Seni bir yedi sene daha kullanmak isterdim be yoldaşım… İstemezdim öyle kapağın kapalı dur bir köşede… Olmadı ama… Yapamadım işte… İki programı aynı anda çalıştırmak isteyince yaptığın o kapris yok muydu?! Surat asar gibi donup kalman hareketsiz ikonlarla… Beni çileden çıkarırdın izlediğim videonun en heyecanlı anında yayını kestiğinde!! Evet, çok yol kat ettik seninle… İzmir’ deyken sevgilime beni ulaştıran bir eşin yoktu belki… Msn görüşmeleri, kameralı sohbetler,… Az mı anımız var seninle? Az mı şey paylaştık bunca yıl? O virüsle yıkmasaydın belki de beni dün gece; Daha uzun yıllarımız bile olabilirdi seninle… Çok görme ama bunu bana… Canıma tak ettiği noktada aldım ben bu kararı. Teknolojik bir devirde yaşıyoruz şunun şurasında… 500 GB kapasiteli bir bilgisayar benim de hakkım değil mi? :) Şimdi senin familyadan bir üst modelle beraberim anlayacağın… Kusura bakma ama artık yoluma onunla devam edeceğim. Üzüldüm çokça seni de yarı yolda bıraktığıma ama; Senin talibin çok, sen…
Bilgilendirme: Keçeler, İzleyici Listesi ve E-Satış
Değinmek istediğim birkaç konu vardı; farklı konuları aynı başlık altında toplamak pek adetim değildir ama üzerinden zaman geçtikçe yazacaklarımın da birikmesi sebebi ile bu seferlik böyle bir bilgilendirme yazısı yazayım dedim – siz ilginizi çekeni başlıklar arasından seçerek okuyabilirsiniz :) Keçeler Aslında aldığım keçelerin fotoğraflarını çekecektim, yalnız hava koşullarının pek müsaade etmemesi ve benim dayanamayıp keçeleri akşamında kırpmaya başlamam tüm plânları bozdu :) Nereden keçe alabileceğini soran arkadaşlarım için vereceğim cevap Hobi Keçe’ dir. Web siteleri üzerinden geniş renk kartelasına ulaşabilir ve e-mail yoluyla kendileri ile iletişim kurarak almak istediğiniz renklerin kodlarını bildirip banka hesaplarına havale çıkararak satın alma işlemini gerçekleştirebilirsiniz (detaylar sitelerinde mevcut). Ben sipariş öncesinde veya sonrasında herhangi bir problem yaşamadım. Elime ulaşan keçeler istediğim renkte ve ölçüde idi, ilgilerinden de keçelerinden de memnun kaldım kısaca :) İzleyici Listesi Çoğunlukla yabancı bloglarda okuduğum kadarı ile 1 Mart itibari ile önce Blogger kullanmayan, önümüzdeki aylarda da Blogger kullananlar da…
Evde Tek Başına
Gün boyu evde olmak benim için üç öğün Türk kahvesi içebilme keyfi, bazen de yanında fıstıklı çikolata ile bol torpilli dakikalar demektir :) Beş gün kadar kafamı dinledikten sonra yarın tekrar işbaşı yapıyor olmak, bir yandan günlerden Pazartesi gibi gelirken bana, diğer yandan Perşembe sendromu yaşamama sebebiyet veriyor :) Uykumu alıp dinlendiğim; iki yeni elbise aldığım; rengârenk keçelerime kavuştuğum; mutfakta normalden fazla vakit geçirirken yoğurt, nane, salatalık, dereotu ve ceviz karışımından uyduruk ama lezzetli bir tat keşfettiğim; örgü makarası ve dikiş makinesi arasında gel-git yaşadığım; vakit bolluğundan nereye konacağımı bilemediğim; evden dışarı çıkacağım diye diye koca beş günün tamamını neredeyse pijamalarla geçirdiğim, mümkün mertebe bilgisayarı açmamaya özen gösterdiğim, başlarken gözümde büyüttüğüm tatil sürecininin biterken aslında yine çok kısa olduğuna kanaat getirdiğim, kendimle başbaşa olsam da sıkılmaya pek vakit bulamadığım bir süreçti… Tekrarını artık kısmetse şehir dışında yaza yapacağım ümidi ile artık normal rutinime dönme zamanı diyorum – Eh, ne de…
Örgü Makarası ile Kordon Nasıl Örülür?
