Cumartesi günü Beşiktaş’ ta “küçücük, içi dolu kumaşçık bir dükkânı” sık ziyaret edilecekler listesine ekledim; sevgili Ayda sağolsun :) Benim gibi adres bulmakta bu kadar başarısız birine öyle güzel tarif etti ki gittiği kumaşçıyı, elimle koymuş gibi buldum. Tabii, eşimin de ucundan azıcık müdahalesi oldu ama sonuçta tek başıma gittim, kumaşçıyı ben buldum ve kumaşlarımı aldım – büyük başarı :))
İçeri girdiğimde hangi kumaşı alacağım konusunda öyle kararsız kaldım ki; beş adımda bitecek dükkânda yarım saatten fazla oyalandığımı söyleyebilirim. Benden önce oraya gelen bayan “Sizin işiniz kısa sürecek sanırım” diyerek bana öncelik verme inceliğinde bulunsa da kabul etmedim :) Çünkü işimin uzun sürmeyeceğini biliyordum ve kabul etseydim o baskı altında en beğendiğim kumaşları es geçip sonradan “Ben niye aldım ki bunu?!” diyebileceğim tercihler yapabilirdim – kendini tanımak da güzel şey :)
Meydan bana kalınca, önce kumaşların fiyatlarını sordum. Sonra minik bütçeme göre ne kadar fazla kumaş alabilirim hesabına girip, her beğendiğim kumaştan 30 cm istedim :) Adamcağız o kadar küçük parçalarla ne yapacağımı anlamasa da, ben ona ne kadar maymun iştahlı olduğumdan bahsetmedim tabii :)
Kumaşların sırrı bu fermuarlarla birleşince ortaya çıkacak zaten… Hem daha benim English Home mağazasından sadece kesmek – dikmek için aldığım yastık kılıfları var; ki annem yastık kılıflarından cüzdan yapacağımı duysa herhalde iyice kafayı sıyırdığımı düşünürdü – zaten izin vermezdi de :) Amaannn, yabancılar yastık kılıflarından çocuklarına harika elbiseler dikiyorlar; ben cüzdan dikmişim, çok mu? :))
Hatta yeri gelmişken, ilklerden sayılabilecek fermuar dikme çalışmamı da araya sıkıştırıvereyim :) Dışını keçeden, iç astarını da Kadıköy Pazarı’ ndan aldığım yazlık bir kumaş parçasından diktim; kalem kutusu gibi birşey oldu. Okul çağım geçtiğine göre ben makyaj çantası olarak değerlendirebilirim sanırım :)
22 yorumlar
Neler neler , ne güzeller almışsın. Benim amcayı bulduğuna çok sevindim. Ben geçtiğimiz yaz oraya uğramaya başladım. Evde ne makina var ne birşey. Kimi zaman hiç bir şey almadan çıktım. Şimdi artık her alışverişimde o da yarım metre veriyor farklı bir kumaştan:)) Seviyorum orayı yani. Eminönüne gitmeyi istiyorum ama sonra oralara gittiğimde girilmedik dükkan bırakmamaya çalışacağımı, bir başka dükkanda daha güzellerini bulurum amacıyla deli gibi dolanacağımı sonra da aldıklarımdan tatmin olamayacağımı düşününce tek bir dükkan olması ve oradakilerden seçmek zorunda olma fikri beni rahatlatıyor.
Makyaj çantan da harika olmuş. Ne güzel dikmişsin fermuarı. Ben hala düz bile dikemiyorum:) Pedala bir basıyorum, haydaaaaaa yakala yakalayabilirsen kumaşı:)
kumaşlara bayıldım:)
en kısa zamanda dikiş öğrenmek istiyorummm:)
hayırlı akşamlar,sevgiler:)
Bakalım ne güzellikler yapıcaksın sen bunlarla ^^
cafenoHut; Sayende sevgili Nohut :)) Çok teşekkür ederim tekrar sana *-* Belki burnumun dibinde de kumaşçı vardır ama görmemeye çalışıyorum, eve yakın olursa tüm paramı onlara yatırırım diye korkuyorum :))) Amaa artık bundan sonra o kumaşçıyı sık sık ziyaret ederim gibime geliyor :S :)) Seninle hemfikirim ayrıca; tek bir dükkân en güzeli *-* Bizim gibi kararsızlara :D Fermuar ayağının faydası çok oldu fermuarı dikerken… Yalnız şimdi yeniden o ayağı nasıl takarım, hiç bilmiyorum :)) Bu arada, pedala hafif basmaya çalış ve dikerken acele etme; ilk başlarda ben de senin gibi yapıyordum, şimdi bir tane dikeyim ama düzgün olsun diye diye nerdeyse ayak parmağımın ucu ile basıyorum pedala :D
kübra; Şiddetle tavsiye ediyorum Kübra’ cığım *-*
j.d.; Önceliği fermuarlara verip kalan parçalarla da eğer unutmazsam minik kalpler dikmek istiyorum içleri elyaf dolu; özellikle kırmızılardan *-* Güzel olmaz mı? :)
nerdeymiş acaba beşiktaşta gidince bende bir akayım..çok hoşlar..merakla bekliyorum ortaya çıkacakları..bende hala pek bişi dikememişlerdenim,hatta dikiş makinesi niye aldımki düye düşünüyorum,ama bi yandan böyle güzel kumaşlar görünce bende istiyorum dikmek..
