Bilir misiniz; zaman zaman geceleri ölüm korkusu yaşarım ben… Gece ile beraber olumsuz duygularım harekete geçtiğinden mi bilmiyorum ama sanırım yaşadığım bu duyguda yıllar önce aniden babamı kaybetmemin etkisi de büyük…
Liseye yeni başlamıştım, Ağustos’ un son günü, gece saat 01.30 civarıydı, hiç unutmam. Yan odadan duyduğum hırıltılar giderek yükseldiğinde annemin feryatları ile gözümün önünde çaresizliğin resmi çizilmişti saniyeler içinde… Bir geceden bana kalan ise; o günden sonra uykusunda nefes alamadığını düşündüğüm kim varsa onu telaşla uyandırmak olmuştu…
Ne zaman sol kolum ağrısa zaten, kalbimle ilgili endişeye kapılırım. Kendi kendime ortada hiçbirşey yokken kriz geçireceğim hissine bile kapılırım bazen… Babamı beklenmedik bir anda kalp krizi sebebi ile kaybedince, üstüne iki sene önce de annem kalp krizinden hastahaneye kaldırılınca (çok şükür, ona birşey olmadı) kendimi psikolojik baskı altında hissetmeye başladım. Zaten hareketsiz, stres altında bir yaşantımız var; bir de üzerine bu olasılıklar eklenince her sol kol ağrısında doktorun kapısını çalmamak işten değil…
Aslında benim korkum sadece kalple alakalı değil, hayata veda etmeme sebep olacak herşey; dediğim gibi genelde de bu korkularım geceleri nükseder. Gün içerisinde koştururken aklıma gelmiyor tabii, gece kendimle başbaşa kaldığımda zaman zaman felaket senaryoları yazmaya başlıyorum. Depremler, yangınlar, hastalıklar,… O yüzden benim geceleri hobi odamdan çıkmamam lazım *-*
Bazen pozitif düşünmek ile ilgili okuduğum kişisel gelişim kitaplarından, makalelerinden öğrendiklerimi uygulamakta çok başarısız oluyorum ve kendime çok kızıyorum. Eşim bu kitaplardan tek bir satır okumamış insan; yeri geliyor, bana öğretmenlik yapıyor pozitif düşünme konusunda :) Bunda benim geçmiş yaşantımın etkisi de tabii ki yadsınamaz ama yine de korkularımızla baş edebilmek lazım, yoksa öyle bir ellerine geçirirler ki bünyelerimizi, korka korka her gün ölür insan, yaşamanın tadına dahi varamadan…
Aslında korkuları fazla da düşünmemek lazım; çünkü okuduğum kitaplardan öğrendiğim birşey varsa; o da korkularımızı dile getirdikçe onları üzerimize çektiğimiz… Bununla ilgili kendi yaşantımdan verebileceğim çok iyi bir örnek de şu; ki babam öldükten sonra annem çok yalnız kalmıştı, ben ve erkek kardeşim o dönemlerde maddi-manevi bakıma daha çok muhtaç olduğumuzdan bir ev hanımı olan annem aniden iş hayatına atılmış ve türlü türlü sorunla baş etmek zorunda kalmıştı. Annem ne kadar genç olsa da (beni 18 yaşında iken doğurmuş) problemlerle mücadele etmek, psikolojik açıdan güçlenmek pek de kolay birşey değildi. Ne zaman bize kızsa ağzından istemsiz olarak şu sözcükler dökülürdü: “Beni de babanız gibi kalp krizinden öldüreceksiniz bir gün!” Tabii ki babamı öldüren biz değildik; şeker hastalığı, tansiyon gibi hastalıklar birleşince sağlığını pek de umursamayan bir hasta kalp krizine davetiye çıkarmıştı. Bunu annem de çok iyi biliyordu ancak güçsüz anlarında hiç de farkında olmadan söylüyordu bunları… Hani derler ya; söylediklerinize dikkat edin, gerçek olabilirler. Ya da birşeyi kırk kez söylersen… Annemin ağzından da ben bu cümleyi yıllarca duydum, sayısını anımsamıyorum. Ve enteresan bir şekilde bir gün kalp krizi geçirdiğini duyduğumda aklıma ilk gelenler tahmin edersiniz ki bu cümleler oldu…
