Öncelikle bu bohça mevzuusunun benim için çok farklı bir deneyim olduğunu söylemem gerek, zira gelin olduğum zaman bana bir sandık içerisinde gelen bohçanın varlığından haberdardım ama şu genç yaşımda kız tarafına bohça hazırlama görevini benim üstleneceğim kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi :)
Ne meşakkatli bir işmiş bu; havlusu, yazması, lifi, patiği bir yana makyaj malzemeleri, geceliği, pijaması, terliği, elbisesi, ayakkabısı, çantası… Bohçaya ne koymalı, kaç adet olsun filan derken şu son bir ay içerisinde konuya öyle fena kaptırmışım ki kendimi; her dışarı çıktığımda vitrinlerde bohçalık birşeyler ararken kendimi bulduğumdan alacaklarımı tamamladığımda ciddi anlamda bir boşluğa düşmüş oldum :))
Şu an otursam, teyzelerimle gayet güzel bohça-lı muhabbetler yapabilir, yanında sarma-börek bile yiyebilirim yani :)) Gerçi benimkisi biraz çocukça gelir onlara eminim. “Nerde bu tüylü gelin terlikleri, sabahlığı?” filan diye sorarlar hemen bana :D
Onlar sormadan ben cevap vereyim o zaman :) Ben gereksiz gördüğüm, kullanılamayacak şeyler almak istemedim açıkçası… Ya da şöyle diyeyim: “Şimdi bana gelen tüylü terliği ben kaç kez giydim, kaç kez sabahlığımın kuşağını sıkı sıkı bağlayıp da mutfakta kahvaltı hazırladım?” Hadi, onun da cevabını vereyim: “Hiç” :))
Olması gerekiyormuş, adetmiş olayına giremedim ben… Eh, benim gibi birinin hazırlayacağı bohçanın içinden de o tarz şeyler çıkmasını beklemek hata olur sanki *-* Tüylü terlik yerine Koton’ un parmak arası ev terliklerini daha çok beğendim meselâ :) Zamanında benim annem damat bohçasına röpteşambır koymuştu da eşim neden piposunun da olmadığını sormuştu :)) Hani seven var mıdır, bilemem, ama anneler – teyzeler koymasınlar öyle şeyler artık bohçalara; gelinlerin yarısından çoğu sırf bu yüzden bedbaht oluyor, hüngür hüngür ağlıyor diye de olayı iyice dramatikleştirirmişim :))
Neyse, toparlanalım. Ciddi bir mevzuudan bahsediyoruz şurada, cıvıklaşmanın lüzumu yok :) Ne diyordum… Ben bohçaları yerleştirmek için minik çeyiz sandıkları yerine irili – ufaklı beyaz hasır sepetleri tercih ettim. En basiti havluları koymak için kullanabilirler bu sepetleri ya da ıvır zıvır saklamak için… Hem sepet, kutu gibi türevler hayat kurtarıcı şeyler, fazlası göz çıkarmaz :)) Ha, bir de duyduğum üzere, son zamanlardaki eğilim geline bohçanın valiz içerisinde gitmesiymiş ama ben beyaz sepete takmıştım kafayı, o yüzden hiçbir öneri benim aklımı çelemedi :) Yasemin’ den aldığım kuşları sepetlerden birinin üzerine konduramazsam çatlardım zaten :))
Alışveriş sırasında en çok eğlendiğim kısım, kişisel bakım malzemeleri oldu. Watsons ve Gratis bu noktada uğrak adreslerim olup beni fazlasıyla mest ettiler. Ordaki herşeyden alıp çıkasım vardı da, kendimi zor engelledim diyeyim. O minik şampuanlar, parfümler… Ne kadar çok alternatif ve ne güzel şeyler var içeride… Özellikle seyahatlerde kullanılabilecek mini boy malzemeler iyice kanıma girdi. İlk tatil planında bir yoklama çekerim kendi adıma diyorum :) Zaten içeri her girişimde çaktırmadan kendime de birşeyler almam, olayın suyunu çıkardığımın en büyük göstergesidir :)
