Yine böyle buhranlar içerisinde, neyi neyle uydurabileceğimi düşünürken “Yeter artık Demet” dedim, “Şunun şurasında kaç gün kaldı yeni yıl akşamına” :) Neyse ki, kendi içimde anlaşmaya vardım da daha geç olmadan; yeni yıl çekilişi duyurusunu yapmaya geldim *-* Hoş, bu çekilişi geçen hafta duyuracaktım aslında; eğer ki çektiğim fotoğrafları hata ile bilgisayardan silmemiş olsaydım – biliyorsunuz zaten :) Gerçi işime de geldi desem yalan olmaz, ben Cumartesi sabahı fotoğraf çekerken çok eğlendim :))
Geçen sene kırmızılı bir kapı süsü hediye etmiştim, hatırlayanlar olacaktır. O zaman beni takip eden şanslı bir okuyucunun evinin kapısını süslemiştim, şimdi de yine beni okuyan bir arkadaşımızın evine yeni yıl havası getirmek istedim *-* Bakalım, hediye paketinin içine neler girmiş, ilham perileri neler getirmiş? *-*
– Üç adet kırmızılı çam ağacı topluluğu; o kadar çok beğenildi ki bir mini orman da çekilişe dahil etmeden duramadım :))
– Bir adet kare yastık; iki yüzü birbirinden farklı. Bir tarafında gümüş rengi yıldızlar, diğer tarafında yine aynı renkte çam ağaçları… Artık hangi yüzünü kullanmak isterseniz…
– Yastığın süslemelerine uygun şekilde dizayn edilmiş uzuuun bir çam ağacı topluluğu; ister ağacınıza dolayın, ister evinizin duvarına asın… İsterseniz de benim gibi soda şişelerine :))
– İki adet içi elyaf dolgulu gümüş renk yıldız; yastığın bir yüzü ile uyumlu; kapı kollarına asılabilir ya da yine ağaç süslemelerinde kullanılabilir…
– Bir set yıldızlı mini mandal; evinize notlar, süslemeler asmak için kullanabilir, belki yemek masanızda peçetelik olarak bile değerlendirebilirsiniz… (Mandalları ben süslemedim bu kez yalnız :) Geçtiğimiz aylarda Paşabahçe’ den o kadar çok mandal toplamışım ki bir setini çekilişe dahil etmekte hiçbir sakınca görmedim *-*) Fotoğrafta bir-iki tanesini görüyorsunuz, mandal seti nerde diye merak edenler buradan göz atabilirler.
Gelelim şimdi çekilişe nasıl katılabileceğinize;
Öncelikle çekilişe katılım süresini 24 Aralık 2011 Cumartesi günü saat 23:59 olarak not etmenizi, bu tarih/saat sonrasında gelen yorumları ne yazık ki onaylayamayacağımı bilmenizi isterim. Bakın bu sefer çekilişi gizli de yapmıyorum :)
Aslında ilk etapta bir soru sorarak çekilişe katılım şartı koymak istemiştim, hatta Kasım ayı içerisinde yazdığım yazılar içinde gizli bir şifre var :) Okuyanlar bilir diye düşünüyorum.
O şifre yazılarımın içinde şimdilik bekleyedursun, belki ilerleyen zaman içerisinde yeni bir çekilişin sorusu olabilir… Zamanımız çok az kaldığından şimdi notlarını almayanları Kasım ayı arşivi ile uğraştırmak istemedim :)) İlerisi için bol zamanınız varken bir kurcalayın derim, ne olur ne olmaz :))
“Soru yok” dediysek ama “Hiç yok” demedik :)) Daha basit bir soru olsun bu kez, hem tek bir cevabı da yok, doğru-yanlış da yok *-*
İşte, sorumuz;
Malûm yeni yıl geliyor… Onu nasıl karşılarsak öyle devam eder, gider… Enerjiyi yüksek tutmak, pozitif olmak lâzım… İşte o yüzden, çekilişe katılmak isteyenlerin bu yazının altına yorum bırakırken komik bir anısını da paylaşmasını istiyorum. Çok şey istemiyorum, değil mi? *-*
Eh, çok konuştum; artık söz sizde *-*
Not: Kargo bedeli her zamanki gibi tarafımdan ödenir, ola ki yurtdışından katılan bir arkadaşım çekilişi kazanırsa kendisinden Türkiye sınırları içerisinde bir adres isteyeceğimdir; velhasıl şu anda yurtdışına gönderim yapmam mümkün gözükmemekte – anlayışınız için teşekkürler ;) Tabii, kazanan kişi bu yazının altına yorum bırakanlar arasından “random” aracılığı ile yapılır *-*
32 yorumlar
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
4-5 yaşlarımdayken köyde başımdan komik bir olay geçmişti :) Her yaz köye giderdik orda bir akrabamız benden 3-4 yaş büyük akrabamız bir abla vardı dışarda oynarken beni oyun olsun diye sırtına almıştı. Bende bayıla bayıla sırtına binmiştim arkamızdan kaz sürüsü geliomuş haberimiz yok ben gördüm ama tavuklar gibi yanımızdan geçip gidicekler sanıyodum o görünce koşmaya başladı sırtında da ben varım benide indirmiyo tabi bende oyun yapıo sanıyorum dil çıkarıyorum kazlara kazın bi tanesi gelip beni popomdan ısırmıştı ben daha onun şokunu atlatamadan zavallı kızda beni daha fazla taşıyamadı ve yere düştük dizi baya kötü yaralanmıştı hala dizinde yara izi duruyodur ama ikimizde çok güleriz hatırladıkça :)))
merhaba hediye etkinliğinizde yerimi en ön sıradan almak isterim:)
sanırım tek şart anı yazmak öyle ise hafızayı yokluyorum en hızlısından ve ilk aklıma gelen hem acı hem tatlı anımı paylaşıyorum sizlerle o an için acı olsa da şimdi her aklıma geldiğinde dudağımın kenarında hafif bir tebessüm oluşturur nedene:)
kızımın emeklemeye başladığı ilk günlerdi,ve doğal olarak merak duygusunun doruklarda olduğu dönem yani.mutfağa gittiğini ve orada kötü şeyler yaptığını koridorda emekledikçe parıl parıl parlayan yağ izinden anlamam çok geç olmadı.güzel kızım mutfak tezgahının altındaki dolapta ne olduğunu merak etmiş olacak ki 5 lt lik yağı boca etmiş mutfağa ve o haliyle tüm evi gezmiş o halde koridoru geçip mutfağa ulaşmam neredeyse uçarak oldu çünkü gerçekten uçtum yağın etkisiyle kırılmaya yüz tutmuş kemiklerime mi yanayım giden yağamı batan evemi şaşırmıştım kızım emekledi ben emekledim bir süre kalkamadık kalktıkca kaydık çok zorlu saatlerdi gerçekten dediğim gibi şimdilerde gülümsetiyor ama o an için kabustu..
hepinize iyi yıllar dilerim
sevgiler
ECE
ister inan ister inanma ama ben eskiden hiç dışarı çıkmazdım :)
öyleki yeni yıla girerken -31 aralık / 1 ocak- illaki dışarı çıkardım ki o yıl çok gezeyim.
ama yol bilmem iz bilmem, bir arkadaşıma kahvaltıya durak isimlerini takip ederek gitmiş yanlış durakta inmiş o kdr durağı geri yürümüş sırılsıklam olmuş olduğu yetmiyor gibi çamur içinde kalmıştım.
