sattığını pek anlayamasam da zaman geçtikçe deneyim ve gözlemlerim olması gerekenin sadece “bir” üzerine odaklanmak olduğu…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme