Demet

8 Yazılar Ana sayfaya dön

“Mim”sel, “Ben”sel, “Siz”sel Mevzular :)

Birsürü mimim birikti yine; herşeyden önce kendi başlattığım fiyonk mimine yanıt veren arkadaşlarımın en güzel fiyonklarını seçmem lazım *-*Bir mim listesi yapmam gerekirse; HayatgüzelÇokoprensin TutkunuLolipuKitap CadısıToplam dört mimim var yanıtlamam gereken; moda girdiğimde her mime gereken ilgiyi göstereceğim, hepinize ayrı ayrı teşekkür ederiiim ;)

Saçlarım Düz Olsa…

Çok sık karşılaştığım bir sorudur bu: ” Saçların düz olsa beline değer mi? ” :)Saçlarım çook uzunken fön çektirmediğim için bu soruya cevap veremiyorum. Ben zaten çok da fön çektirmem, hatta saçımı kestirmedikçe fön çektirmem desem daha doğru olur :) Neden saçımı düz kullanmıyorum peki? Alışmışım ben kıvırcıklarıma :) Saçlarım dağılsın, kabarsın, ben yürürken zıplasınlar filan ^-^ Saçlarım düz olunca sanki ben “ben” olmuyorum, çok ciddi geliyorum kendime :)Zaman zaman yine değişiklik iyi olabiliyor, beni düz saçlarla görmemiş olanlar tanıyamıyor filan :)Bu fotoğraf da geçen sene çekilmiştir; son çektirdiğim fön diyeyim *-* Yıllarca fön çektirmeyeceğimi bildiğim için fotoğraflamışım hemen kendi kendimi :))Dediğim gibi; ben düz saçı yakıştıramıyorum kendime, buyrun bir de siz bakın, siz yorumlayın :)

Blog Yazılarınıza Link Vermek ve Daha Fazlası

Sevgili Sihirli Değnek – Çokoprensin Tutkunu blog yazılarımız içinde eski yazılarımıza nasıl link verdiğimizi çözememiş ve bu konuda yardım istemişti. Yorum hanesinde anlatmak zor olacağından, birkaç görsel ile anlatımı buraya taşımak ve bu vesile ile blogger dünyasında yeni olan arkadaşlarımıza da faydalı olabilecek birkaç noktaya değinmek istiyorum. Öncelikle blogunuzun güncellenmiş düzenleyicide yayın yaptığından emin olun yalnız; çünkü anlatımım onun üzerinden olacaktır. Şu şekilde ihtiyacımız olan kontrolü yapabilirsiniz;Ayarlar > Temel > Genel AyarlarAdım adım anlatmak gerekirse ;Adım 1 – Kayıtlarınızı oluşturduğunuz bölüme “Yeni Kayıt” sekmesine tıklayarak ulaşın ve yayınlamak istediğiniz yazınızı yazın.Adım 2 – Yazınız içerisindeki hangi kelime ya da kelimelere tıklanarak farklı bir linke ulaşılmasını istiyorsanız, o kısmı mouse ile seçin.Adım 3 – Yazı yazdığınız bölmenin üst kısmında “Bağla” diye bir sekme göreceksiniz. Ona tıklayın. Dikkat: Adım 2’ de seçmiş olduğunuz kelimeler hala seçili olmalı; aksi takdirde link bağlama işleminiz başarısız olacaktır.Adım 4 – Bağla sekmesine tıkladıktan sonra blogger size bir web adresi…

Kurşun Kalem Gibi Olabilmek

Kişisel gelişim sitelerinden birinde gözüme çarpan bu yazı, insan hayatının kurşun kaleme benzeyen yönlerini çok güzel dile getirmiş; sizinle de paylaşmak istedim. Keyifli vakit geçirmenizi dilerim.———————————————————–Büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu: “Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı?” Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi: “Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha önemli. Umarım büyüdüğünde bu kalemi sen de seversin” Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi.”İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç farklı değil ki!” “Bu tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgili. Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun. Birinci özellik: Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. Bizim için bu el Tanrı`dır ve her zaman kendi kudretiyle bizi o yönlendirir. İkinci özellik: Zaman…

22.Şubat.2011, Salı Gününde Ben…

Uzun zaman sonra oje sürdüm tırnaklarıma :) Eşim şaşırdı hatta; “Sen oje sürmezsin ki” dedi :)) Yoo, aslında çok severim ben ojeyi, en koyu mavisinden deli pembesine, uçuk tonlarına kadar renk renk ojelerim vardır benim… Eskiden daha çok sürerdim, nedense sonradan vakitsizlikten ojelerimi kapalı kutularda unutmuştum. Sürekli klavye başında birşeyler yazdığım için hem iş, hem özel sebeplerden; uzun tırnaklar rahatsız eder oldu, ben de bir kestim tırnaklarımı, sonra oje-moje hak getire :)) Ben evlendiğim gün tek tırnağımın ucundaki oje soyuldu diye bir hışımla bütün ojeleri tırnaklarınlarından çıkaran, yenisini de kuaförün ısrarlarına rağmen sürdürmeyen, nikah defterine imzayı ojesiz atan gelinim :)) Gerçi, çok da birşeyim eksilmedi hani :D Hal böyle olunca, o gün bile tırnağımda oje göremeyen eşim dün gece ojenin fırçası ile haşır neşir görünce beni, şaşırdı ister istemez :) Galiba ojeye olan aşkım tekrar depreşti :))Belki de bugün giydiğim yeni mor çorabımın etkisiydi tırnaklarımı renklendirmeme sebebiyet veren… Zaten yeni birşey…

Sevimli Babetler – Hepsi Bir Arada

24 numaralı sevimli babete ilişkin paylaştığım yazımda da belirttiğim gibi bugün itibari ile sevimli babetlerin hepsi görücüye çıkmış oluyor :)Toptan olarak satın aldığım değişik numaralardaki üç renk (turkuaz, krem ve pembe) babet süslendi, püslendi; şimdi sahiplerini bekliyor :)Şöyle genel olarak tüm sevimli babetlere göz atacak olursak; Geçen sene süslediğim bir grup babete ise buradan ulaşabilirsiniz; ki onların içlerinde satılanlar ve kırmızı hediye çekilişine bahis olan bir babet mevcuttur.İlerleyen günlerde talebe göre yeni babetler süsleyebilirim. Özel olarak aradığınız süslü bir babet varsa da benimle iletişim kurmanızda hiçbir sakınca yok :)

Korkularımın Kazanından Hayallerimin Yelkenine…

Bilir misiniz; zaman zaman geceleri ölüm korkusu yaşarım ben… Gece ile beraber olumsuz duygularım harekete geçtiğinden mi bilmiyorum ama sanırım yaşadığım bu duyguda yıllar önce aniden babamı kaybetmemin etkisi de büyük…Liseye yeni başlamıştım, Ağustos’ un son günü, gece saat 01.30 civarıydı, hiç unutmam. Yan odadan duyduğum hırıltılar giderek yükseldiğinde annemin feryatları ile gözümün önünde çaresizliğin resmi çizilmişti saniyeler içinde… Bir geceden bana kalan ise; o günden sonra uykusunda nefes alamadığını düşündüğüm kim varsa onu telaşla uyandırmak olmuştu…Ne zaman sol kolum ağrısa zaten, kalbimle ilgili endişeye kapılırım. Kendi kendime ortada hiçbirşey yokken kriz geçireceğim hissine bile kapılırım bazen… Babamı beklenmedik bir anda kalp krizi sebebi ile kaybedince, üstüne iki sene önce de annem kalp krizinden hastahaneye kaldırılınca (çok şükür, ona birşey olmadı) kendimi psikolojik baskı altında hissetmeye başladım. Zaten hareketsiz, stres altında bir yaşantımız var; bir de üzerine bu olasılıklar eklenince her sol kol ağrısında doktorun kapısını çalmamak işten değil…Aslında benim korkum sadece kalple alakalı…

Alaçatı’ dan…

Alaçatı’ nın benim için yeri çok farklı; İzmir’ e yakın olması bir yana, blog serüvenine başlamamda etkisi çok büyüktür :) Beni uzun zamandır takip edenler bilirler; bundan iki yıl önce Garanti Emeklilik’ in Hobimle Mutluyum çerçevesinde düzenlediği blog yarışmasında aldığım derece ile iki günlük Alaçatı tatili kazanmıştım :)O zamanlar ciddi ciddi blog yazarlığım yoktu aslında, ben daha çok takı tasarlıyordum… O günlerde nereden estiyse; Google’ a “hobi+yarışma” yazarak arattığımda karşıma çıkan bu yarışma aslında hayatımın akışını derinden değiştiren bir adım oldu; ki ben o tatile gidip geldiğim günden beri blog yazıyorum :)Blog arşivimi kurcaladım da; Alaçatı tatilimize ilişkin minik bir kolaj paylaşmışım sizinle zamanında. Tekrar yazmaya başlamamın mimarı bu tatile ilişkin birkaç fotoğrafımızı daha taşımak istedim blogumun sayfalarına. Bu kış soğuğunda Alaçatı’ yı aklıma getiren ise, aksesuarlarımın bir kısmını yaz sezonunda Alaçatı’ da satışa sunacak olan Blaef Butik’ tir :)Biz gelelim tatil fotoğraflarına;Kaldığımız otelin adı, Solto Alaçatı Otel’ di. Bundan iki sene önce…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Gezinme