bak bu komik değil sinir bozucuymuş işte :)))
o gün ugündür o günlerde özellikle evde oturmak isterim ki yeni yılda hep evimde olayım :D
imza ev kedisi ;)
komik mi desem bilmiyorum yeni yılı ailemle birlikte karşılamayı tercih ederim ama eşimle evlendiğimizin 2. yılı başbaşa olalım dedik gittik bursanın en büyük alışveriş merkezine güzel bir restorantta yemek yiyelim dedik siparişleri verdik yemeğe başlamamızla hesabın gelmesi bir oldu .meğer avm 8 kapanıyormuş acele acele yedikden sonra 1 şişe şarap alıp eve geldik ki biz alkol kullanmayız sevmeyiz. hadi bu yıl değişiklik olsun dedik ben 2 kadeh içdikden sonra kıkırdamaya başladım. eşimde panik atak krizi geçiriyorum diye telaşlandı sürekli hadi canım sen yat uyu diye tekrarlıyordu . beni uyuttu saat 10 da uyumuşum ve o gece 12 de tarkan vardı hem tarkan dan hemde yeni yılı karşılamaktan mahrum kaldım. insan 10 da uyurmu sabah olduğunda çok korktuğunu uyursam sakinleşeceğimi düşünmüş ooffff gitti güzelim gece ,
valla bu yaşıma kadar bizim yeni yıl kutlamalarımız hep aynı olmuştur.önce akşam yemeği yenir her zaman menü aynıdır /fırında tavuk/ sonra kuruyemişler ve içiçekler :)))ve 12 i görmeden uyuma .bence en komik tarafı benim hiç 12 i görememiş olmam :)))küçüklük kutlamalarında:)
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
merhaba ben puzzle yapmayı çok seviyorum. evdeki bütün duvarlar dolunca bende sahibinden.com’a ilan verdim. ücretsiz puzzle yapılır diye. 1 sene kimse yüzüne bile bakmadı. Takii Hürriyet gazetesinden beni arayıp röpörtaj yapana kadar. sonra Türkiyeden binlerce kişi bana puzzlelarını yaptırmak için seferber oldular.. bunu hiç unutamam..
kampanyanızı blogumdada duyurdum.
http://nesekilavuz.blogspot.com/2011/12/cekilis-merhaba-2012.html
Neşe Kılavuz
neseege@mynet.com
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
geçen yıl ofisçe yılbaşı çekilişi sonucunda espirili olsun diye müdürüme 6 aylık ped alarak hayatımın hatasını yapmışım … kadın meğer menapoza girmiş hediye tarafıma asık bir suratla aynen iade edilmişti ofisteki herkesin dalga konusu olmuştum :)
Çocukken aslında söz dinleyen yaramazlık peşinde koşmayan bir çocuktum. Ama 12-13 yaşlarındayken 2-3 yaşındaki teyzemin oğlunun başında berberlik denemesi yapmıştım. Sonuç itibariyle saçı öyle bir hal almıştı ki, bir sıra uzun bir sıra kesilmiş çizgili şekle dönmüştü çocukcağız. Görüntüyü kurtarmak için berberde 3 e verdirmişlerdi :)))
selam demetcim,
komik anı ımmmm ha diyince aklıma gelmedi, belkide p.tesi 15 gün izinden sonra işde ilk günüm olmasıda komik bir anımı bulamayışımda bir etken:) annem birgün seda sayanı arıyor arıyor duruyor bende tam o anda telefon ediyorum yani açıyor telefonu çevirme seslerini ben duyuyorum alo alo diye bağırıyorum annemden bir süre ses çıkmadı sonra anneeeee dediyimde ayyy senmisin bende seda sayanı arıyorum telefon düştü sandım heyecandan konuşamadım demezmi ben koptum tabi :) annemdede düş kırıklığı:D bir dahada seda sayanı aramadı:)
bu arada bende bir hediye veremiyorum nedense :) seçtiğin göz nurların harika , hem zevklisin hemde çok güzel fotograflıyorsun canım seni takip etmek çok hoşuma gidiyor;)
sevgiler
yıldız