Şimdi bohçalar toparlandı ya, üstümden dağ gibi yük kalktı resmen. Her gün eve girdiğimde salonun ortasında gözümün içine bakan ıvır zıvırlar öyle bunaltmıştı ki beni; bir ay boyunca onlarla yaşadığım göz önüne alınırsa “İyi dayanmışım” diyorum :) Aslında daha önce toparlar, teslim de ederdim de halamın İstanbul’ a gelmesini bekledim, bir büyükle beraber gitmek en azından kendimi hala büyümemiş hissetmek için güzel bir yol olabilir diye düşündüm dermişim :))) Bir aksilik olmazsa bu Cumartesi bohçaları teslim ediyoruz da hem görevimizi tamamlıyoruz, hem de evim biraz olsun boşalıyor :))
İşte, ben elimden geldiğince, gücüm yettiğince birşeyler yapmaya çalıştım. Fotoğrafını çekemediğim nice şey oldu, herşeyi kare kare kayda alamadım… Siz kenarları süslü havluları, oyalı yazmaları, renkli patikleri hayal edin şimdilik *-* İç çamaşırları, dantelli gecelikler de blogumun konseptine aykırı olduğundan buralara taşımak istemedim, onlar da gizli :))
Bir de annemin kardeşime ayarladığı bohçanın içinden kardeşimin birkaç bebeklik giysisi çıkmıştı. Tesadüf ki; onlarla çekilmiş fotoğrafları da vardı. Ben de fotoğrafları bebek kıyafetlerinin üzerine süslü mandallarımla iliştirip bohçaya koydum. Hoş bir espri oldu *-* Yalnız onun da fotoğrafını çekmeyi atlamışım, siz onu da hayal edin şimdi diyeceğim, olmayacak :)) Neyse, ben telafi ederim mutlaka bir ara…
Bu arada, kız tarafı özellikle birşey istemediğini belirtse de gönlüm elvermedi benim. Her ne kadar içinden çıktığımız o acı olay çok taze olsa da, ben öncelikle annem için girdim bu bohça olayına – bu herkes tarafından biline… Çünkü gayet farkındaydım ki eğer annem yaşasaydı bir sonraki hafta İzmir’ e gidip bohçayı hazırlayacak ve Almanya’ ya gitmeden de teslim edecekti. Diğer taraftan, şunu da söylemeden geçemeyeceğim; kardeşimin evleneceği insanı daha doğru düzgün tanıma fırsatını bile bulamamışken ben, o sıkıntılı süreç içerisinde onun uzattığı eli, vermiş olduğu desteği kesinlikle göz ardı edemem, ben kendisine ne kadar teşekkür etsem az…
Ehh, ne çok konuştum bu vakit kıtlığında :) Uzun lafın kısası; umarım tüm uğraş ve emeklerim karşı tarafı mutlu eder… Ve ümit ediyorum; annem de oralarda bir yerden beni görüyordur… Evlilik hazırlıklarında olanlar da bu satırlardan birkaç fikir kaptıysa gökten 3 elma düşmüş olsun; biri gelinin başına, biri okuyucuların başına, üçüncüsünü ise bilemedim bak şimdi, onu da siz bulun :) Ben bohçaları hazırladım günlerce – yoruldum, çok yoruldummm :)))
36 yorumlar
Daha önce de söylemiştim ama bir kez daha tekrar edeceğim.Bu gelin çok şanslı,böyle bir görümceye sahip olduğu için..:)
Ellerine sağlık Demet’ciğim,
Böyle bir görümcem olsaydı yemin ederim boşanmazdım :)
İyi günlerde,sağlık ve mutlulukla kullansınlar inşallah.
Anneciğin de görüyor ve seninle çok gurur duyuyordur.Benim canım annem de beni görüyordur inşallah, onun kadar güzel olmasa da,canım kızıma,arkadaşlarıma ıvır-zıvırlar dikip duruyorum :)
Öpüyorum canım.
