Geçmiş Zaman Olur ki…

Bazı kelimeler, bazı nesneler insan hayatında büyük yer kaplar; kimimiz için sıradan bir görüntü ya da basit bir kelime kimimiz için derin anlamlar ifade eder. Geçmişin izleridir taşınan ne de olsa; gizli kutuları zamansızca açan…

– – –

Kırtasiyede gördüğüm bir kutu pastel boya, spiralli bir defter, kokulu bir silgi,… Bambaşka bir dünyaya yelken açtırır bana nerede olduğuma bakmaksızın… Kim bilebilir ki zaten ben bir defteri evirip çevirirken, kendi çocukluğumun üzerindeki tozları alıyorum aynı zamanda… Hem nereden bileceklerdi; spiralli bir defter benim öğrencilik yıllarımın vazgeçilmeziydi ve o sayfalara 05 uçlu kalemle yazmazsam içime sinmezdi ve kaç defterin sayfasını sadece bu yüzden defalarca yırttım ben :)

– – –

Okumayı-yazmayı hep sevdim. Hamuruma nereden bulaştı, bilmem – annem bana hamile iken çok kitap okuduğunu söyler, acaba etkisi var mı :) En eskilerden hatırladığım, öğle uykusunu hiç sevmememe ve anneme sık sık uyuyormuşum numarası yapmama rağmen bir yaz günü, karşılığında kırtasiye gideceğimiz için gerçekten uyumuştum :)

Altı yaşında ilkokula başlamıştım ve o zaman da yaşından oldukça ufak gösteren XXXS görünümümü okula kabul eden müdireye teşekkür borçluyum. Gerçi yaptığı sözlüden tam not almamın da etkisi yadsınamaz, bileğimin hakkıyla okula bir sene önce başladım da denilebilir bir anlamda :)

Sonra ilk okul alışverişimiz… Yerinden fırlayacak gibi çarpan bir kalple aldığım defterler, etiketler,… Defterlerimi hemen kaplatmak için annemin başını etini yemelerim ve karşılığında benim yediğim azarlar…

Ve okul çantam. Hiç unutmam; Kemeraltı’ na gitmiştik. Annemle babam elinde iki ayrı çanta tutmuşlardı, annemin elinde pembe bir çanta vardı, babamın elinde ise biraz daha iri, üzerinde tavşan-kaplumbağa resimleri olan bir çanta… “Seç birini” demişlerdi bana ve ben pembe olanı daha çok sevdiğim halde çantanın parasını babam ödeyecek diye onun elindekini seçmiştim :)

Çocuk aklı işte; sanki babamın elindeki çantayı seçmezsem o an bana çok üzülecekmiş gibi gelmişti… Hissetmiş miydi acaba içimden geçenleri… Ben pembe çantayı içimden çığlıklar atarak derin üzüntüler içerisinde yere bırakırken bir yandan babamın elindeki çantayı seçerek ona yarışı kazandırıyordum, jest yapıyordum yani ona kendimce :) Ve farkında olmadan, bazen hoşlanmasam bile sevdiklerim için birşeyler yaparak mutlu olabileceğimi anlatmaya çalışıyordum kendime.

Ama o çantayı bir gün sinirle evin içinde fırlattığında babam, ona “Ben bu çantayı sen beğendiğin için almıştım” diye haykırmak istiyorum. Söyleyemiyorum tabii… Kelimeler boğazımda düğümlenmiş, gözümden akan yaşlarla, çantamdan saçılan defterlerimi, kalemlerimi topluyorum usul usul… Hâlbuki, niyetim sadece önlüğümü çıkarmadan ödevimi yapmaktı :)

Ne kadar çok üzülmüştüm o zaman; çantanın koridor boyunca havada uçuşu halâ gözlerimin önünde :) Pembe çantayı almadığıma nasıl hayıflanmıştım içimden, neden kendi istediğimi yapmadığımı sorgulamıştım çocuk gözlerimle… Kızmıştım ya babama, fırlattığı pembe olan çanta olsaydı, kendi kendimi teselli edecektim sanırım: “Ne habeeerr!! Senin istediğin çantayı da almadım ya. Oh olsun!” gibilerinden :))

– – –

Eylül ayı gelip de ben okula başlayan çocukları görünce üşüşür bunlar hep zihnime… Özellikle içine girdiğim kırtasiyeler mest eder ruhumu… Gözümün önünden geçen yaşanmışlıklar; kimi zaman canımı yakan, kimi zaman beni göklere çıkartan duygular,… Pek çok anı birikmiş valizimde, ilkokulundan üniversitesine… Bazen böyle tutup kolundan hatıraları, gün ışığına çıkarmak iyi oluyor; daha dünmüş gibi şekillendikçe her biri zihnimde, geçmiş zaman içimi ısıtıyor…

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

4 yorumlar

  1. Oğluma bu sene biraz pahalı bir çanta aldık. Birkaç kez şaka olsun diye oğlumuza şu kadarlık çanta alıyoruz kendimize yarı parasına bile alamıyoruz gibi laflar ettim. Ama birgün “anne böyle söyleme çok üzülüyorum” demesiyle nasıl bir hata ettiğimi anlamış oldum. Anne olunca söylediklerinin ve davranışlarının çocuğunun üzerinde nasıl bir etki bıraktığını tahmin edemiyorsun:((

  2. Okumayı çok severdim ben de ilk okul alışverişimi ben de çok net hatırlarım .Fasulyeler,çubuklar:))Onları tek tek dizer oyun oynardım.Okulların açılmasına 10 gün kala ben öğrencilik oyunu oynardım:)Hey gidi günler.Çok başarılı bir öğrenci olmama rağmen yanlış tercihlerim doğrultusunda seçtiğim okul ve yaşadığım okul problemleri beni soğuttu ve ben liseyi eziyet gibi bitirdim.Şimdi içimde yeniden birşeyler kıpırdanıyor:)Sana bir sır vereyim:)Ben kitaplar önümde bir haftadır azimle ve inançla hırslı bir şekilde YGSye hazırlanmaya başladım.Çocukla epey zor ama kararlı birşekilde ilerliyorum bakalım.İnşallah sürdürebilirim

  3. Demet

    tosbagalarr; Doğru diyorsun. Henüz anne değilim ama az çok tahmin edebiliyorum…

  4. Demet

    Sihirli Kokosh; Okumanın yaşı yok derler :) Olsun canım, sen hiç azmini kaybetme ;) Ancak öyle olunca sonuç alabiliyor insan…

Gezinme