İki yıl önce bir yılbaşı heyecanına kapılıp almıştım bu strafor topları… Aslında o zaman da amacım yılbaşında kullanmak değildi bu topları; bir gün onları süsleyecek ve evin bir köşesinde sergileyecektim.
Toplar eve girdiği günden beri aklıma her düştüğünde kutunun içinden çıkarıp üzerlerine birşeyler yapıştırıp durdum…
Bir tanesini şifon kumaş güllerle kaplayıp görümceme nişan buketi yapmıştım. Yalnız fazla el oyalayıcı olduğundan gül topu adetini bir tanede bırakmıştım – canıma garezim yok :)) Elinizde hazır çiçekleriniz yoksa bu yola baş koymanızı kesinlikle tavsiye etmem.
Başka bir top ise amacına uygun olarak yılbaşı aksesuarları içerisinde boy göstermişti; ki bu kez de şerit bir kumaşa dolanıp durmuştu :)) Kardeşlerini neden yapmadığımı çok iyi anımsayamıyorum; ya kumaşın az olmasının azizliği ya da benim şeritleri kes, içe katla, ütüle, sar-sar dönemecinden sıkılmış olmam olabilir – evet, sanırım ikincisi :)
En son eve kutu kutu raptiye taşıdığımı, ancak bir mini boy topa kaç tane raptiye harcandığını görünce kendimi bir adet altın topla sınırlandırmam gerektiğine ikna etmiştim.
Şekilli delgeçler hayatıma girene kadar da el sürmedim toplarıma… Rastlantısal bir şekilde yabancı bloglarda karşıma çıkan karton çiçek topları beni adeta büyüleyince iki gün iş çıkışı akşam evde kartonlarımı önüme alıp başladım kesmeye; daha doğrusu delip geçmeye :))
Hepsini bir gecede de bitirirdim de ben bu sabırsızlıkla – ertesi gün işe gideceğimi umursamadan; toplu iğneler yetişemedi hızıma… Ertesi gün yine iş çıkışı soluğu tuhafiyede al, şaşkın bakışlar eşliğinde kutu kutu toplu iğne al, eve gel, kaldığın yerden devam…
Kaç tane çiçek kestiğimi bilmiyorum; belki 600, belki 700; belki daha fazla… Bildiğim birşey varsa; sağ elimin avuç içinde oluşan yanma ve birkaç güncük çektiğim avuç içi ağrısı – bunu da ilk kez yaşamış oldum böylece :D
Elimdeki toplar bitmeseydi sanırım; birkaç akşam daha aynı şekilde devam edebilirdim. Ardı ardına tekrarlanan işlemlerden oluşan şeylerle uğraşmaktan pek keyif almasam da bu olayı sevdiğimi itiraf edebilirim. O toplu iğneleri topa batırıyorsunuz ya, çıkan ses acayip rahatlatıyor insanı – garip bir terapi bu da :)
Şimdi rengârenk toplarımı, bahane ile Paşabahçe’ den aldığım dekoratif kâsenin içine doldurdum. Bu topları yıllarca (!) ısrarla sakladığım, en abuk zamanlarda kutunun içinden dökülüp ortalığa saçıldığında delirip atmadığım için kendimi tebrik ediyorum huzurlarınızda – herşey bugünler içinmiş :)
Olur da bu son derece basit, zevkli ve neşeli top kaplama işine girişmek isterseniz sizi de mahrum bırakmak istemem elbet ;) Yapılış aşamaları için takipte kalın; kalan fotoğrafları düzenler düzenlemez yazımın ikinci bölümü ile burada olacağım.
28 yorumlar
çok şekerler,bayıldım kendilerine :)
ne kadan şeker olmuşlar bunlar bayıldım:) eline sağlık
Çok şirin duruyorlar
Resmen bahar gelmiş sizin eve, sabrına hayran kaldım. Yapılış aşamalarını merak ediyorum,eğer izlerken sıkılmazsam ben de yapmak isterim :)
tam bahar gibiler, içim açıldı sabah sabah. Bak iyiki atmamışsın strafor topları. ne güzel olmuşlar:))
Ne güzel bir fikirmiş bu böyle.. Topların nefis görünüyor, Bizimde paşabahçeden alınma benzer bir kasemiz var hani içine taşları boyayıp koyduğumuz, onun içine yapabilirim mesela… Ama o topları nereden bulacağım… Neyse yaz listeye…..
(işte böyle böyle kabarıyor liste ve batış yaşanıyor….)
Ellerine sağlık, cıvıl cıvıl olmuş aynı senin gibi…
şeker gibiler bunlar, yiyebilir miyim??
Sevgili Demet, raptiyelli toplarında çok daha şeker olmuştu ama bunlar daha da sempatik …aklıma bir fikir geldi Ayda’nın ( Cafe NoHut) kağıttan kalplerle yaptığı çok hoş bir tablo vardı…sen de şekilli delgeçlerinle bahar konulu minik bir tablo yapabilirsin… :))
ama bunlar çok güzeller:))
hayatmelodisi/gulin; :) Bak, bunlardan yapabilirsin ;)
büşra; Teşekkür ederim Büşra canım :)
tosbagalarr; Teşekkürler :)
DİLEK; Yapılış aşamalarını paylaştım, bak istersen, sıkılmazsın umarım :)
lolipu; Teşekkür ederim :) Sen beğendiysen ;)
cafenoHut; :) Ayda’ cığım, neyse ki bunlar çok ucuz :)) Biraz önce yapılışını da yazdım burda, oraya da not düştüm; bu topları şansın varsa ucuzluk pazarı gibi yerlerde ya da Koçtaş, Bauhaus gibi ev malzemeleri satan yerlerde bulabilirsin. Bunların bir de kare, üçgen değişik şekilleri de var, bir gün onlardan da alacağım :) Hatta piramitlerden minik yılbaşı ağaçları yapıyorlar – anladın sen ;)
Antigone; Tabii :) Hangisini ikram edeyim? :)))
sezen; Tablo fikri var aklımda, evet canım :) Biraz askıya aldım sadece, masraf yapmamak için :)) Ama benim sağım, solum belli olmaz tabii :D Teşekkür ederim çok *-*
alonenes; Çok teşekkür ederim :)
çok güzeller.kırk yıl düşünsem aklıma gelmez böyle bir şey yapmak.marifet işte bacım:)
ama bunlar şahane olmuş hatta şahane ötesi olmuş =)
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
Ne seker olmuslar, keske o toplardan bulabilsem de ben de yapsam :) Bu arada cicek sekilli payetlerle de yapilabilir diye dusundum ama denemek lazim ;)
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
çok tatlılar yaa:)
Çok güzel görünüyorlar canım, eline sağlık…
sitare; :) Uzun zamandır aklımdaydı top kaplama fikri; yabancı bloglar da biraz fikir verdi ;)
irem; Çok teşekkür ederim :)
madammoda; Koçtaş, Bauhaus gibi ev malzemeleri satılan yerlerde bulabilirsin sanırım ya da yılbaşını bekle, o zaman mutlaka görürsün bir yerde :)) Payetlerle de olabilir dediğin gibi bu arada ;)
santiyenin gulu; :) Teşekkürler…
Emre Bora Bebek; Teşekkürler canım benim :)