en komik anım herhalde ortaokul zamanıydı… şubat tatilinde arkadaşlarla anlaşmış sinemaya gitmeyi planladık. Tabi gençlik ya süslenip püslendik nereye gidiyorsak artık sanki:):) Neyse toplandık eğlene eğlene gidiyoruz arkadaşıma aman dikkat düşeceksin dememe kalmadan kendimi uzun bir yamadan yola yuvarlanırken buldum şok olmuştum ama kendime geldiğimde gülmekten öldüm ya halime ama iyi de rezil olmuştum. Bu olay bi süre okulda alay konusu olmama neden olmuştu :(:(:(
Bu arada hediyelere bayıldım doğrusu çok zevklisin arkadaşım şimdiden çokkk teşekkürler sana
Çok sık olmamakla birlikte arada sırada uyurgezerliğim tutar benim. Komik anılarım da genellikle bu uyurgezerlik mevzuuna takıldığından başkaları hatırlar ben sonrasındaki komiklikleri yaşarım. Mesela gece saat 11’de telefon çalar. Annem açar, tam Berna uyuyor diyecekken ben fırlarım “yok uyumuyorum” derim. Telefonu alır ve yaklaşık yarım saat konuşurum. Ertesi gün uykum var deyince annem “bütün gece telefonla konuştun ya, normal” der. Anneme sorarım, kimdi arayan diye. Ve ben bütün günü akşam telefonda kiminle konuştuğumu arayarak geçiririm ve akşam eve gelir annemi fırçalarım “ya akşamın bi saati kızını arıyorlar, sen kim olduğunu bile sormadan nasıl verirsin telefonu verirsin. Huylusu var huysuzu var”. Annem isyan eder, amaaaan sorarım kızarsınız, sormam kızarsınız. Size de yaranılımıyor.
valla insan anlat dendiğinde aklına birşey gelmezmi ee gelmez benim gibi o yüzen sen beni katmayıver ben sadece hediyelerin çok güzel demek istedim:))
nice çekilişlere…:)
sevgiler…
Yeni yılda vazgeçilmez klasik eğlencemiz tombala olmuştur.ben o zaman 9 yaşındayım abimde benden 1 yaş büyük daha küçüğüz herşey güzel başlamıştı yemekler yendi çerezler ve tombalalar hazırlandı dedem,annem ,babam abim ve ben hepimiz masanın etrafına oturduk babam tombalayı karıştırmaya başladı çok keyifli ve eğlenceli geçiyordu babam numara çekti 34 çıkıt benim ve abimin kartında aynı numara vardı ikimizde istedik ama ben evin küçüğü olduğum için babam bana verdi sevindim tabi ,işte ne olduysa o an oldu bir anda abim kendi masadan yere attı ağlamaya çırpınmaya başladı neden ona vermemiş diye bende iyice kızdırdırdım olanlar oldu abim üstüme altladı başladık kavgaya babam o sinirle aldı bütün tombala kağıtlarını sobaya attı yaktı sonra ikimizde maşayla bir güzel yeni yıl dayağı attı ohhh ağlaya ağlaya yattım uyudum yeni yıla davak yiyerek girmiştik :) çocukluk işte o yıldan sonra tobla yalan oldu şimdi hatırladıkça gülüyoruz ne günlerdi herkese huzur dolu sağlıkla mutlu yıllar diliyoruz herşey gönlümüzce olsun sevgilerimle :)
güzel yürekli arkadaşımın güzel çekilişine katılmasam olmazdı dimi ama :) benim anı’m ufacık bir evde 15 kişi kutlama yapmamız ve en son koridorda halay çekmemizle son bulan bir yılbaşı akşamı,uyarmı acaba :)
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
merhaba..çekilişe katılmayı ben de isterim..
anı olarak en yakın bu sabah yaşadığım geldi aklıma..
temizlik yaparken koridora devrilen bir kova suyun başında gülsem mi ağlasam mı modundaydım:)gözlerimle nerelere kadar gidebileceğini izledim ve su yolunda panduflarımda gezdim:)
herkese bol şans..
