Sohbet Muhabbet

Oooo, herkes tatillere gitmiş, boşlamış buraları, Çeşme’ lerden, Bodrum’ lardan sesler daha bir yükselir olmuş :)

Ne o; ben tatile gidemiyorum diye nispet mi yapıyorsunuz bakayım :)) Öğretmen değilim ki; şöyle iki ay tatilim olsun, senemi de doldurmadım ki daha çalıştığım iş yerinde, en azından bir hafta kaçamak yapabileyim… Zor bir yaz olacak, belli, belli. Artık ben karınca misali çalışır, haftasonu tatilleri ile kendimi avutur dururum…

Neyse ki yakınlarda Ramazan Bayramı tatili var da ucundan iki-üç gün; züğürt tesellisi gibi ona sarıldım ben de :)) Sonra Ekim’ in 18’ ine kadar dişimi sıkarsam; 14 iş günü yıllık izini hak etmiş oluyorum *-* Az kalmış, değil mi? Saydım biraz önce, tam 105 gün. Az kalmış deyin, az kalmışşş…

Şu an deniz kenarında güneşlenemeyenlerle sohbet edelim biz de madem. Eğer siz bol güneşli bir tatil yüzünden bu yazıyı rötarlı okuyanlardansanız, hemen şimdi bir aynaya bakın, yanık teninize iltifat edin, dinlenmiş bedeninizi kucaklayın ve ne kadar şanslı olduğunuzu söyleyin kendinize :) Çünkü gerçekten şanslısınız, nokta :))

Gerçi havalar desen günü gününü tutmuyor. Tatil planı yapsan bile sanki her an yağmura yakalanabilme riski varmış gibi. En basiti iki hafta önce Pazar günü Büyükada’ ya gitme planları yapmıştım, hiç görmediğim için bol bol fotoğraf çekme hayali ile sabırsızlanırken o sabah bastıran yağmurla hevesim kursağımda kaldı. Üstüne öğleden sonra güneş açmadı mı bana inat; tüm günü evde kös kös oturarak geçirdim, içim sıkıla sıkıla… Planlarımın bozulmasına tahammülüm yoktur da :) Hava şartlarına bile bozuk atabilirim *-*

Nerden estiyse şimdi, aklıma geçen gün gazetede dikkatimi çeken bir haber geldi, sizin de dikkatinizi çekmiştir belki. Zincirlikuyu metrobüsünde merdiven altlarında bayanların etek altlarını dikizleyen, üstüne cep telefonu kamerası ile kayıtlarına alan bir sapık haberlere konu olmuştu. İlk kez duysam böyle birşeyi, şaşırırdım da birkaç hafta önce katıldığım bir düğünde de benzer bir olaya şahit olduğum için hiç yadırgamadım. Düğün mekanına giren bir yabancı salonda oynayan, merdivenden inen-çıkan hatunların etek altlarını cep telefonu kamerası ile çekerken kendisini ele vermişti. Gazetede de benzer bir konuyu baz alan haberle karşılaşınca aynı kişiden mi bahsediyor acaba diye düşünmeden edemedim ama İstanbul’ da bir sapık o mu kaldı Allah aşkına? Nasıl bir anlayıştır, nasıl bir zevk meselesidir, zaten onu da çözemedim ya… Gerçi ona varana kadar çözülemeyen öyle çok anlayış tarzı var ki; bırak, dağınık kalsın diyorum :)

Dün Koton’ dayım. İki bayan bir t-shirt’ ü çekiştiriyor. Biri diğerine diyor ki: “Aaa bu süslemede Mango’ yu taklit etmişler.” Göz ucu ile baktım, diğeri de kafası ile onaylıyor ve “Mango’ nun süslemesi daha güzel olmuş.” diyor. O an konuşmaya girip şunu sormak istedim bayanlara: “Affedersiniz, Mango’ nun bu süslemeyi Koton’ dan esinlenerek taklit etmediği ne malum?!” ya da her ikisinin çok farklı bir markadan esinlenmediği… Nereden biliyorlardı… Herkes birbirinden esinleniyor, belki farkında olmasak da dergide gördüğümüz bir fotoğraf karesi ya da biz otobüste giderken gözümüze takılan bir pano, herşey etkiliyor… Giymek için seçtiğimiz kıyafetten kendi el uğraşlarımıza kadar… Şimdi 80’ li yılların detayları giyim-kuşamda tekrar ediliyor diye bu günlere dava mı açsın? Ne yapsın gariban; ağzı var, dili yok? :)

Yeri gelmişken, şuna da değinmeden geçemeyeceğim; o kadar çok kişiden benzer geri bildirim, yorum alınca hem çok güldüm hem de bu kadar yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermek için ne yaptım diye düşündüm *-* Tabii, siz de haklısınız; bir insan akıllı ise kendisine kıyafet diker, değil mi? :) Ortada bir bebek yokken dikilen çocuk kıyafetleri ancak gelecek olan bir bebeğin habercisidir. Çok doğru :) Ama değil :)) Yani bu tez benim için geçerli değil, hehe :)) Bu aralar bebek kıyafetlerine sardığım aşikar, ama sebebi sadece benim dikiş denemelerim.

