Yağmurlu Bir İstanbul
Bu yağmurlu havaya ve tatil gününe inat erkenden uyandım bugün; saat sadece 08.30′ du gözlerimi açtığımda… Halbuki yorgun bir beden için şu kapalı havada yapılabilecek en güzel şeylerden biri, sıcacık yorganın içinde kıvrılıp mışıl mışıl uyumaktı :) Hiç değilse “Nisan ayındayız, şu havaya bak” söylemlerine girmezdim, değil mi :)) Pek keyfim yok bu aralar… Fotoğraf makinam dün teknik servis için yola çıktı ya, tamir olup dönene kadar da iflah olmam ben :/ Gerçi hava kapalı, makinam şu an yanımda olsa da, çok başarılı çekimler yapabileceğimi sanmıyordum, hele ki daha makina ayarlarında acemiyken… İşte böyle de avuturum kendimi :)) Birsürü dergi aldım yine, aslında onları kurcalasam fena olmayacak… Her ay almasam olmaz zaten! O kadar dergiyi bir gün bu evden taşınırken nasıl toparlayacağım, bilmiyorum. Alıyorum, alıyorum ama stok sorunum olmaya başlayacak yakında ve hiç istemeden bazılarına veda edersem çok üzülürüm :( Bir dergi zaten başlı başına çok ağır olabiliyor kimi zaman,…