Fıkra Gibi :))

Bu yazıyı yazarken hâlâ olduğum yerde kıkır kıkır gülüyorum, aklıma geldikçe kendi kendime sırıtıyorum, ofiste kimi gördüysem önünü kesip “Sana anlatmış mıydım?” diyerek olayı neredeyse herkese teker teker anlatıyor ve kahkahalarla gülmeye devam ediyorum :)) Bir gün hatırlamak ve tekrar gülmek için, okuyanı da güldürmek için işte şimdi buraya da yazıyorum *-*

Geçtiğimiz gün… Ofisteyim, çalışıyorum. O gün gelemeyen departmandan bir arkadaşımın çalan telefonunu çektim. Türkçe’ si pek düzgün olmayan bir adam var karşımda, bir bilgi istiyor ama konteyner numarasını söyleyemiyor bir türlü. “Konteyner de ne ola ki?” diye düşünen varsa Google görseller üzerinden “konteyner” anahtar sözcüğü ile arama yapıp resmine baksın, sonra geri gelsin :)

Konteyner numaraları önce 4 harf, ardından 7 rakam şeklindedir; anlamlı harfler olmadıkları için yan yana gelenler (WLCU, CAIU gibi), telefondakinin az biraz sesi derinlerden gelsin, doğru harfleri sizin yan yana getirip de anahtar sözcüğü bulmanız neredeyse olanaksızdır. Neyse ki, şehirlerle kodlama diye bir kolaylık bulmuşlar da; Denizli’ nin D’ si, İzmir’ in İ’ si şeklinde bir şekilde iletişim kurabiliyoruz karşı tarafla :)

Telefonda adam vardı, değil mi? Geldim, geldim :)) Dediğim gibi konteyner numarasını söyleyemiyor ya da söylüyor ama cep telefonundan aradığı için ses biraz boğuk geliyor, anlaşılmıyor söyledikleri… FICI diye birşey anlıyorum ama yok öyle birşey yani :) Her zamanki yola başvurup “Konteyner numarasını kodlayabilir misiniz lütfen?” diye soruyorum telefondaki kişiye… İthalat-ihracat yapan herkes, böyle bir soru karşısında şehir isimleri ile harfleri kodlamasını istediğimi anlar. Önümde sistem açık; bekliyorum şehirleri söylesin diye. Bir sessizlik oluyor o esnada ve cep telefonunun dört tuşuna basılıyor; “Dıt, dıt, dıt, dıııtt” diye dört ayrı ses :) Ve ardından “Tamam mı?” diye bir soru :))

Neye uğradığımı şaşırıyorum ve adamın suratına bir kahkaha patlamamak için kendimi zor tutarak sadece “Hayırrr” diyebiliyorum :)) O esnada jetonu düşen adam bozuntuya vermeden şehir isimlerini sıralıyor ve ben keşke o tuş seslerinden sonra “Şimdi # tuşuna basın. İşleminiz tamamlanmıştır” diyerek telefonu adamın suratın kapatsaydım gibi abuk düşünceler eşliğinde içimden yarıla yarıla gülüyorum :))) Artık arayan kimdi, ne iş yapardı, hiçbir fikrim yok ama kaç yıldır çalıştığım şu sektörde yaşadığım böyle bir ilkin hayatımın “fıkra gibi yaşanmışlıklar” bölümünde kendine deniz manzaralı bir oda ayırttığını biliyor, günümü neşelendiren bu kişiye gönülden teşekkür ediyorum :)))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

6 yorumlar

  1. Demet okurken ben de epey güldüm…adamcağız kendisini bayağı kötü hissetmiştir ya hu yazııkkkk :))) Sen hangi sektördesin bilmiyorum konteynır dediğine göre lojistik filan mı ?
    Senin yazı dilin oldukça akıcı….o nedenle fotoğrafsız da kendini okutabiliyorsun. Karşımda olduğunu ve o kıvırcık saçlarını sallaya sallaya anlattığını sandım bir an :)))

    Not: Demek hobilerin odadan taşarsa bana vereceksin öyle mi :))) Eheee :))) yap kardeşim yap bol bol yap o halde…..

  2. Demet

    sezen; :))))

    Evet canım, ben lojistik sektöründe çalışıyorum… İş hayatı çok eğlenceli olmasa da bazen çok güldürebiliyor insanı :D
    Fotoğrafsız da olsa yazılarım sana kendini okutuyorsa ne mutlu bana… Öptüm çok *-*

  3. sabah sabah güldürdün beni canım:)süpermiş valla arayan,yazık ama adama ya epey mahcup olmuş:))

    bu arada Demet’cim inşallah yakında kendime bir dikiş makinası almak istiyorum,önerilerini bekliyorum canım..sevgiler..

  4. Demet

    filizinevi; Filiz’ ciğim, dikiş makinesi alma kararına çok sevindim, artık kızına ördüklerin yanında diktiklerini de giydirirsin :) Ben Singer Super Yoknaz 1301 kullanıyorum, çok memnunum. Tavsiye edebilirim ;)

Gezinme