Biz de yeni çıktık bu işlerden, cidden çok zor. Düşün düşün işin bitiyor ama düğünün ertesi günü de bunun içinmiydi bütün telaşe demekten kendimizi alamadık:))
gizem; Çok teşekkür ederim canım, o da öyle düşünüyordur inşallah :))
Banu; El emeği gibisi yok… İnsan kendinden birşeyler katınca ürettiklerine, o sevgisi, göz nuru hissediliyor diye düşünüyorum. Sen de çok cici şeyler dikiyorsundur eminim :) Ayrıca, güzel sözlerine çok çok teşekkür ederim :)
tosbagalarr; Haklısın :) Böyle organizasyonlar için aylarca uğraşıyorsun, birkaç saatte sen anlayamadan bitiyor gün, değil mi? :) Olsun, ben psikolojik olarak hazırladım kendimi :D
valla ne desem boş..ben sensem sen de bensin işte… anneme erkek kardeşime bohça hazırlarsa öle aman gelin işi olsun deme diodum.bidahaki sefere senin bu sayfanı gösterip “hıh böle olsun işte” diecem.. ben de kullanılmadığı için aldırmadım öle şeyleri kendime…ama gene de görümcem bişiler almıştı ki hiç giymedim giyecek birilerine verdim..çünkü ben sevmem öle..kendi zevkim çok farklı onlardan..
özellikle sepet fikrine bayıldım.çünkü bendeniz de bir sepet ve kutu hastasıyım..bayılıyorum..çok da kullanışlılar yani…
esra kocabıyık; Evet, sepetler, kutular çok kullanışlı, aynı hastalık bende de var :) Durmadan kutu alabilirim, aldıklarımın içini de eksiksiz doldurabilirim :))) Bu arada, artık sen de erkek kardeşine bohça hazırlayabilirsin demek ki ;))
bana da evlenirken böyle bohçalar hazırlansaydı amma da mutlu olurdum yaaa..bak azıcık kıskandım itiraf edeyim:)gelin hanım çok şanslı bi daha söyleyeyim..baohçalar bir harika olmuş canım,anneciğini aratmamış,sorumluluğu üstlenmişsin bravo sana canım…ayrıca sepet fikri muhteşem,valla eşin benzerin yok Demet!
filizinevi; Çok teşekkür ederim Filiz’ ciğim :) Sepet fikrini ben de çok sevdim, evet *-* Çok şeye de uygulanabilir ayrıca ;) İlk kez böyle birşey hazırladım, o yüzden bohçaların beğenilmesi çok mutlu ediyor beni… Tasarım alanına olan ilgimi kısa süreliğine buraya yönlendirmiş gibi oldum sanırım :))
Gördüğüm en güzel bohça desem. Süpersin vallahi. Ellerine ve herşeyden öte yüreğine sağlık.
Ben görümceliğimden utandım şahsen:(
Demetçim bu bohçayı düğün öncesi mi götüreceksin? Şayet öyleyse hala vaktim var.
hepsi çok güzel olmuş..
Üçüncü elma da senin hakkın olsun tatlım. elleine sağlık valla, harika şeyler hazırlamışsın. gereksiz şeyler konusunda sana katılıyorum ayrıca. bizim de bir röbdöşambr ( ne biçim kelime bu yaw!) ve taşlı topuklu ev terliği maceramız var zira. nasıl adetse artık ;p
@Demet:
ah niyeti olsa hemen hazırlıyım..zaten daha erken bence onun için.daha 23..askerden yeni geldi..e iş güç olsun bi sonra inş :) o işe bi girsin ben hemen başlim çeyize.anca yetişir :)
Demetcim, kelimeler boğazıma tıkıldı kaldı, ben uzun zamandır sitelere bakamıyordum bugün netin başına geçtim veeee tatlım başın sağolsun(hatırlatmak istemezdim ama yeni duydum, okudum) kelimelerin bittiği yerdeyiz. Anneciğin senin yaptığın bu güzellikleri biliyorumki görüyordur ve seninle her zaman olduğu gibi gurur duyuyordur. Maşallah sana, toparlanmak çok zor; o acı kolay kolay insanın içinden gitmiyor. İki sene oldu babacığımı kaybedeli, yazdıklarını okurken gözlerimden yaşlar boşaldı…..ufffff neyse toparlanalım hemen, harika bir gelin bohçası olmuş eline koluna sağlık. Senin o içinin güzelliği, tüm sevimliliğin bohçaya yansımış. Allah mesut etsin kardeşini.
