Bu Aralar; Yoğun, Yorucu, Yeni Meraklar Peşinde
Ne yoğun bir gündü… Ofiste sabah masama oturduğum andan mesai bitene kadar kafamı kaşımaya vakit bulamadım desem yeri… Pazartesi’ ler genelde telaşelidir de bugün daha bir başkaydı. Bazen sanki ipin ucundayım da, ben o ipi çektikçe iş geliyor, çektikçe iş geliyor… Bazen de oltamı sallamışım denize, saatlerce bekliyorum orda bir balık tutayım diye; yok ama nafile… Birer birer gelmiyorlar ki! Ya hep beraber geliyorlar aniden, davet filan beklemeden ya da küsüp gidiyorlar topluca… Hani bir ortasını bulsak fena olmaz. Ne nefes nefese çalışmaktan yanayım şu zamandan sonra ne de saate her baktığımda akreple yelkovanı bıraktığım yerde bulmaya tahammülüm var. Neyse, neyse, bir Pazartesi daha bitti, haftasonu da gelir elbet :) Gerçi o da göz açıp kapayıncaya kadar geçiyor ya… Tıpkı geçen haftasonu onlarca fermuarlı cüzdan dikeceğim diye kendimi gaza getirip sadece bir tane dikmeye vakit bulabildiğim gibi :)) Mazeretim vardı gerçi bu kez; rahatsızdım biraz, uyumaya – büyümeye ihtiyacım vardı…