Düğün – Dernek Kafası : )
Benim şu anki modumu yukarıdaki fotoğraftan daha iyi resmeden bir kare olamazdı herhalde :) Bu aralar bir bakıyorum gelin ayakkabısı süslüyorum, bir bakıyorum dikiş makinesinin başına geçmiş, yüzük yastığı dikiyorum :)) Hatta ayakkabı süsledikten sonra hızımı alamazsam, “Dur, ben buna uygun bir de yüzük yastığı dikeyim” deyip başlıyorum uygun kumaşları eşelemeye :) “Çöpçü” olmanın böyle zamanlarda büyük faydasını görüyorum :)) Eve sığamıyorum filan ama, neye ihtiyacım olursa, bir köşeden çıkıyor *.* Bazen nereye koyduğumu unutuyorum gerçi, benim şöyle bir şeyim vardı diye aklıma geliyor çok alakasız bir zamanda, sonra gidip kutuların hepsini döküyorum onu bulana kadar :)) Hatta bu genelde ben sabahları işyerine giderken olurdu bir zamanlar, o an akşam olsun da kendimi eve atayım, kaybettiğim eşeğimi bulayım diye kıvranıp dururdum :)) Hıh, bir de alıp unuttuklarım var, gizli köşelere koyduklarım; sonra tesadüfen bulup, yeni almışım gibi sevindiklerim :)) Cumartesi günü eşim sağolsun, kırmadı beni; Eminönü’ ne gittik beraber. Gerçi…