Mevzuu Karışık…
Şu an sanırım üçüncü, belki de dördüncü kez yazıma yeni bir giriş yaptım. Aslında siz bilmiyorsunuz; ses veremediğim süreçte kaç kez yazdım, sildim ben… Kafam yoğun bu aralar benim; evet doğru ifade bu sanırım – fazla şey düşünmek zorunda olduğum bir dönemdeyim ve bu sebeptendir ki belki de kurduğum cümlelerin sonunu getiremiyorum çoğu zaman… Günübirlik İzmir yolculuğum oldu bu boşlukta… Yalnız “Oooo, İzmir’ e de gitmişsin” diye hafiften tatil göndermeleri yapanlara üzülerek devlet dairelerinde güneşlendiğimi belirteyim. Hatta eşimle beraber sabah 08.30 – akşam 17.30 yaptığımız mesai, benim bir banka kuyruğunda çileden çıkıp gözyaşlarına boğulmamla bayağı bir renklendi. Nasıl bir sınavdı bilmiyorum ama; insanların nasıl cinnet geçirdiklerini bizzat anladığım ender dakikalardan biriydi, bir kez daha yaşamamak temennisiyle… Veraset, intikal, vergi, belediye ve türevleri, cümle içerisinde çokça kullandığım kelimeler son zamanlarda… Hem yabancısı olduğum bir konu, hem de araya mesafelerin girmesi ile iyice güçleşen, sıkıntı veren süreç nihayet sona yaklaşıyor diyebilirim. Yani…