Dişçi Koltuğundaydım
Şu an bu satırları şiş bir yanak eşliğinde yazıyorum :SSabah işyerindeyken damağımda sanki her geçen saniye artan bir şişlikle panikledim ve kendimi öğleden sonra diş doktorunun koltuğunda buldum :(Aslında uzun süredir şikayetim vardı ama arada ağrı yapıp geçtiğinden pek önemsememiştim. Daha doğrusu korkmuştum :( Hay korkmaz olaydım. Boşuna dememişler, korkunun ecele faydası yok diye…Bundan üç-dört sene önce hafiften dişim kırılmıştı, zaman içerisinde de o kırık küçük bir boşluk, zaman zaman ağrı, son zamanlarda da iyiden iyiye kullanım dışı olma yönünde sinyaller ile kendisini hissettiriyordu.Bugün dayanamayıp doktora gittim ve hayatımın ilk dolgusu ile tanıştım. Diş doktorlarından ayrı bir çekingenliğim var zaten. Ağız yapım çok dar olduğundan doktora çalışma imkanı pek tanımıyor, ben de ağzımı maksimum açabilmek için büyük enerji sarfediyorum ister istemez. Minyon olmanın bir dezavantajı işte :(Bir ara tedavi esnasında ağzımın yırtıldığını düşündüm, ne yalan söyleyeyim. Şimdi bir kez daha o koltuğa oturmam gerekse istemem sanırım :) Gerçi daha bitmedi, haftaya…