En son gözlerim acırken bıraktığım resimlerde hâlâ aklım mesela… Arama motoruna birşey yazınca Google Amca’ nın karşıma çıkardığı tüm sayfalara bakmaya çalışma gibi bir hastalığım var benim :) Ya aradığım asıl şey 28. sayfada ise, ben 3. sayfada arama sonuçlarına bakmayı bırakır da onu kaçırırsam? :)) Ya da oralarda bir yerde daha güzeli var ve benim kendisini keşfetmemi bekliyorsa? {Elindeki ile yetinmeyi bilmeyen, gözü hep daha fazlasında, daha güzelinde olan insan modeli}
Okuyup resimlere bakmakla iş hallolsa yine anlayacağım. Yeni bir kelime mi gördüm okurken, bilmediğim birşeyle mi karşılaştım; bu kez onu aramaya başlıyorum :) Sonra tabii karşımda açılmış bir sürü internet sayfası, ben ne aramak için oraya oturduğumu unutmuş bir halde uykuya yenik düşüyorum. O esnada açılan sayfaların ağırlığını kaldıramayan bilgisayar bana bir güzellik yapıp donar kalırsa ve tüm sayfaları daha ben bakamadan kendiliğinden kapatırsa da hangi sayfayı açtığımı bilmediğim için bilgisayarı kapatıp yatmaya gidiyorum – aslında bu noktada o teknolojik kutuya teşekkür etmem lâzım :))
Araştıracak çok konum var ama. Mesela, blogumun yorum formatını değiştirmek istiyorum ama bir türlü içime sinen bir eklenti bulamadım. Bulsam da zaten ha deyince benim onu değiştirmem çok zor. Bir yıldır aklıma geldikçe araştırıyorum zaten – oha dediğinizi duyar gibiyim :)) Neyi nerden yapacağımı öğrenmem lâzım; ki hatırlayanlar olacaktır, kodları kurcalayıp başıma iş açmışlığım var – tekrar blogumu çökertmeye niyetim yok, ağzım yandı bir kere :))
Ne anlatıyor bu kız yine, değil mi? Bir gün gelip dikiş makinesinin fermuar ayağı ile arasındaki ilişkiyi, diğer gün gelip Google ile arasındaki tarifsiz aşkı; öyle bir-iki kelime ile de değil, uzun uzadıya, ballandıra ballandıra :)
Çevremde bu gibi abuk şeyleri anlatabileceğim biri olmamasından sanırım bunca tantana – hoş görmek lâzım :)) Öğrenciyken okuldan eve gittiğimde “Anne, bugün okulda ne oldu, biliyor musun?” diye bir başlardım anlatmaya, susturabilene aşk olsun :) Şu “Biliyor musun?” sorusu da dilime yapışmış, ben anlatmazsam nereden bilecekse :))
Her ne kadar annemin rolünü eşim almış gibi görünse de şimdilerde, zaman zaman beni sırf nezaketen dinlediğini bildiğim için ruh sağlığını bozmak istemiyorum kendisinin *-* Yoksa, benimle oturup örgü makarasında örgü örmüşlüğü de vardır yani :D Ha, bunu burada ifşa etmemden fazla memnun kalmaz, orası da ayrı mesele :))
Derken, akşam olsa da eve gitsek modunda ben şimdiden internette yeni araştırmalar yapmak için sabırsızlanırken, bu akşamki zamanımı daha verimli geçireceğime dair kendime o klâsik sözleri vererek ufaktan kaçarım.
“Digital Scrapbooking” in ne olduğunu öğrenmek için buraya gelen ve şu satıra kadar hala aradığını bulamadan okuyan varsa da bunun için sizi Google Amca’ ma yönlendiririm tekrar – şu an için doğru sayfada değilsiniz; çünkü ben de öğrenme aşamasındayım ve neyi ne kadar öğrenirim, tahmin bile edemiyorum :)
Ve taslaklarda kalmış bir mum fotoğrafı da bu yazım içerisinde boy göstersin; çok alakası olduğundan değil, sadece paylaşmayı unuttuğumdan :) Ve ben fotoğrafa baktıkça kendimi evde gibi hissedeyim, bu kapalı havada siz de mum ışığı eşliğinde biraz daha uyuyun diye – tabii evdeyseniz :)) Masa başında çalışanları bol renkli fotoğraflı yazılarıma davet edeyim – akşam olmasına daha var *-*
10 yorumlar
google amca’ya gidiyorum…
şaka şaka :)
Bak simdi aklima dusurdun Demet! Bu ‘digital scrapbooking’ tam olarak ne ola ki? Yazmayacagim iste Google Amca’ya!
Birincisi, is yerindeyim;)
Ikincisi, bende de sende olan o takinti var; tum arama sayfalarina, gozler aciyincaya kadar bakmak, yeni bir konu cikiyorsa bir de onun icin arama pencereleri acmak, bitirilmemis DIY’lar varken, yenilerine sulanmak…
Ne olacak bizim bu halimiz Demet’cim;)
P.S: Foto cok sahane;*
foto şahane. evdeyim uyuya uyuya hasta oldum :)
yani başta hastayım diye uyuyordum sonra baktım uyumak beni hasta ediyor kalktım :)
valla scapbooking de neymiş diye okudum durdum ama sende sonunda yine google yönlendirmişsin şimdi öğrenip senin gibi müptelası olmakla hiç bulaşmamak arasında gidip geliyorum :D
Alemsin Demet, yine benim o sevdiğim yazar, içini doğalca döken Demet…Öpüyorum :)
Yalnız değilsin Demet :) Senin hissetttiğin suçluluk ve boşa geçirilen zaman hissi bende de oluyor ama bende kendimi bu güzelliklerle uğraşmaktan alıkoyamıyorum :)
Bahar ve kızısı Yağmur; :))) Bence senin şu an gündemindeki konular daha farklı olmalı canım ;)
SvGLove; Bu halimiz böyle gider bizim Sevgi’ ciğim :)) Olsun, yeni şeyler öğrenmek iyidir – bu da gözlerime verdiğim teselli :))
Syhn; Eee, madem evdesin Seyhan’ cığım, bence sen bu işin müptelası ol, ol, ol :)) Uyuya uyaya hasta olmaktansa ;)))
Emre Bora Bebek; Ben de seni ve Bora bebeği öptüm canım :)
DoodleNoor; Oh beee, kader arkadaşım da varmış :) Aynı şeyleri hissediyoruz ;)