Hatırlarsanız, önce keselerle başladım, onları rahatlıkla dikebildiğime kanaat getirdikten sonra ebatları büyütüp çanta, cüzdan, vb. şeylere el attım. Baktım, oluyor, iyi gidiyorum; “O zaman kıyafetler sırayı almalı” dedim kendi kendime ama ilk etapta cesaret edemedim. Ya kumaşları heba edersem? Bu kez harcadığım paraya mı yanayım, onca emeğe mi… derken çözümü bebek giysilerinde buldum. Kız bebekleri çok seven bir bayan olarak da etekten başladım :) Bir, iki, üç derken her diktiğim etekte biraz daha ilerlettim kendimi, bir yandan kitap karıştır, internetten araştır, anneye telefon açıp, sorular sor derken son diktiğim bebek eteği ile bu işi kotardığıma kanaat getirdim. Son eteği siz daha görmediniz bu arada :)

Şunun da haberini vereyim; kısa bir süre daha bebek kıyafeti paylaşımlarım devam eder, sonra yetişkinlere yönelik kreasyonun açılışını yaparız :)) Ha, tabii, o kadar bebek kıyafetini ne yapacağım merak konusu olmakla beraber; düşüncemde var olan şey: kıyabilirsem eğer bu kıyafetleri cici bebeklere hediye etmek, onları giydirmek, sonra fotoğraflarını çekip çekip sevmek :) Kıyamazsam, bir gün kendi kızım olursa diye hayaller kurar, özenle katlar, saklarım her bir parçayı :)) Tabii, kendisini bilen biri olarak o kadar uzun süre o kıyafetleri saklayamayacağını bilir, “Nasıl olsa yenilerini dikerim, hem artık daha iyi dikiyorum” deyip kendime gaz vererek ben o cicileri dağıtırım :)

Yani, uzun lafın kısası; o kıyafetlerin içini dolduracak model henüz yok, ne zaman aramıza katılır meçhul. Olursa da kız mı olur, o gökyüzünden bakan meleklerden biri beni ne zaman anne olarak seçer, bilemiyorum *-* Geçen eşime de diyorum; bu bebekler herhalde gökyüzünden bakıp beni küçük görüyorlar, akranı olduğumu sanıyorlar, oyun arkadaşı konumunda kaldığım için de beni seçmiyorlar :))) Şaka bir yana, ben daha evrene sipariş vermedim ki; o yüzden beni seçmiyorlar, şimdi hiçbir meleğe haksızlık etmeyeyim *-*

Nerden nereye geldim yine… Daldan dala atladım, değil mi? Tutabilene aşk olsun :) O zaman, bu yazı beni tutamayanlara gelsin, içinde “rehavet”, “yaz” , “deniz”, “güneş”, “kum” gibi son derece soft kelimeler geçen cümleler kurmak isteyen ama bir türlü kuramayanlara Demetoloji’ nin armağanı olsun :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

21 yorumlar

  1. Epey zamandır güneş kum deniz tatili yapamayan ailemiz bu işten çok sıkılmış durumda, hayırlısı bakalım umarım o günler de gelir

  2. Ne güzel yazmışsın içinden geldiği gibi… Zevkle okudum..
    Bu arada dikiş serüvenini de zevkle takip ediyorum…:)

  3. yazını nefes almadan okudum inan kalemine ay klavyene sağlık canım.
    herşeyin sırası var derlerya öyle işte…….

  4. demetcim ben armağanımı aldım bu güzel soft kelimeleri henüz kullanamayan tatil madüresi olaraktan:)) bu arada yazı yine bişr çırpıda okunası olmuş..

  5. Demet

    tosbagalarr; İnşallah… Çalışıp yoruluyoruz, biraz değişiklik hepimizin hakkı :)

  6. Demet

    cafenoHut; Teşekkür ederim canım. Dikiş serüvenim heyecanla devam ediyor :))

  7. Demet

    inanirsakolurbence; Evet, bu işler siparişle :D Evren başka siparişlerimi hazırlıyor şimdi, meşgul bugünlerde, üstüne fazla gitmeyelim :)))

  8. Demet

    halime; Ne güzel yaaa… Uzun yazıyorum, korkuyorum yayınlamaya, ama böyle güzel yorumlar alıyorum, daha uzun yazasım geliyor sonra, haha :D

  9. Demet

    moda_kesh; Olurrr :) Gelsene İstanbul’ a ;)

  10. Demet

    meyra; Teşekkür ederim canım. Ben de seni okumaktan inanılmaz keyif alıyorum ve seni kocaman öpüyorummm :)

  11. Demet

    Canan Bahadır; Aslında ilgili olunca biraz, devamı geliyor uğraştıkça. İstiyorsan mutlaka yapabilirsin, biliyorum, yapabilirsin ;)

  12. Ayna baktım ten normalde yanık yani hmmm fena değilim ama yanık yeni diillll bak sinirlendim :)) tamam 3 günüm şilede geçti tikaktini çekerim ağva diil şile bak yien sinirlendim ağvayı göremedim diye :))) yani tatil nedeniyle geç okuyorum ama o gün şile 3 gün yatak odamda gardrobumun(ay nasıl yazılıyodu bu) içi be dışıyla ilgilendim..hmmm şanslımıyım yoooo Demetttt değilim ne olcek şimdi benim halim ya acil tatil istiyorum :P bişi dicim ekim var ya ekim ben hep bu sene çok güzel olcek diyorum bak şanslısın he ekimde izin güzel olur senin için geçen sene ben ekimde kullandım 1 haftamı bu senede öyle olabülü belkim :) aman ya konu neydi nere kaçtı :P

  13. Demet

    Ülkü; :))) Seni tatilci seniii :) Olsun yaa, değişiklik olmuştur yine de, dinlenmişsindir. Ben de Şile’ yi görmedim bu arada; güzel mi? Ekim’ de mini bir tatil yapabilirim dediğin gibi… Bakalım kısmet :)

  14. He değişiklik oldu dolapla boğuşmuyorum her zaman :))) Şile güzel bugün eklerim yazımı sanırım gerçi sadece otel kısmından çok az fotoğraf var :)

Gezinme