ben çocukluğumda safca yaptığım kimsenin anlamadığını zannettiğim üç kağıdımı hiç unutamam:))tombala oynuyoruz tüm sülale rakamlar çıkmadan kapatıveriyorum üzerlerinikontrol ettiklerini hiçe sayarak!!1.çinko 2.çinko, tombala derken ortada ne kadar para varsa alıyorum…parayı aldıkça bir özgüven var anlatamam bende…sahtekarlık yapmaktan hiç utanmamıştım para kazanmak çok güzel gelmişti o yıllarda bana:))sonrası amcam ver kartını kontrol edicem arka arkaya bu kadar kazanılmaz bunda bi iş var dedi:((kartın ıkına sıkıla verdim elime foyam ortaya çıkınca ağlamaya başladım:(((acındırdım kendimi sonra herkes biz zaten anlamıştık kazanmak istiyorsan dürüst ol dedi amcam daha çok kazanırsın dedi…tabi devamında hep dürüst oldum bana verilen dersle ama çok az kazandım aradaki çelişkiyi haladaa anlamış değilim Demetcim:))) bu yıl şansını göster bana hadi bakalım;)sevgiler canım…
ben katılmak çok isterim ama anı gelmedi ki aklıma ;)
Merhaba,ilk hamileliğimde doktor düşük yaptığımı söylemişti, ben de nasılsa hamile değilim diye mantar ilacı kullandım,sonradan anlaşıldı düşük yapmadığım bu defa doktor doktor gezdik, ilaçlar bebeği etkiledi mi diye, kimi aldırın dedi, kimi bir şey olmaz dedi, 9 ay canımız sıkıldı.Sonra doğum yaptım, o zaman memlekete gittimdi doğum için, meğer köyde de yayılmış benim için çocuğu özürlü doğacakmış diye..Çok şükür oğlumda bir şey yoktu.Ama görecektiniz kayınvalidemi, çocuğu her görmeye gelene nasıl soyuyordu, bakın sağlam der gibi:)
Hediye konusunu gelince kendime şans diliyorum…
Ha deyince de yazılmıyor ki bu anılar.
İlk un kurabiyesi deneyimim geldi aklıma.
Tanıdık bir aile dostumuz annem çok güzel pasta yapıyor diye yapacağı gün için bize pasta yapmaya gelmişti. O sırada kurabiyenin tarifini istedi. Annem de bir paket margarin bir bardak şeker dedi. Annemin evde olmadığı birgün mahalledeki bakkala koşup bir paket margarin ve bir paket fındık aldım. Eve geldim margarin ile bir bardak şekeri yoğurmaya başladım. Anam yoğur yoğur yapış yapış bişey. nasıl yuvarladım nasıl tepsiye dizdim anlatamam. ortalarına da fındık koydum afilli olsun diye. Bizim evde fırın yoktur. Babamın fırını hemen yanımzıdaydı. Orda pişirecektim. Ama ocak sıcakken pasta pişirilmez biliyorum. Neyse tepsiyi fırına götürmeden annem geldi. Kurabiye tepsisini gördü. Yüzünde şaşkınlık artı gurur. Durdu durdu ” annecim ununu az koymuşsun galiba dağılır bu” dedi.
– Un muuuu?
Hiç un yoktu ki içinde. Meğer heer pastanın içine konulacağından tarifi verirken söylemeye bile gerek duymamış annem :) tekrar tepsiye aktar yoğur falan derken ilk un kurabiye deneyimim böyle olmuştu :)
Demet’cim benim değil ama eşimin başına gelen çok komik bir anı.Eşimin dizi ağrıdığı için doktora gitmiştik.Doktor ”arkaya geç paltonu çıkar” demiş.Eşim de pantalonunu anlamış ve pantalonunu çıkarmış :)) Sonra doktor geldiğinde ”aaa ne yapıyosun sen” :)))) demiş.Eşimde saf saf neyapmışım ben diyor.Tabi o sırada pantalon inik vaziyette :))) Doktor pantalon değil paltonu çıkar demiştim diyor.Eee tabi benim ki kızarmış bozarmış çekmiş hemen pantalonunu,daha sonra kontrol için çağırmıştı ama maşallah ordan çıktığımız gibi geçti dizi :)))
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
cok zor bişi istedin ama şimdi nasıl ha dıyınce yazalım :)
ha dur dur gelıyo sankı.. :)
5-6 yaşlarındayken abLamlarla oyun oynardık hem fasulye görevı gordugumden butun fırcalarda bana kalırdı..
