Aslında dediğim gibi hamur işleri konusunda kendime pek güvenmediğimden tarif vermekten kaçınırım, internette tutmayan yemek tariflerini beslemek istemem açıkçası :)) Kimsenin ahını almaya niyetim yok *-* Şimdi bloguma şöyle bir baktım da; zaten bu zamana kadar da çok risksiz tarifler vermişim, salata ve birkaç basit tatlı :) Mutfaktayım kategorisi altından hepsine ulaşabilirsiniz *-*
Neyse, bu sefer tarifimiz anneden geldiğine göre fazla da korkmayalım. Ne de olsa ben denedim ve oldu – yedikten sonra da hâlâ yaşıyor ve burada yazıyor olduğuma göre bir sorun yok demek ki :)))
Belirttiğim malzemeleri bir kap içerisinde karıştırın ve güzelce yoğurun – bileğinize kuvvet :) Yumurtanın sarısını atmayın. Sanırım cevizlerin dövülmüş olması gerektiğini de söylemesem anlardınız :) Aslında annem alabildiği kadar un demişti ama “alabildiği kadar” çok uçsuz bir deyim olduğundan 3 su bardağı unun kâfi geldiğini söyleyebilirim :)
Yine yetersiz gelirse un ekleyin tabii. 3 su bardağından sonra yasak yok :)) Ya da 2,5 su bardağı o kulak memesi kıvamı için yeterli olabilir. Yalnız bu “kulak memesi kıvamı” tabiri de çocukluğumun kâbusudur – annem teyzeme bir tarif verdiğinde bu kelimeleri yan yana sık sık kullandığını duyar, ellerimi kulaklarıma götürür ve o hamurun kulağımla ne gibi bir bağlantısı olduğunu düşünür, bunu anlamak için çoook büyümem gerektiğine inandırırdım kendimi – tabii o zamana kadar annemin yaptığı hamur işlerini hüpletirdim :))
Tarifimize dönecek olursak; hamurunuzdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp avuç içinizde yuvarlayarak hafifçe ortalarından bastırın ve yağladığınız (ya da yağlı kağıt serdiğiniz) tepsinize dizin. Atmayın dediğim yumurtanın sarısını ise üzerlerine sürün ve önceden ısıttığınız fırınıza atın :)
180 derecenin fırın için ideal sıcaklık olduğunu düşünüyorum; ki ben hâlâ bekârken 30 TL’ ye aldığım oyuncak görünümlü mini fırınımı kullanıyorum, o da bir pasta + bir börek fiyatına fırın aldığımdan bazen psikolojik bunalıma giriyor, bu paraya çok iş yaptığını düşünüp bazen mamalarımın başına iş açabiliyor – mesai başında işten kaytarabiliyor diyelim ya da :)) Yakında onu da sepetleyeceğim ya, dur bakalım :)
Poğaçaların üzerleri kızardığında, eğer ki çok çok acemiyseniz fırınınızın içindeki hamur parçaları şu fotoğraftaki görüntüye kavuştuğunda bilin ki bu işi kotardınız demektir :) Kurabiye tadında kıtır kıtır poğaçalarınızı şimdi afiyetle yiyebilirsiniz ;)
8 yorumlar
hamarat arkadaşım benim,ellerine sağlık:)hediyemizi beğenmene çok sevindim-sevindik:))iyi günlerde kullan canım…
filizinevi; Çok teşekkür ederim Filiz’ ciğim ;)
Hmmmm… ellerine sağlık….
Çok güzel olmuşa benziyor… Eşinin gidip gelip yemesinden belli… :))
Yasmin; Evet, tadı güzeldi :) Bitirdi bile :)))
Ellerine sağlık Demet, bu arada okurken anneciğini çok merak ettiğimi düşündüm :)
Öperiz ellerinden,
Bora ve Derya :)
Emre Bora Bebek; :) Derya’ cığım, annem bir yıldır yurtdışında yaşıyor. Geçen sene o gitmeden İzmir’ e ziyarete gittiğimde bir fotoğrafını paylaşmıştım annemin, belki görmüşsündür :) Ben de Bora’ yı öpüyorum çok çok :)
Nasıl teşekkür etsem bilemedim ;) Önümüzdeki hafta sonu mutlaka denenmek üzere deftere kaydedildi bile!
Ololi; Varlığın benim için bir teşekkür ;) Öptüm seni çok :)