Yine Bir Çamaşır Makinesi Vakası : )

Yine bir gece yarısı makineye çamaşır atmışım.. Ben beklerim o bitsin diye, o ise inatla bir daha, bir daha döndürür durur çamaşırları içinde… Uykum geldikçe hiddetlenir makine sanki :) Bunu kaç kez yaşadım, daha kaç kez yaşayacağım bilemem ama çamaşır makinesi havalara girmesin diye bari bloğuma bir şeyler karalayayım dedim ^_^

“Sen keyfine bak canım! Benim başka işlerim var zaten. Yoksa uyumayacağım ben yani. Sanma ki seni bekliyorum şu an, sesini bile duymuyorum ki!” İnandırıcı olmuş mudur? :))

Şimdi maç özeti – ya da maç haberi mi desem, hiç anlamam – izleyen eşime desem ki, ben uyusam da sen çamaşırları assan diye; yapar yapmasına da, TV karşısında uyuyakalmazsa tabii :)) Bizim evde önce ben uyursam çok yüksek olasılık televizyon izlerken uyuyakalan ve yine o koltuğun canına okuyan koca kişisi iş başında demektir :)) Uyur da kalırsa zaten, onu ordan kaldırıp yatağa götürmek kadar zor bir iş bilmem ben; bir de uyku sırasında söylediklerini hatırlamaz, ben de hep derim “Seni videoya çekeceğim bir gün” diye, hep de unuturum :))

Eskiden çok video çekermişim ben.. Yıllar öncesine gittiğimde fark ediyorum ki; çok seviyormuşum bir ara.. Çok matah videolar da çektiğimden değil ya hani; benimki ev halleri. İyi ki de çekmişim ama. İzlediğimde o günleri tekrar anımsamak mutlu ediyor beni, bazen de hüzünlendiriyor, evet. Zamanın ne çabuk geçtiğine hayıflanıyorum ordaki halleri gördüğümde ve kayıplara üzülüyorum tabii, en çok da anneme…

IMG_8825

Makinenin sesi kesilir gibi oldu bir an :) Bir sevindirik koştum, gittim, baktım. Halinden gayet memnun, uyku moduna geçmeye de hiç niyeti yok gibi gözüküyor :)) Ben lisedeyken de böyle günlükler tutardım. Şimdi annem geldi, şunu dedi, su içtim, üşüdüm, üzerime bir şeyler giydim. Karşımdaki nesneyi canlı gibi görüp onunla bir sarılıp koklaşma halleri :)) O kadar ki sandalyeye çarpıp özür dilemişliğim de vardır – aramızda kalsın :)))

IMG_8838

Eh, bir Pazar gecesi; yeni haftaya başlamaya saatler kala, çok da ciddi konulardan bahsetmeye niyetim yok tabii :) Fotoğraflar bir Cumartesi rehavetinden, yani dünden kalma.. TV’ de Kiraz Mevsimi, ayağımda pofuduk terliklerim, mumların yarısından çoğunu yakmışım, elimde fotoğraf makinesi dolanıp dururken…

Sevdim ben bu mum ve mumluk fotoğraflama işini sanırsam.. Gidip gelip mumlarla değişik fotoğraflar çekesim var.. Şu arkadaki ışık oyunları var ya; ben aslında onları çok seviyorum. Evin içinde yanan mumların verdiği huzur gibi, fotoğraf karelerinde o ışıklara rastlayınca mutlu oluyorum, içim ısınıyor :)

Ev şeklindeki mumluklar da çektiğim fotoğraflarda en bi’ sevdiklerim; zaten anlaşılıyordur, gidip gelip onların fotoğraflarını çekiyorum :) Bu sezon yılbaşı ürünlerinin içinde yeni modellerine rastlarsam, birkaç tane daha almak niyetim :) Yan yana dizeceğim tüm evleri, hepsini yakıp karşılarına geçip seyredeceğim sonra ^_^ Nelerden keyif alıyor bu kız, değil mi? :)))

Yazdıkça yazıyorum ama çamaşır makinesi çılgınlar gibi takılıyor içerde.. En iyisi biraz da fotoğraf çekeyim ben. Aslında yavaş yavaş da acıkmaya başladım vakit bu kadar geçince ama yemeyeceğim; karnımın gurultularını ninni gibi dinleyip uykuya geçeceğim – tabii çamaşırları astıktan sonra :)))

Bu arada, eşimden çamaşırları asmasını isteyemem bile artık; çünkü çoktan uyumuş :) Gerçi gerek de kalmadı, yazdığım yazıyı tekrar tekrar okurken, makine pes etti, ben kazandım :)) Şimdi çamaşırları asar, yatağıma yollanırım. Üstüne geç vakitte çamaşır makinesini çalıştırmayacağıma dair kendime söz veririm ve bilirim, yine yaparım :))

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

4 yorumlar

  1. Yalnız değilmişim:) Bazen o koltukta uyuyakalan ben olurum ve çamaşırların asılacak olmasının verdiği huzursuzluktan uykudan da bir şey anlamam, astıktan sonra da uykum kaçar:)

  2. Demet

    love and smile; Sorma, dün artık nasıl bunaldıysam blog’ da iç dökmeye başladım :)))

  3. Demet

    Kitana; Onu da yaşıyorum, evet :) Uyku da o esnada ne tatlı geliyor ama, değil mi? :)))

Gezinme