Tüylerimi diken diken eden bu yaşanmışlıktan sonra da düşüncelerimle kendimi öldürmekten korkmaya başladım bu kez de :) İstediğim şeylere anlam yüklerken istemediklerimi de çağırıyor olabilir miydim acaba hayatıma? Hem de hiç farkında olmadan! Eğer öyleyse insan zaman zaman kafasından geçirdiği olumsuz düşünceleri nasıl yok edebilir? Daima olumlu olabilmenin bir iksiri var mı acaba? Sonuçta hepimiz insanız, bir gün içerisinde saatler arasında moral seviyemiz inip yükselirken bunu daimi kılabilmek neredeyse imkansız geliyor… Bir bayanın bir de daha hassas olduğu dönemler de göz önünde bulundurulursa işimiz sanki çoook zor :)
Peki ya hayaller? Onlar da düşüncelerimizde yaşarken gerçek hayatta gözle görülür, elle tutulur, hissedilir bir forma bürünebiliyorlarsa gerçekleşmeyen hayallerimizin de suçlusu onları yeterince istememek, arzulamamak mı acaba? Gerçekten hayatımda ıskaladığım bazı şeyler onları düşüncelerimde yeterince yaşatamamamdan kaynaklandıysa bu zamana kadar düşüncelerimi daha efektif yönetemediğim için inanın çok üzülürüm…
Öyle ya da böyle hiçbirşey için geç değil tabii ki… Gece yattığımda korkularımın kazanında işkillenmek de hayallerimin yelkeni ile süzülmek de benim elimde… Bizim elimizde… Yeter ki ne istediğimizi bilelim ve doğru bir şekilde ifade edebilelim…
Korkularınızdan uzak, hayallerinize yakın güzel bir akşam geçirmeniz dileği ile…
7 yorumlar
başınız sağolsun canım…allah anneciğine uzun versin… malesef yaşadığımız kötü tecrübeler bilinçaltımıza yerleşiyo ve hayatımızı olumsuz etkileyebiliyo… ben de babamı trafik kazasında kaybettim, hem de istanbul içinde bi kazada… şehirlerarası bi yol falan değil… o yüzden araç kullanamıyorum, sürekli sres halindeyim, her an kaza yapabilcek gibi… bi trafik kazasında hayatımı kaybedeceğimi düşünüyorum elimde olmadan… ve geceleri uyuyamadığımda aklıma öyle şeyler geliyo ki… bana veya sevdiklerime kötü şeyler olduğu canlanıyo gözümde… karanlıkla beraber kasvet çöker içime… falan filan… neyse çok uzattım, çok anlattım canım ya:)
ama annenin söylenmelerine aldırma, benim annemde benzer laflar söyler bize kızdığında:) o kızgınlık anında söylenen sözler, kendini üzme canım:) allah annelerimizi başımızdan eksik etmesin, iyki varlar:)
hayat güzel – Senin de başın sağolsun canım. Herkesin yaşadıkları ile farklı korkuları oluşuyor işte…
Evet, anneler öyle :) Gerçi benim anlattıklarım çoook eskide kaldı. Artık evlendim, annem çook uzakta… Bir gün ben de anne olunca (inşallah) bakalım anneme mi benzeyeceğim, merak ediyorum :)
başın sağolsun, yakın birinin ölümü insanı çok etkiliyormuş, bunu ben de annem ölünce anladım, Allah herkese sabır versin, kolay zamanlar değil, sevgiler.
Swotpisces – Senin de başın sağolsun canım… Allah geride kalanlara uzun ömür versin, onların da toprağını bol etsin…
yaşarken kıymet bilmek lazım ama hayat telaşımıdır nedir bilmem erteliyoruz herşeyi
hayallerimizi ,sevdiklerimizi….
zekiye korkut; Evet, ne yazık ki dediğiniz gibi oluyor… Kimse dersini almıyor :/
Hayatta bizim için en önemli varlıklar anne baba kısacası bir aile.Ben sizin her yazınızı yüzümde tebessümle okudum her satırına güldüm fakat bu yazın beni gözleri nemli hüzünlü kıldı.Evet yaşıyorken bilmeliyiz sevdiklerimizin kıymetini ,aldığımız her nefesin ve bir gün daha yaşıyor olmanın kısacası her şeyin.Yine de umutla mutlulukla iste ve bekle geleceği sen hep gül ve hep mutlu kal anneciğine selamlar :)