Hayrettin Bey birkaç hafta önce mailimden benimle iletişime geçip eşi için özel bir sevgililer günü hediyesi düşündüğünü söyleyince karşılıklı fikir alışverişimiz sonucunda böyle bir çerçeve tasarlamaya karar verdik :) Ebat olarak 24×30 cm olarak aldığım bir çerçevenin camını çıkarıp iç kısmına minyatür yastıklar ve bir adet de yorgan diktim. Yastıkların içine boncuk elyaf doldurdum, yorganın içine ise tabaka elyaf yerleştirdim. Kişiye özel olduğu için de yastıkların üst kısımlarına çiftin isimlerinin baş harflerini, yorgan üzerine de aralarında minik bir kalp eşliğinde çiftin isimlerini işledim. Temamız sevgililer günü olunca kaçınılmaz renk kırmızıyı kullandık. Ve bu tasarımla da beraber aklımda bambaşka fikirler belirdi tahmin ettiğiniz gibi :) Mesela çocuk odalarına çerçeve içinde tek kişilik mini yataklar, kız veya erkek bebekler için aynı şekilde, genç yatakları, vs. :) İsteğe göre çift kişilik veya tek kişilik olmak üzere değişik versiyonlarını, yine kişiye özel olmak üzere farklı renklerde tasarlayabilirim. Hatta bu çalışmada renk kırmızı olup da…
Kişiye Özel Yastık: Enes
Sevgili Elif oğlu Enes için benden mini bir yastık isteyip tasarımını da bana bırakınca ilk aklıma gelen arabalı bir yastık hazırlamak oldu. Fikrimi Elif’ le paylaşıp oğlunun arabalara düşkün olduğunu öğrenince de zaten değmeyin keyfime oldu :) Severek işleyip diktiğim bu mini yastık bir erkek çocuğu için ilk çalışmam diyebilirim :) Pekâla, erkek çocuklar için de bıcır bıcır şeylerin yapılabildiğini görmek, olur da bir gün oğlum olursa durumu daha rahat kabullenmem için gerçekten motive edici olacak :p :))) Şaka bir yana, Elif’ in de yastığı en az benim kadar beğenmesi gerçekten çok mutlu etti beni… Bana güvendiği ve desteklediği için kendisine bir kez daha buradan teşekkür etmek isterim :) Not olarak, bu mini yastığın ebatları: 16×21 cm. Sizler de kişiye özel yastık siparişi vermek isterseniz demet@demetoloji.com adresinden fiyat ve diğer detaylarla ilgili benimle iletişim kurabilirsiniz.
Baykuş Yaparım Ama Bir Tane, İki Tane :))
Geçenlerde bir beyefendi kız arkadaşına evlenme teklifi ederken yüzüklere bağlayacağı bir çift gelin – damat baykuş için benimle iletişime geçmişti. Geçen sene kardeşimin nikahı için 100 gelin – 100 damat olmak üzere toplam 200 adet yapıp artık baykuş görmek istememe noktasına geldiğimden olsa gerek sayı 2 olunca seve seve kabul ettim. Yoksa daha şimdi 300 tane baykuş isteyen bir kişiye üzülerek yardımcı olamayacağımı söyledim. Bir tane, iki tane neyse; hadi iki basamaklı sayılarla da baş edeyim şu şartlar altında – 50′ ye kadar olsun o da :)) Ama 100 – 200 – 300… Yok, yok… Akşamdan akşama olacak iş değil bu. Geçen seneden ağzım yandı, ben daha bulaşmam böyle işlere, hele de tam zamanlı bir işte çalışıyorken :)) Belki ilerde bir gün diyerek şimdilik toplu siparişlere pek sıcak bakmadığımı söyleyeyim ve bu sahaları ilgililere terk edeyim *.* Birer, ikişer mini yastık siparişlerinize her zaman açığım ama :))
İyi Haftalar