Seni çok çok öpüyorum…………….
emeğine yüreğine sağlık.Her şey çok güzel olmuş,resimlerde gördüğüm kadarıyla çok güzeller,göremediklerimizi de ayrıca vakit bulduğunda bekliyoruz sabırsızlıkla :).Huzur,mutluluk,sağlık ve neşe tadında ömürler diliyorum kardeşine .
annen dahil hepimiz seninle gurur duyuyoruz. çok güzel kalktın bu işin altından, aferin arkadaşım. ayrıca bohça dediğin böyle olmalı zaten, şimdiki aklım olsa bende aynen böyle isterdim :D
Öncelikle maşallah diyorum Demetcim, ellerine sağlık, bundan iyisi olamazdı bence.. İnşallah rahmetli annecin de seni görüyor ve takdir ediyordur.. Gelin ve damat da çok şanslılar senin gibi bi kardeşe sahip oldukları için.. :) Sepet fikrine bayıldım, aslında tam da aradığım şey o beyaz sepetler.. minik bebeğimizin eşyaları için kullanacağım, ama birkaç yere baktım ve pek beğenmedim , kalitesine göre fiyatları pahalıydı ayrıca. Acaba sen nerden aldın sepetlerini?
böyle bohçayı kim beğenmez ki:) kullanılacak şeyleri de koymuş olman ayrıca mantıklı:))hasır sepet olayına diyecek söz bulamıyorum harikasın…
Demet herşey o kadar güzelolmuş ki bayıldım…Çok düşüncelisin, çook… Gelin Hanım çok şanslı. Keşke böyle bir görümcem olsaydı ühüüüü :(
Ne güzel bir insansın sen Demet! Harika bir iş çıkardın, ellerine yüreğine sağlık :)
Füsun T.; Öyle mi? Ne çok sevindim, bir bilsen :)
Nilhan – Küçük mucizem; Evet canım, dün teslim ettik :)
coraline; Çok teşekkür ederim :)
Antigone; O zaman elmamı aldım, yedim ben :) Teşekkür ederim canım. O gereksiz alınan her birşeye ben DIY projesi olarak bakıyorum ayrıca… Eminim sen de öylesindir ;))
esra kocabıyık; Benim kardeşim de 24. Arada pek fark yokmuş. Sen şimdiden başla, ne olacağı belli olmaz :))
özlem tuğrul; Canım çok teşekkür ederim iyi dileklerin için… Annemi kaybedeli iki ay olacak neredeyse… Yokluğuna alışmaya çalışıyorum bir şekilde. Böyle hobi projeleri kafamı dağıtıyor işte. Kardeşimi bahane edip birşeylere tutundum ben de kendimce. Güçlü olmaktan başka bir alternatifim yok, bunu sürekli hatırlatıyorum kendime… Senin de başın sağolsun bu arada, annesini – babasını kaybedenler beni çok anlıyordur, biliyorum… Kendine iyi bak. Ben de seni çok öptüm.
Nazmiye; Çok teşekkür ederim canım. Dün bohçaları teslim ettik, artık göremediklerinizin fotoğrafları yerine başka şeylerle telafi etmeye çalışırım ben ;)
Bahar ve kızısı Yağmur; Teşekkür ederim Bahar’ cığım. Güç verdi yorumun bana :) İşin içine girince aslında, ben de böyle bohça istediğimi fark ettim, haha :D
Dilekce..; Çok teşekkür ederimmm :) Sepetler kullanışlı oluyor, evet… Ben birkaç tanesini Koçtaş’ tan aldım ama asıl büyük sepetleri Beşiktaş’ ta buldum. Pazara giden yol üzerinde bir sepetçi var, eğer yakınsan, uğrayabilirsen bakmanı tavsiye ederim; gayet güzel çeşit çeşit sepetler var içeride…
alonenes; Vallahi, keşke bana da böyle sepetler içinde gelseymiş diyorum da başka birşey demiyorum :)) Teşekkür ederim canım :)
Emre Bora Bebek; Sana görümce değil ama kardeş olabilirim – bilmem, anlatabildim mi? :) Çok teşekkür ederim canım :) Öptüm seni kocaman…
benden bizden, Çok teşekkür ederim *-* O senin güzelliğin :)
bohçalar çok güzel görünüyorlar, yine zarif, pratik ve kullanışlı fikirler. eline sağlık, gelin bohçaları mükemmel olmuş!
feyzan bilgir gürpınar; Çok teşekkür ederimm :)