Zamanında bu kordonların nasıl örüldüğüne dair sorular almıştım, fırsatım olmadığından o an açıklayıcı bilgi verememiştim ama not defterimde yazılı idi ;) Hem evde birkaç gün fazla vakit geçirme imkanı bulmuşken, hem de bu kadar örgü kordona dolanmışken konuya değinmenin tam sırası diyerek Pazar günü bir yandan ördüm, bir yandan fotoğraf çektim :) Hem örüp hem fotoğraf çekme konusunda ne kadar başarılı oldum, onu bilmiyorum ama fotoğrafların en azından merak edenlere fikir vereceğini ümit ediyorum. İki tane örgü makaram olduğundan bahsetmiştim. Küçük olan makara ile daha ince kordonlar örerken, daha büyük olanı ile daha geniş kordonlar örebiliyoruz. Benim elimde olan makaralardan daha büyükleri olduğunu da duymuştum ama denk gelmedi henüz :) Küçük olan makarada pembe renkli ipten başlanan örgü kordonumuz bekleyedursun, biz büyük olan makara ile bu işi kıvırabilir miyiz, bir bakalım *-* Önce makaranın içinden ipi geçirin ve alt kısımda bir ya da iki karış kadar uzunlukta bir ip bırakın.…
Sar Makarayı Sar Sar :)
Örmeye sabrım pek olmasa da zaman zaman örgü makarası ile hiç beklemediğim bir samimiyet doğar aramızda :) Yalnız enteresan olanı, ördüğüm kordonları kıyıda – köşede unutmam :)) Meselâ, iki sene kadar önce örgü makarasını aldığımda bir heves örüp, incilerle süslediğim ve sadece bir kez (!) taktığım saç örgüsü kolyem gibi; O saç örgüsüne bir ikincisi de eşlik etmiş olabilir :) Hatta o diğeri kadar şanslı bile olmayabilir :)) Bulabildiğim bir büyük boy makara ile içlerine iri boncuklar yerleştirerek ördüğüm farklı bir kolye… Kaç senedir açma – kapama kısımlarına aparat takılmayı bekliyor :)) Minik nazar boncukları ile yaz sezonu için diyerek tasarladığım yine bir başkası; Son zamanlarda da bu makaralarla mumlu ip yerine yün ip örebilir miyim diyerek yaptığım fiyonk kolye ve çiçek broşum; Bugünlerde de yeni aldığım ipler içinde neon pembe rengine takılmış bir hâlde yeni kordonlar örme telaşım; Bir de tuhafiyede görüp de sonra alırım diye bıraktığım ama aklımda…
Renkli Bir Hafta Olsun
Bugün evdeyim. Hava şansıma iyi :) Belki çıkar, dolaşırım… Hele şu keçelerim elime ulaşsın da… Zira heyecanla kendilerini beklemekteyim. Az değil, bir yılı geçti en son keçe siparişimi vereli. Nereden keçe siparişi verebileceğini soranlara da “AZ SONRA” diyeyim *-* Önce kalitesine, renklerine not verelim, sonra kendilerini size burada tavsiye edelim ya da etmeyelim :) Hadi kargocu amca, nerde kaldın ki?! Bak, gözlerim yollarda :) En iyisi beklerken renkli iplere dolanmak belki de… Tabii, fırından yeni çıkan rengârenk ponponlarım varken, aydınlatsın sizin gününüzü de… Mutlu bir hafta olsun hepimize ;)
Şubat’ ın Karı Yağarken…
Sanırım 30 yıllık ömrü hayatımda gördüğüm, belki de görebileceğim en yoğun karlı günler bunlar :) Tadını çıkarabilmek pek mümkün olmasa da işten erken çıkmanın hatrına bir süre daha bu soğuk, sulu ve çamurlu günlere katlanabilirim sanırım :)) Öyle bir şey ki; Cuma günü hava koşulları sebebi ile 16.00 gibi mesaimiz bitmişti; Pazartesi yine 16.00, Salı 15.30, Çarşamba yani bugün de 14.30 ile mesaiyi sonlandırarak kar tatili rekoru kırdık :)) Hani memnunum bu durumdan memnun olmasına; ama alışacağım ve saat 18.00′ de işten çıktığımda bunalıma gireceğim diye çok korkuyorum :D Şunu da çok net anladım ki; işten birkaç saat erken çıkabilmek harika birşey :) Göze az gibi gözükse de haftaiçi gün ışığında evin duvarlarının nasıl gözüktüğünü bilmek, sonra evde yemek yapıp, kendine ayırabileceğin ekstra zaman dilimlerinin varlığından haberdar olmak ilaç gibi geliyor bünyeye :) Bir de şu bloglardaki “Google Friend Connect” eklentisinin önümüzdeki ay itibari ile kapatılacağını okumasaydım bugün, keyfime diyecek…
Ocak 2012 Hobi Dosyası
Geçtiğimiz yıl biterken tasarladığım, diktiğim parçalardan genel bir kolaj hazırlamak istemiştim. Ancak fotoğraf bolluğundan neye uğradığımı şaşırmış, vakit bulamadığım için de başladığım fotoğraf düzenleme işini bir türlü tamamlayamamıştım. “Bir gün, bir gün” diye diye yeni yılın ilk ayını da bitirince 2012 için çok geç kalmadan harekete geçmeye ve bundan sonra her ayın son gününü o ayın tasarımlarından oluşan bir kolaja ayırmaya karar verdim – böylelikle sene bittiğinde 12 ayın kolajını birleştirmek benim için çok daha kolay olacak :) İlerleyen aylarda da devamını getirmek ümidi ile; 2012 yılının ilk ayına ait hobi dosyasını sunarak bu ayın kapanışını yapabilirim sanki :) Fark ettim de bu ay düğmelerle haşır neşir olmuşum… Çuval bezi de hobi odamın baş tacı olmuş :) Mandallar süslemişim, kasnak duvar panosu yapmışım çuval bezi ile… Süslediğim mandalları kasnak üzerine sabitleyerek notluk yapmışım… Kasnaklarla aram iyi iken bir de kalpli bir duvar panosu çıkmış ortaya… Raptiyeler ve ataçlarla kırtasiye dünyasına…