ablamı ve kuzenımı sınır eden dıger kuzenımden ıntıkam almak ıcın bnı onların eve yolladılar kapıya cıksın dıye soyle cıkınca da soylersın dıyıp kulagıma soylemem gereken seyı fısıldadılar.. amcamların kapıya gıttım kuzenımı cagırdım dısardakı butun cocukların içinde (artık nasıl gaza geldiysem :) )
“muşmula suratlıııı” diye bi bağırdım.. kuzenım aglamaya basladı.. amcam da beni bir kovalamaya basladı aman tanrım bu komik değil,treji komik bi olayımdı.. :))
çocukluk işte. :)
herkese boL şanş.. ( bana daha da bol şans. :) )
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
Geçenlerde Sümelanın Şİfresi nin Vizyona girmesiyle trabzonda bu filmi izlemeye gittik Sümelanın şifresini Trabzon da izlemek ayrı bir keyif… sinema sonunda yaşanan espriler filmdeki espirileri ezdi geçti resmen Arkadan amcanın haburası süleyman değilmidur.. demesi habu bizim tanıdıktır..diye bağırmalar horon çıktığında sinema salonunda ayak seslerinin yükselmesi … Haburdan bizim ev gözikii.. diye seslenmeler.Filmdeki, sorulara temeldur temel diye cevap vermeler.Benim için gerçekten çok güldüğüm ve asla unutmayacağım bir sinema oldu:) Herkeze bol şanslar:)
Komik ve eğlenceli olan herşeye varım :) Son anımı yazmak istiyorum;
*Arkadaşımla sinemaya gittik. Film çok heyecanlı tabi ben yerli yerimde duramıyorum. Öyle bir sahne geçti ki gözümün önünden, hem o heyecanla hemde en arkada oturmuş olmanın verdiği rahatlıkla ayağa fırladım. Sonra yerime oturdum (ayağa kalktığım an otomatik olarak katlanan koltuğu unutarak…) tabi kendimi anında yerde buldum :))) İstifimi bozmayıp hiçbir şey olmamış gibi yerime otursam da gülmekten gözlerimiz dolmuştu :))
Yay burcu olmak güzeldir :P
slm.bu güzel el emeği cicilere bende talibim.
benim yeni yıllara karşı bir alerjim var.niye derseniz blogumun profilimde yazdığım gibi 20 yaşıma gelinceye kadar yaşlarımı hep yükseltirdim.şimdi yaş oldu 30 ki bunu zor kabullendim geçen senelerle büyümek istemiyorum ve hayata karşı dedim ki
KOCAMAN BİR ENERJİYLE
OTUZUNDA HAYAT YENİDEN BAŞLAR diyerek
MERHABA HAYAT BEN GELDİM DEDİM.
Önce anımla başlayım:)
Bi keresinde halam bakkala gidicekti. Sordu bana bi şi istiyon mu diye. He dedim ben de Şıpsevdi alıver. Bizimki gitmiş bakkala, sakızın adını unutmuş. Bakkal sormuş ne alcan diye. ‘Aşkın sakızı’ demez mi bizimki:)
Neyse ki bakkal yabancı değildi.
Demetçim seni bayadır takip ediyorum.izleyicinim de. Yazıların çook keyifli. Bazen pozitifliğine şaşmıyor da değilim. Hep böyle mutlu kal:)
Gelelim çekilişimize…Blogumda duyurdum:
http://herseydenbirtutam-undenied.blogspot.com/2011/11/yilbasi-guzellikleri.html
Bu da mailim:
et_hotmeyil.com@hotmail.com
Seni de bnm bloguma beklerim.Çok mutlu olurum takipçim olursan.
