Sinir Olasım Var! Eh, Ne de Olsa Burası İstanbul :)
Bazen dikkat ediyorum da gün içerisinde genelde benzer şeylere sinir oluyorum. Sinir olduğum şeylerin değişeceği yok aslında, ben değişsem fena olmayacak ama elimde değil. Görmezden gelmeye çalışsam da batıyor bir yerden elbet; dedim ya sinir olasım var! Yolda yürürken onca kalabalık içerisinde ne sağa ne de sola geçme şansımın yüzde bir ihtimalde olduğu dakikalarda hele de acelem varsa – ki genelde olur; dedim ya, burası İstanbul :) – önümde yürüyen insanın pat diye aniden durması. Ben adama inme mi geldi diye endişe içerisinde bakarken onun vurdumduymaz şekilde ellerini ceplerine sokup birşeyler araması, yürüsem mi yürümesem mi kararsızlıkları eşliğinde bir ileri, bir geri bana yaşattığı ölümcül saniyeler… Adam dediğime bakmayın; birbirleri ile daimi olarak muhabbet eder halde olan bayanların da kendileri yetmiyormuş gibi koca kocaaaa poşetlerle yoldan geçiş hakkını ellerinde tutmaları da favorilerim arasında :) Aslında yine bunlar zararsız… Bir de zehirleyenleri var :) Ellerinde sigaraları, kendilerini İzmir’ in Kordon’ unda…