Demetcim çok güzel kumaşalrın.makyaj çantanda gerçekten çok cici olmuş. Hem yumuşacık çantada en az yeri kaplar. Malum çantalarımızın içi pazar yeri gibi. En azından benim ki öyle.
Demetcim, beşiktaştaki bu kumaşçı tam olarak nerede? Ben değil ama annemin kesin gitmesi lazım, hatta belki birlikte gitmeliyiz annemler :)
Kırmızı ve yonca yapraklı olana bittim. Pike kumaşı gibi değil mi o?
Ellerine sağlık yaptıkların ve de yapacakların için :))
Nohutla senin kumaş aşkınıza bayılıyorum.
çok güzeller, bayıldım. ilk ürün de harika!
Herkes gibi ben de bittim bu kumaşlara. Ve herkes gibi ben de merak içindeyim şimdi; sahi nerede bu kumaşçı amca?
hayatmelodisi/gulin; Hadi ben çalışıyorum da zamanım yok makine başına oturmaya :) Ya sen? Bahanen yok senin :)) Dikmelisin diyorum, başka birşey demiyorum ;) Diktikçe dikesin gelecek zaten, inan bana :)
Kumaşçı, Ihlamur Dere Caddesi’ nde. Beşiktaş Pazarı’ na giderken Hacıoğlu Lahmacun’ u geçtikten sonra Sümerbank var, onu görünce arada hemen zaten. Eski Beşiktaş Hamamı’ nı sorarsan ya da biliyorsan onun olduğu sokaktaymış. Adı “Muhtelif Kumaşçı” – küçücük bir yer, kapının önünde de kumaşlardan tanırsın ;)
=/= YAVRUTO =/=; Evet, çantalar büyüdükçe düzenleyiciler şart oluyor. Ben de tablet taşıyorum ya çantada, yok onun şarjı, yok gözlük kabı, makyaj çantası derken tıpkı senin dediğin gibi pazar yeri çantanın içi mübarek :))
Yasmin; Hemen sana da yazayım canım;
***
Kumaşçı, Ihlamur Dere Caddesi’ nde. Beşiktaş Pazarı’ na giderken Hacıoğlu Lahmacun’ u geçtikten sonra Sümerbank var, onu görünce arada hemen zaten. Eski Beşiktaş Hamamı’ nı sorarsan ya da biliyorsan onun olduğu sokaktaymış. Adı “Muhtelif Kumaşçı” – küçücük bir yer, kapının önünde de kumaşlardan tanırsın ;)
***
O yoncalı olanlar pike kumaşı, evet. Çok hoş dokusu filan. Sana da gitmeni tavsiye ederim bu arada ;)
Nilhan – Küçük mucizem; Biz renkleri seviyoruz sanırım :)
Antigone; Teşekkürler canım :)
Ololi; Hemen sana da yazalım o zaman ;)
***
Kumaşçı, Ihlamur Dere Caddesi’ nde. Beşiktaş Pazarı’ na giderken Hacıoğlu Lahmacun’ u geçtikten sonra Sümerbank var, onu görünce arada hemen zaten. Eski Beşiktaş Hamamı’ nı sorarsan ya da biliyorsan onun olduğu sokaktaymış. Adı “Muhtelif Kumaşçı” – küçücük bir yer, kapının önünde de kumaşlardan tanırsın ;)
***
vallahi çok güzellermiş …bilseydim böyle güzellikler yayınlamışsın iyileşirdim hemencecik :))))
dikisdersi; Çok geçmiş olsun canım. Evet, kumaşlar çok güzel, içini açıyor insanın :)
Merhaba.
Siteniz çok hoş, cıvıl cıvıl, samimi:)
Severek yazdığınız, yaptığınız, paylaştığınız aşikar;)
Yazınız 2012 yılına ait, o yüzden bir sorayım dedim, kumaşçı hala açık mıdır, fikriniz var mı?
Acayip sevimliler;)
cafenohut’un blogunda da görüyordum kumaşları ama yurtdışından falan alıyordur diye düşünmüştüm hep.
Beyza Aydın Başer; Teşekkür ederim güzel sözleriniz için. Hemen dönemedim, kusura bakmayın lütfen. İnanın, çok uzun zamandır gitmiyorum, o yüzden ne desem doğru olmayacak. Kadıköy’ de Erol Kumaş var ama, orası açıktır muhakkak, orda da çok güzel kumaşlar var, internetten bakın adresine isterseniz ;)