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
Eşimle flört ettiğimiz dönemlerde malum geceyarılarına kadar konuşuyoruz. Laf lafı açtı, canım sevgilim, bana çocukluğuyla ilgili anılarını anlatmaya başladı. Küçükken, annesinin bigudileriyle oynamaya bayılırmış. Uslu bir çocuk olmasına rağmen bazen de huysuzluğu tutarmış, o zaman da kayınvalidemin meşgul bir anına denk gelmiş, o da eşim kendi kendine oyalansın diye eline yine bigudilerini vermiş, dalmış kendi işine. Bir süre sonra içeriden çığlık çığlığa “gogidi gogidi gogidi” sesini duyan kayınvalidem koşa koşa eşimin bulunduğu odaya gitmiş. Gördüğü manzara şuymuş; kocam, bağdaş kurarak oturmuş, ellerinde birer tane bigudi, birbirine vurarak “gogidi gogidi” diye çığlık çığlığa bağırıyor. Ben, bunu telefonda dinlerken nasıl gülüyorum, artık kendimi tutamıyorum, gülmekten katılmaya ve hatta karnıma ağrılar girmeye başladı. O onda bir hışımla kardeşim odaya girdi. Garibim, ne olduğunu anlayamamış uyku sersemi, paniklemiş daldı odaya, ne oluyor diye sorunca ben kahkaha atmaktan cevap veremiyorum tabi. Ağzımdan çıkan sadece “gogidi” oldu. Kardeşim dumur, ben de öyle…
İyi yıllar…
hediyeler çok güzel,özellikle sizin elinizle yapılmış olmaları çok özel.
insanın aklına anı gelmiyor böyle bir anda ama , dün yaşadıgım sonrasında çok güldüğüm bir anımı paylaşayım.
dün öğleyin 1 de eşimi arayacaktım.saate baktım 13:00 yanımdaki iş arkadasıma ”Cuma namazından çıkmışlar mıdır ? dedim.O da ”saat 1 çıkmışlarıdr ” dedi.Aradan bikaç saat geçti ben günün salı olduğunu hatırlayıp gülmeye başladım ,arkadasıma dedim bugüün cuma değil hadi benim şaşkınlığıma geldi sen de demedin bugün salı diye dedim.İkimiz birden güldük halimize :)
dün yazamadım kusura bakma
Bir anıdır yazacağım :D
Pazar günü alışveriş’ten eve girdik. Alınmış birkaç bir şeyimiz vardı.
Yağmur, ben, eşim üstümüzdeki montları çıkarıyoruz bir yandan önce kim banyo’ya girecek muhabbeti :D
Eşim arkası dönük biz Yağmur’la karşı karşıyayız.
Yağmur baba bunu açarmısın? dedi (mont fermuarını kastediyor)
Babası arkası dönük olduğundan aldığımız bir şeyi açmak istediğini sanıp
“şimdi olmaz banyo’dan sonra açarız” dedi
biz Yağmur’la koptuk
nasıl yani mont’la mı? banyo yapacak diye :)))
işte böyle böyle canım :))
çok gülme ama he :D
Dişime implant yaptırıyordum. Doktor üzerine takılan vidayı açmaya çalışırken küçük olan alet elinden kaydı, tişörtümün içine kaçtı. Doktor bişey diyemeden odadan çıktı hemen, ben de çıkardım. Geri geldiğinde hiç konuşamadan işlemi tamamladı.
Hediyeler çok hoş. Umarım şanslı kişi ben olurum.
Bu güzel hediyeler için çekilişe hemeeen katılmak istiyorum!
