Papatyalar ve Ben
Pazar günkü niyetim aslında eşimle beraber Büyükada’ ya gitmekti; eğer gitmek – gitmemek arasında olan gel-gitlerim yerini kararlı bir adıma bırakabilseydi, benim için bir ilk olacaktı ama olmadı… Öyle olunca, hem biraz hava alalım, hem de ben kendime fotoğraf çekecek birşeyler bulurum belki düşüncesi ile çok da planlı olmayaraktan attık kendimizi dışarı… Eminönü’ ne doğru uzanmıştık ki; beni dürtenler açık bulduğum birkaç tuhafiyeye sürükleyince hafiften, tehlike çanlarını duyan eşim tarafından bizzat uzaklaştırıldım oralardan :)) Derken gözüme çarpan papatyaların yanında geçirdiğim dakikalar ve eşime “Hadi, biraz da sen beni çek” diyerek fotoğraf makinesini eline tutuşturmamla papatyalarla çocuklaşmam (Gerçi, hiç büyümedim ki ben) işte böyle bir Pazar hatırası olarak kaldılar bize… Gerçi tek olsaydım o papatyaların benden çekeceği vardı da artık başka bahara :)) Ne diyeyim, bir gün bu papatyalarla yolda yalnız başıma karşılaşmak, işte tam da o sırada yanımda yine fotoğraf makinemin bulunması ümidi ile :) Bu vesileyle, herkese mutlu bir…