Yine su gibi geçip gitti haftasonu… Sipariş almaya başladığımdan beri de daha bir hızlı geçer oldu sanki :) Duymayanlar buraya ;) Neyse ki planladıklarımın çoğunu yaptım; listeyi her zaman kabarık tuttuğumdan vicdan azabı da çekmiyorum haftanın şu son saatlerinde :)) Birsürü ürün görselim var burda sizlerle paylaşmak istediğim ama yoğun çalışma şartlarına maruz kaldığımdan blogum mecburen biraz geriden takip edecek mevcut durumumu… Anlık paylaşımların adresi bu aralar Instagram – “Nerede bu kız?” diye merak edenleri oraya alabilirim :) Neyse efendim, haftanız güzel geçsin… Herşey gönlünüzce olsun…
Cupcake’ li Birşeyler…
Bu cupcake’ lerin şablonlarını görür görmez yapılacaklar listesine eklemiştim :) Fazlaca büyük olmadıkları için bir akşamlık hobi çalışmaları için ideal olduklarını söyleyebilirim… Genelde birşeyler tasarlarken ne yapacağımı belirlemeden bir adım atıp ortaya çıkan sonucu değişik fikirlerle bir yerlere çektiğimden olsa gerek; işledikten sonra köşede bir süre bekleyen cupcake’ lerden biri evdeki çerçevenin, diğeri de keçeden diktiğim defter kabının üzerine kondu; bence çok da güzel oldu :)
Kişiye Özel Mini Yastıklar
Ben daha satış işlerine başladığımı ciddi ciddi duyurmadan, sevgili Bahar, nam’ı diğer “annesiningülü” özel sipariş alıp almadığımı sorunca öyle mutlu etti ki beni… Onun gibi tatlı bir insanla bir “ilk” e ortak olmak, adım attığım bu yolun olumlu gelişmelere gebe olacağının da sinyalini verdi bana :) Biliyorsunuz, enerji olayları ile aram iyidir *.* Bahar, mini yastıkları kızları Yağmur ve Damla için istedi. Özellikle tasarım kısmını güvenip de bana bıraktığı için kendisine bir kez daha teşekkür etmek isterim burdan :) İsimler Yağmur’lu, Damla’lı olunca ben birkaç bulut ve aralara martılar kondurmadan edemedim :) Bu yastıkların ebatları ortalama 11 cm x 22 cm şeklinde. Yeri gelmişken kısa da bir bilgi vereyim: İsimleri etamin kumaşına yazıyorum ve yastıkları dikiş makinesinde dikiyorum. Yastıkların içleri elyaf dolgulu ve yastığın sadece ufak bir kısmını elde dikiş ile kapatıyorum – doldurma işlemini tamamladıktan sonra ;) İçlerini elyafla doldurduğum parçalar küçük olunca dikiş makinesinde dikmektense elde dikmenin daha…
Müjdeee, Satmaya Başladım :)
Yıldızlar, Kalpler…
Normal şartlarda bu yazının Aralık ayının sonlarına doğru yayınlanması gerekirken araya hastalığımın girmesi, benim bir türlü bilgisayarı açıp da fotoğrafları düzenleyememem, üstüne son zamanlarda kendimi hummalı bir çalışma içinde bulmamla yaklaşık iki-üç hafta kadar gecikti. Sağlık olsun, değil mi? :) Neyse efendim, lafı fazla da uzatmadan yeni yılı bahane edip yaptığım kalpli, yıldızlı süsleri huzurlarınıza çıkarmak isterim şimdi; zira yazımın teması bu ciciler – iç dökmelerimi farklı yazılara da saklayabilirim pekâla :)) Derken hâlâ uzattığımı fark edip kendimi nasıl frenleyemediğimi de hayretler içinde izlemekteyim :))) Küçük şeyler dikmeyi seviyorum. Kimileri bir elbise ya da etek dikmeye göre çok daha zor olduğunu söylese de bu tarz şeyler dikmek beni eğlendiriyor, dinlendiriyor. El oyalayıcı olduğu muhakkak ama hayal gücümü tetiklediğini hissettiğimden belki de minik minik oyalanmak mutlu ediyor beni :) Eh, zaman unsurunu da göz önünde bulundurunca birkaç saat içerisinde bir çalışmanın bittiğine şahit olabilmek daha çok motive edici oluyor. Tamam, arada…