Biliyorsun 27 günlük taze bir anneyim ve http://www.borabebek.blogspot.com/ ‘u bebeğim adına tutmaya başladım. Benim anım da anneliğim gibi çok taze… Eşim ve ben anne baba olmanın heyecanını ve şaşkınlığını yaşarken bebek bakımının zorluklarını da görüyoruz ve zamanımız Bora’nın bakımı, beslenmesi ile hızlıca geçiyor.Brikaç gün önce yorgun argın işten gelen eşim bir türlü uyumayan Bora’yı uyutabilmek için epeyce kucağında pışpışladı onu! Sonunda Bora’mız uyudu ve karyolasına yatırdık.Gecelerimiz uykusuz geçtikçe bizim dalgınlığımız ve şaşkınlığımız da artıyor.Gece ağlayarak uyanan Bora’nın sesini duyunca uyandım ve bir baktım ki eşim benim sırtıma pat pat vuruyor ve bir yandan da “Pışşş pışşşş pışşşş” diyor :) Çok güldüm ama sabah anlattığımda eşim hatırlamıyordu bile!
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
Merhaba
Hediyeler çok güzel.
Ben de bir anımı anlatayım. 10-12 yaşlarındayken yaz tatillerinde köye giderdik. Köydeyken birgün annem evde yoktu sanırım ağaçtan meyve toplamaya gitmişti. Ben de babaanneme ve amcama sordum annem nerde diye. Onlar da şaka olsun diye (tabii ben bunu ciddiye aldım) anneennenin köyüne gitti dediler. İki köy arası da yürüyerek 30-40 dk civarı sürüyor. Ben akşam vakti kız kardeşimi de yanıma alarak öbür köye kadar yürüdüm. Dayımlar bizi gördüklerinde çok şaşırdılar. Hemen Traktöre bindirdiler ve geri döndük. Akşam saatlerinde yola çıktığımız için çok tehlikeli bir yolculuk geçirmişiz. Karşımıza kurt çıkabilirmiş, sonradan öğrendik. Aile büyükleri bize çok kızmışlardı.
[MARKED AS SPAM BY ANTISPAM BEE | Server IP]
Demetcim merhaba. Etsy den beri seni takip ediyorum. Çok güzel bir blogun var. Fotoğraflar harika. Ben de kardeşimle yaşadığımız ve annemin her seferinde bana teessüfle bakarak anlattığı bir hatıramızı yazayım. Ben 6 yaşındaydım. Kardeşim de 1. Annem yeni aldığı sabunları hep camın önüne koyardı ki, ev güzel koksun. Sabah market alışverişi yapıldığı için renkli renkli, mis kokulu sabunları yine camın önüne dizmişti.(Bu arada mevsim kış) Kendisi de mutfaktaki işini yapmak için kardeşimi bana emanet etti. Güzel güzel oynayın, kardeşine göz kulak ol dedi :) Kardeşim erkek olmasına rağmen o kadar güzel kıvırcık sarı saçları var dı ki, bukleleriyle oynamayı çok severdim. Kah toka takar, kah tarardım. Yine saçlarıyla oynarken, ona oyunlar yapmaya başladım. AAA bak seni bu güzel sabunlarla yıkayalım, mis gibi kok…vs. diye :) E tabi sabunu sür sür kuru kuruya bir işe yaramıyor. Su bardağının içine biraz su doldurdum, damla damla kafasına döktüm, hem oyun oynadık, hem onu yıkadım ama saçı da baya ıslandı. Kazağının ensesi de sırılsıklam oldu. Tabi annemin odaya gelmesi de 1 saati geçti, o sürede kardeşimin kafası ıslak kaldı. Ben bol bol eğlendim. Kardeşimin de gıkı çıkmadı. Ama sonrası kardeşim için bir facia olmuştu. Çocukcağız, kafası ıslak kalınca kış günü üşüttü. Bademcikleri şişti. Ateşlendi. Günlerce iğne oldu. Ben de annemden yediğim zılgıtlarla kedi gibi pustum :)
Herkese mutlu bir yıl dilerim…